ADALET PARTİSİ’NDE KONGRE HEYECANI

Eyüp Kültür ve Sanat Merkezi, Adalet Partisi’nin kongre heyecanına ev sahipliği yaptı. 17 Mart Çarşamba günü gerçekleştirilen Adalet Partisi 1. Olağan Kongresi’nde, mevcut İl Başkanı Ercan Canpolat, 145 delegenin katıldığı seçimli kongre sonunda oyların tamanını alarak yeniden Adalet Partisi İstanbul İl Başkanı seçildi.

Kongreye Adalet Partisi Genel Başkanı Dr. Vecdet Öz, parti kurucularından Hasan Yorulmaz, CHP’den Atakan Duman, DSP İstanbul İl Başkan Yardımcısı, Ümit Şahbaz, DSP Avcılar İlçe Başkanı Atakan Kızılkuş, DSP Esenler İlçe Başkanı Bülent Tadlin, Milliyetçi Cumhuriyet Partisi İstanbul İl Başkanı Turgut Kılıç ile STK temsilcileri, basın mensupları ve partililer katıldı. Program sonunda partinin İlçe Başkanlarına plaket takdimi yapıldı. Ayrıca Genel Başkan Dr. Vecdet Öz‘ün konuşmasının ardından tüm delegeler hep bir ağızdan Andımız‘ı okudu.

“TEK ÇÖZÜM ADALET PARTİSİ’DİR”

Kongrede oy kullanma işlemine geçilmeden önce İl Başkanı Ercan Canpolat delegelere seslendi. Günümüz Türkiyesi’nde iktidarın hukuku çiğnediğini ve milletin huzur içinde yaşamayı özlediğini dile getiren Canpolat, şunları söyledi:

“11 Şubat 1961’de kurulan 1965 yılında oyların yüzde 52,9’unu alarak 240 milletvekili ile Meclis’e giren Adalet Partisi, 12 Eylül darbesiyle 1980’de perdelerini kapatmıştır. 9 Ekim 2015 günü ‘Yeter, söz milletindir’ diyerek geçmiş geleceğin simgesidir mantığıyla Dr. Vecdet Öz önderliğinde Adalet Partisi yeniden şahlanmıştır. Adaletin yok edildiği, hırsızlığa ve yolsuzluğa ödüllerin verildiği, özgür basına her türlü sansür ve baskının uygulandığı, özgürlüklerin ayaklar altına alındığı, hukukun çiğnendiği bir iktidar döneminde huzur içinde yaşamayı özleyen Türk milleti için tek çözüm Adalet Partisi’dir. Şu ana kadar 56 il teşkilatı, 27 bin yöneticimiz ile siyaset içerisindeyiz. Buradan partimiz, teşkilatımız, Adalet Partisi’nin yeniden şahlanışıyla siyasi partilere seslenmek istiyorum: Bizleri tanımıyorsunuz. Biz Allah’tan başkasına kul olmayız. Haksızlık karşısında sessiz kalmayız. Kul hakkı yemler, yiyene müsaade etmeyiz. Ezenin değil, hep ezilenin yanındayız. Zalimin zulmünden de asla korkmayız. Satana değil, vatana sevdalıyız. Bu uğurda ölümü ölüm değil, şehadet sayarız. Çünkü bizler Çanakkale’de yatan şühedanın onurlu evlatlarıyız. 

“CUMHUR İTTİFAKI’NI TASVİP ETMİYORUZ”

Adalet Partisi Genel Başkanı Dr. Vecdet Öz de kongrede bir konuşma yaptı. Ak Parti iktidarı ve Cumhur İttifakı ortağı MHP’yi sert dille eleştiren Öz, “Yerli ve milli kavramının karşılığı biziz. AK Parti dış güçlerin eliyle FETÖ’nün mihmandarlığı ile iktidara geldi. Bizim kötü bir taklidimizdir. Gerçek darbelerin asıl muhatabı bizleriz. Asla askerimize düşman olmadık” dedi. Vecdet Öz konuşmasında şunları söyledi:

“Koronalı böyle bir günde bir kongre daha yapıyoruz ama biz lebalep doldurmuyoruz. Bu hassasiyete çok dikkat ettik. Biz gösteriş için kongre yapmıyoruz. Allah nasip ederse adım adım, yavaş yavaş tüm Türkiye’de kongrelerimizi tamamlayarak partimizi iyi bir yere getireceğimizi düşünüyorum. Türkiye genelinde eş zamanlı kongrelerimiz yapılıyor. Durum şunu gösteriyor ki yaklaşık iki ay sonra partimiz seçime girme yeterliliğini almış olacaktır. 

