AHEF, bu kişilere çoğunun seneler sonra iletişim ve ikametgâh adresleri değiştiği için ulaşılamadığını, dolayısıyla cezaevinde test yapılıp yapılmadığı bilgisine ulaşılamadığı gibi test için de yönlendirilemediklerini vurguluyor.
Çıkarılan son af yasasının yürürlüğe girmesi ile birlikte ilk etapta yaklaşık olarak 110.000 hükümlü Türkiye’nin çeşitli cezaevlerinden tahliye edilmeye başlandı. Ancak bununla birlikte aile hekimlerinin kayıtlı nüfus sistemlerine otomatik olarak atanmaya başlayan yeni tahliye olmuş kişilerin Covid-19 özellikli hasta izlem listesine girmesi ile birlikte bazı karışıklıklar baş gösteriyor.
Hükümlülerin tahliyeleri sonrasındaki izlem süreçlerinin yürütülebilmesi için hüküm giymeden önce kayıtlı oldukları aile hekimlerine otomatik olarak atamalarının yapılması birçok karışıklık ve aksaklıklara sebep oluyor. Tahliye sonrası yapılan bu hasta atamalarında ikamet esas alınmayarak daha önce kayıtlı olduğu aile hekimliği birimine atama esas alınıyor. Hükümlülerin tahliye sonrası farklı illerde ikamet etmeye başlaması, adres ve telefon değişiklikleri aile hekimlerinin hastalara ulaşımı konusunda zorluk çekmelerine ve zaman kaybına yol açıyor.
AİLE HEKİMLERİ’NE YANILTICI BİLGİ VERİLİYOR
Tahliye olmuş olan hükümlünün Covid-19 özellikli izlem listesinde bulunma sebebi ise “yurtdışı girişi” şeklinde belirtiliyor. Bu nedenle Aile Hekimleri’ne yanıltıcı bilgi veriliyor bu da iletişimde sıkıntıları beraberinde getiriyor.
Bu hastaların iletişim numaralarına ulaşılamıyor, ulaşılan iletişim numaraları cezaevi personeline, cezaevi müdürlüklerine ve hatta bazı durumlarda tahliye olmuş olan hükümlünün boşanmış olup yıllardır görüşmediği eşine dahi ait olabiliyor. Karşılaşılan bu durumlar kişisel verilerin korunması kanununa halel getirmekle birlikte farklı sorunlar doğurabiliyor. Aile Hekimlerini, tahliye olan hükümlüyü veya ulaşılan kişiyi zor durumda bırakabiliyor.
AHEF Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Özlem Sezen, “Cezaevi tahliyeleri sırasında hükümlünün son güncel iletişim bilgilerinin alınması ve Covid-19 özellikli izlem listesine girme sebebinin “yurt dışı girişi” değil de “tahliye” şeklinde belirtilmesi, açık ve yeterli bilgi paylaşımının yapılması aile hekimlerinin daha sağlıklı hizmet vermesine yardımcı olacaktır.” diye konuştu.