Sevgili Umut öncelikle bize oyunculuk serüveninden bahseder misin?
Aslında oyunculuktan önce müziği düşünüyordum. Hatta ilkokul, ortaokul yıllarım müzikle geçti. İlk sekiz yaşında Samsun Belediye Konservatuarı’nda ut ve Türk Sanat Müziği eğitimi aldım. Sonrasında İstanbul’a taşındıktan sonra ortaokulda Beşiktaş Musiki Cemiyeti ve Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde bulundum. Lise çağlarında sadece öylesine bir ajansta tanıdığım bir arkadaşım olduğu için “Hadi gidelim, harçlık olur en azından,” dediler. O şekilde bir şeyler yapmaya başladım. Daha doğrusu sadece bir hobiydi ama sonrasında sanat asistanlığı, sanat yönetmenliği yaptım birkaç projede. Kanal 1 vardı, çok eski zamanlarda tabii, o dönemde Yalnız Kalpler dizisinde sanat yönetmeliği yaparken yönetmenim aynı zamanda Levent diye bir karakter için “Acaba oynayabilir misin Umut, hem sanat yönetmenliği yapıp hem de bu karakteri çıkartabilir misin?” dediğinde büyük ihtimalle müzik hayatımdan da kaynaklı çok çekingenliğim olmadığı için “Tabii ki yaparım hocam,” dedim. Hem sanat yönetmenliğini yaptım o işin hem de Levent karakterini canlandırarak ilk profesyonel oyunculuğuma başlamış bulundum. Sonrasında yıllar geçtikçe birçok projede yer aldım. Kurtlar Vadisi Pusu’da Mirsad karakterini canlandırdım. Not Defteri dizisinde Ebru Özkan ile birlikte başrolde yer aldım. Bunlar gibi pek çok dizide ve filmde ana karakter veya başrol olarak oynadım. Aynı zamanda oda tiyatrosunda tiyatroya başladım. İki sezon şizofrenik bir karakteri canlandırdım. Tek perde ve tek kişilik bir oyundu. Son olarak da Yemin dizisindeyim. DR Sadri Dağhanoğlu karakterini canlandırıyorum.
Yemin dizisinde bahsedelim tam yeri gelmişken. Rolünden bahseder misin?
Rolüm Sadri Dağhanoğlu bir başhekim. Öncesinde bir köyde görev alıyor. Bu köyde görevdeyken mesleğinden dolayı bir hastaya çağrılıyor ve o gün büyük bir doğa felaketi oluyor. Köye ve ailesinin yanına geri dönemiyor. Eşini kaybediyor bu sırada. Sonrasında kendini tıbba ve insanlara yardımcı olmaya adıyor. Aslında yer yer ukala gözüken ama aslında içine girdikçe çok iyi bir adam olduğunu anlıyoruz. Herkese yardımcı olmaya çalışan biri ve birçok şeyden dolayı hayat tecrübesi kazanmış bir adam olarak görüyoruz. Şimdilik setimiz devam ediyor. Umarım daha çok uzun süre izleyici ile bir arada oluruz, diye ümit ediyorum.
Bu karakterle ilgili çok güzel yorumlar almışsın instagram’da özellikle. Bir renk gelmiş Yemin dizisine..
Evet, öyle oldu.
Hemen şunu sorayım öyleyse sence bir oyuncu nasıl olmalı?
Bence bir oyuncunun her şeyden önce hayattan ve gördüklerinden faydalanması gerekiyor. Sağduyulu iyi bir bir izleyici olmalı. Hiçbir zaman ben oldum, dememeli çünkü hayat aktığı sürece öğrenilecek çok şey var. Ömrümüzün sonuna kadar hayatı görmeye, analiz etmeye ve yeni karakterler canlandırmaya devam edeceğiz.
Yakışıklı olmak her zaman bir avantaj mı?
Yakışıklı ve güzel olmak aslında ülkemizde ve birçok ülkede avantaj ama ben yakışıklılığın veya güzelliğin oyunculukla alakalı çok getirisi olduğunu düşünmüyorum çünkü gelip geçicidir yakışıklılık ve güzellik. Önemli olan o rolü gerçekten yaşamak ve yaşatmaktır. Ben de ona çabalıyorum. Açıkçası senin sorduğuna cevabım evet, Türkiye’de ve pek çok ülkede avantaj.
Dijital platformlar hakkında ne düşünüyorsun?
Dijital platformlar çağımızın getirmiş olduğu aslında bir gereksinim. Bunun ne zaman geleceğini hepimiz bekliyorduk ve konuşuyorduk da bu konu ile alakalı. Artık her şey dijitalde. Biz de tabii ki buna ayak uyduracağız. Olumlu bakıyorum dijital platformlara.
En kısa süre içinde seni de dijital platformlarda görürüz.
Ben de öyle ümit ediyorum.
Canlandırmayı hayâl ettiğin hangi roller var? Keşke bu rolleri ben canlandırsaydım dediğin roller var mı?
Tabii ki bir oyuncunun hayatında canlandırmayı istediği karakterler oluyor. Benim de oldu. Hatta bazılarını da canlandırdım. Not Defteri’nde İnce Mehmet‘i çok sevdim. Kurtlar Vadisi Pusu’da Mirsad karakterini canlandırdığımda gerçekten çok keyif aldım. Şu anda oynadığım Yemin dizisindeki Sadri Dağhanoğlu karakteri de aynı şekilde bana çok keyif veriyor.
Aslında oyunculuk her rolden keyif almak, öyle mi?
Tabii ki her rolden keyif almak ama senin de sorduğun gibi canlandırmayı hayal ettiğin roller var mı derken muhakkak herkesin bedenine oturan kıyafetler vardır. Bazı karakterler gerçekten oyuncunun bedenine oturur çünkü onunla alakalı yaşanmışlıkları, tecrübeleri, izlemleri daha çoktur. Bunlar da çok büyük faktördür oyuncunun kendini bulabilmesi açısından.
Pandemi süreci hayatını nasıl etkiledi?
Pandemi süreci sadece bizim değil pek çok sektörü hatta ev hanımlarını da etkiledi. Hayatı durma noktasında getirdi. Zor zamanlar geçiriyoruz ama ümit ediyorum ki bunlar geride kalacak. Zaten iyiyi ummaktan başka da çaremiz yok.
Sevgili Umut bu keyifli sohbet için sana çok teşekkür ediyorum.
Rica ederim. Ben teşekkür ederim.
Hande Yöremen - İstanbul Gündemi