Türkiye’nin kodlarını değiştirdikleri gibi, seçim sisteminin de kodlarını değiştirdiler. Parlamenter sistemi ve demokrasiyi de ortadan kaldırdılar. İstesek de istemesek de bu seçim sistemiyle seçimlere gireceğiz. Eskiden koalisyonlar seçimden sonra yapılırdı. Şimdi sistem tam tersine döndü. Seçimlerden önce koalisyon yapmak hasıl oldu. Bunun adına da ittifak diyorlar.

Bizler AK Parti ve MHP’nin bulunduğu Cumhur İttifakı’nı tasvip etmiyoruz. Millet İttifakı’nı tasvip ediyoruz ama kabul etmediğimiz hususlar olabilir. Bu bir koalisyondur. Partilerin yüzde 100 direktifleri olmaz, o zaman tek parti olur. Fikir ayrılıkları tabi ki olacaktır. Bizim tercihimiz Millet İttifakı’ndan yana olacaktır. İki ay sonra oturup konuşacağız. İlla ki bir ittifaka mensup olmak da gerekmiyor. Çelişkiler olursa genel kurulumuzda görüşürüz. Şu andaki düşüncemiz bu minvaldedir.”

“AK PARTİ BİZİM KÖTÜ BİR TAKLİDİMİZDİR”

“Bizler 75 senelik demokrat bir misyonun sahipleriyiz. Bugün Türkiye’de huzur, güven, istikrar denildiği zaman bu 75 senelik misyonun temsilcileri akla geliyor. CHP’nin tek partili döneminden sonra partiden ayrılaran demokrat misyon, Atatürk’ten sonra ikinci büyük kalkınma hamlesinin inşasını yapmıştır. Atatürk 15 sene içerisinde 46 tesis kurmuştur. Atatürk büyük bir dehadır. Atatürk’ün yetiştirdiği talebelerin kurduğu bir partiyiz biz. Dış güçlerin partisi değiliz, bizler Cumhuriyet’in evlatlarıyız. Yerli ve mili kavramının tam karşılığıyız. Yerli ve milli dediğimiz zaman akla Adnan Menderes, Süleyman Demirel gelir. Anavatan Partisi de bizim insanlarımız sayesinde kurulmuştur. AK Parti, bizim partilerimizin kötü bir taklididir. Bizleri onlardan ayıran özelliklerimiz vardır. Medeniyet, laiklik en önemli özelliğimizdir. Bizler dış güçlerin sözünü dinleseydik, Süleyman Demirel Amerikan askerlerini kapının önüne koymazdı. Rahmetli Ecevit ondan aldığı gayretle Kıbrıs çıkarmasını yapmıştır. Eskiden liderlerin hepsi milliydi. 60 darbesinin muhatabı biziz, 71 muhtırasının ve 80 darbesinin de. Böyle çakma darbelerle bizim işimiz olmaz. sabahın köründe evlerinden alınanlarız biz. hiç bir zaman da mağduruz diye ağlamadık. Sahte gözyaşı dökmedik. Askere de düşman olmadık. Demirel derdi ki, ‘O ihtilali yapan askerler, bu askerler değil’ Bunun ne zaman farkına vardık, 15 Temmuz gerçeğiyle, olmamış darbenin gerçeğiyle farkına vardık.”

“AK PARTİ, OSMANLI SOSUNA BATIRILMIŞ, ECDATLA ALAKASI OLMAYAN PARTİDİR”

“Şu anda mevcut siyaset, normal bir siyaset değil. Kuvayi Milliye ruhuna ihtiyaç duyduğumuz, tehlikeli bir süreçten geçiyoruz. AK Parti, dış güçlerin mensuplarını içinde barındırarak 2002 senesinde iktidara geldi. Dış güçlerin Truva atıydı. Bunun da baş mihmandarı, şu anda yurt dışında yaşayan terör örgütü lideri Fetullah Gülen’di. Herkes der ki ‘FETÖ AKP’ye sızdı’ Hayır efendim. AKP’nin kurulma sebebidir Fetullah Gülen.

Necmettin Erbakan, yaşı itibarıyla iktidar ateşiyle yanıp tutuşan biri değildi ama evlatlarım dediği kişilerin Fetö ile kol kola girerek iktidara gelmesi onu çok yaralamıştı. Bu bir siyasal İslam projesiydi arkadaşlar.

Güçlü bir siyaset vatanın teminatıdır. Siyaseti kaybederseniz, ülkeyi kaybedersiniz. Siyasetimize dış mihraklar girerse, hainler sızarsa, ülke elden gider. Yugoslavya modeli bölünürsünüz. O zamanlar Yugoslavya çok güçlüydü. Sonrasında kendi ülkesinde pasaportla, izin alarak seyahat eden insanları gördüm. Kendi vatanı için savaşarak şehit düşmüş insanların mezarlarını gördüm. O günlerde orası için sızlayan burnum, şimdi kendi ülkem için sızlıyor.

Şu anda AK Parti denen parti Osmanlı sosuna batırılmış, iyi ceketi giydirilmiş, ecdatla, Müslümanlıkla alakası olmayan bir partidir. Çakma Osmanlı düzeni dayatmaktadır. TV dizileriyle hakikati olmayan senaryolarla bir algı yaratmak istiyorlar. Onlara karşı çıkan, sanki dine ve Osmanlı’ya karşı çıkıyormuş gibi oluyor. Kardeşim, bütün tarih bizim. Hani nerede Vahdettin yok, Abdülhamit’ten alıyorsun!. Tarih bilmiyorlar. Din bilgisinden de yoksunlar. Fakat bunu iyi pazarlıyorlar. Arkaları kuvvetli, algı kuvvetli.

Fetullah ile on sene geçirdiler. Sonra da aldatıldık dediler. O zaman diğer taraf suç işlemiş olmuyor mu? Bunların amacı Türkiye’yi dönüştürmek, Osmanlı’nın son dönemini yaşatmak ve zayıflatmak. Kendi yarattıkları canavardan milleti kurtarırken ülkeyi işgal etmek. Bu kadar basit. Bunu muhalefet anlatmıyor, kızıyorum. Böyle muhalefet yapılmaz. İktidarın gündeminin kuyruğuna takılmış gidiyorlar. Açlık, sefalet tamam bunlar var. Sivrisinekle mücadele ederken bataklığı kurutmayı unutuyoruz. Bataklığı kurutacak olan da bunların huyunu suyunu bilen, Adalet Partisi’dir.”

“İNSANI KUL, PARAYI PUL ETTİLER”

“Projeleri şuydu; İçeriden dönüştürme. Kuran’dan koparılmış bir din yaratmak. Burada cemaatleri kullandılar. Nasıl olsa millet Arapça bilmiyor, hoca ne anlatırsa ona inanıyorlar. İkincisi, tarihinden koparılmış bir millet yaratacaklardı. Tarih kimsenin umurunda değil, açıp okuma alışkanlığımız da yok. Milli duygularımızı da kaybetmeye başladık, toplum olarak. Üçüncüsü ordusu çökertilmiş bir devlet yaratmaktı. Ergenekon meseleleri vs. Tarumar edilmedi mi? Ne kadar iyi yetişmiş generallerimizi alıp götürdüler, yerlerine Fetullah Gülen tarikatından gelen imamları yerleştirdiler. Hukuk sistemi çökertilmiş bir adalet. Hakimin gözü hukuk kitabında olur, siyasinin iki dudağının arasında olmaz. Andımız meselesinde hep beraber yaşadık. Ekonomisi yerle yeksan edilmiş bir ülke yarattılar. Sonuncusu ise sefalet içinde bırakılan, günlük yaşatılan, çoluğuna çocuğuna rızık götüremeyen gözü yaşlı babaların ülkesini yarattılar.  Yugoslavya da böyleydi, insanını kul, parasını pul ettiler.

Değerli arkadaşlar, durum vahim. Bunu nereden anlıyoruz? Mecliste verilen bir önergeden. Andımızın yeniden okutulması için verilen önergeye bakın kim ne demiş: AK Parti ret, HDP ret, MHP çekimser, Devlet Bahçeli Danıştay’ı suçluyor ama suçlaman gereken Danıştay değil ki! Danıştay’a 4 tane hakim getirildi, getirene niye kızmıyorsun? Çekimser oy ne demek, sen Türklük konusunda çekimser misin? Ya siyahtır ya beyazdır, bu gri hareket Ülkücüler’e yakışır mı? İYİ Parti ve CHP evet vermiş. Onun için Millet İttifakı’na destek veriyoruz. TC ibaresinin geri konulmasına İYİ Parti ve CHP evet verirken, AK Parti, HDP ret vermiş, MHP yine çekimser. İstanbul Havaalanı’na Atatürk adının verilmesi önerilmiş. AK Parti ret, HDP çekimser, MHP çekimser. CHP ve İYİ Parti evet veriyor.”

“NEREDE BU VATANSEVERLİK, MİLLİYETÇİLİK?” 

“Diğer bir önerge, FETÖ’nün siyasi ayağı araştırılsın. Ben burada delikanlı gibi söylüyorum. FETÖ’nün siyasi ayağı AKP’dir. Neyi araştırıyorsun? Kamu vicdanında, hangisi birbirini taşıdı bilinmez ama işbirlikçisi de onlardır, el ele tutuşanı içeri atıyorsun, koyun koyuna yatanı dışarı atıyorsun, böyle bir şey olur mu! AKP doğal olarak ret diyor. HDP çekimser kalıyor, MHP gibi bir parti ret veriyor. Nasıl bir korkusu var?  İYİ Parti ve CHP evet veriyor. Kendisinden emin olanın hukuktan endişesi olur mu? Askerlerimiz donarak ölmüştü, bunlar şehit kabul edilsin diye önerge veriliyor. AKP diyor ki ret. İstediğine veriyor, istemediğine vermiyor. 15 Temmuz’da şehitleri ilan etti. Enteresandır HDP çekimser vermiş, MHP yine çekimser. Her zamanki gibi İYİ Parti ve CHP delikanlı gibi evet vermiş. Diğer bir önerge, Suriyeli sığınmacılar gönderilsin mi? AKP getiren olduğu için ret vermiş. Yine HDP ve MHP çekimser. CHP  ve İYİ Parti evet vermiş. Şehit ailelerinin ev sahibi yapılması konusu. Bundan daha mukaddes, hayırlı iş olabilir mi? Çocuklar babasız, anne kocasız kalmış. TOKİ’den ona buna, Suriyeliler’e dağıtıyorsun ve sen şehit ailelerine ev vermeye ret diyorsun. Hani koruyup kolluyordun? Sen devletsin, bir parti değilsin. Sen ret verdiğin zaman, devlet ret vermiş oluyor. Yine HDP ve MHP çekimser. Demek ki MHP’nin milli duyguları çekimser. CHP ve İYİ Parti yine evet. Son olarak emniyet mensuplarına 3600 ek gösterge verilsin mi? biz evde sıcacık yatakta yatarken, dışarda soğukta çatışıyorlar, bizleri bekliyorlar. Sen burlara fazla para vermeyeceksin de kime vereceksin? Aldıkları para kuşa dönmüş! Polisin ek iş yapma şansı da yok ki kardeşim. AK Parti, HDP, MHP ret! Nerede bu vatanseverlik, milliyetçilik? CHP ve İYİ Parti de bizler gibi düşünüyorlar, sahip çıkmışlar. Bu çok önemli ve vahim bir hadisedir.”

“OKULLARDA VATANA BAĞLILIĞA YEMİN YASAKLANDI” 

“Andımızın kaldırıldığı sürece bakın. Tarih 2013. AKP’li Milli Eğitim’in milli olmayan Bakanı bir yönetmelik çıkararak, 1933’ten beri yönetmelik ile okutulan Andımız’ın kaldırılma talimatını veriyor. Ne zaman verdi? 2013, Apo ile PKK ile müzakerelerin yapıldığı tarihtir. Neydi şart? TC kaldırılacak, Andımız kaldırılacak, Türklük kaldırılacak. Bu vatan hepimizin, sadece Türkler mi yaşıyor, bu vatan etnik unsurlarındır da dediler. Bu topraklarda Türk milleti yaşar. Savaşla kazanılmıştır. Bu vatana bağlılıktır, suç mu? Andımız kaldırılıyor, bunun üzerine Türk Eğitim-Sen bu karara itiraz ediyor ve Danıştay’a başvuruyor. Tarih 2018. 5 sene sonra Danıştay 8. Dairesi bu kararı iptal ediyor. Hemen akabinde AKP’nin milli olmayan Milli Eğitim Bakanı temyize gidiyor ve tekrar Andımız’ın okunmasının kaldırılmasını talep ediyor. 3 sene sonra nihai karar veriliyor. Artık okullarda Türküm demek yasaklandı. Atatürk’ün açtığı yolda yürümek, ilkeler, ülküler, vatan için yemin etmek yasaklanıyor. Hepimiz bu karara öfkeliyiz. Kime öfkeliyiz? Bunu yapanların amacı belli, emperyalist proje.” 

GÖKSENİN AKTAŞ - İSTANBUL GÜNDEMİ