İstanbul Gündemi

Akın Gürkan ‘28 Şubat süreci AK Parti’yi iktidara taşıdı'

Player yükleniyor...
Haberler / Politika
11 Mart 2022 Cuma 16:18

Tuzla Belediye Meclisi AK Parti Üyesi Tülay Kalav’ın pazartesi günü gerçekleştirilen ilk oturumda yaptığı açıklamalara cevap veren İYİ Partili Akın Gürkan, dikkat çeken ifadeler kullandı.

Tuzla Belediye Meclisi İYİ Parti Üyesi Akın Gürkan’ın açıklamalarından satı başları:

“Tülay Hanımın pazartesi yapılan meclis oturumundaki bizle ilgili değerlendirmelerine karşı cevap hakkımı kullanacağım. Tülay Hanım 28 Şubat sürecinden Genel Başkanımız sorumluymuş gibi bir imaj yarattı. Hatta Kadınlar Günü kutlamamı Genel Başkanımızın nezdinde yapmama tepki gösterdi ve kabul etmedi. Biz kutlayalım, siz kabul etmeyin. Biz Allah’ın selamını verelim, siz almayın. Biz doğruları söyleyelim, siz yalanlayın.”

“Atatürk, Cumhuriyet ve rejime açıktan sövülüp, hakaret ediliyordu”

“Ya tarih bilmiyorsunuz ya da o günleri hiç yaşamamışsınız. Bundan 25 yıl önce RefahYol hükümeti vardı. Dönemin başbakanı, başbakanlıkta bir yemek veriyordu ve bu yemeğe cübbeli, sarıklı şeyhler, şıhlar son model arabalarla geliyordu. Ankara’daki İran Büyükelçisi, Sincan’da düzenlenen Kudüs gecesine katılıyor ve şeriat çağrıları yapıyordu. ‘Kanlı mı geleceğiz, kansız mı geleceğiz’ meseleleri konuşuluyordu. ‘Kan akacak, fıstık gibi olacak’ deniyordu. Milletvekili Hasan Mezarcı ve diğerleri Atatürk’e sövüyor, hakaretler yağdırıyordu. Fakat Hasan Mezarcı’nı bunları yaparken mazereti ortaya çıktı. Bu adam bir süre sonra çıktı ve kendini Hz. İsa olarak ilan etti. Türkiye’yi İran’a şikayet ediyorlardı. Libya’da ise Kaddafi’den dünyanın gözleri önünde fırça yiyorlar, azar işitiyorlar ve ağızlarını dahi açamıyorlardı. Atatürk, Cumhuriyet ve rejime açıktan sövülüp, hakaret ediliyordu. Kısacası Türkiye’de işler iyi gitmiyordu.”

“RefahYol hükümeti protesto ediliyordu”

“Halk tedirgindi. Her gece saat 21.00’da Türkiye genelinde milyonlarca evin ışıkları 5 dakika kapatılıyor, RefahYol hükümeti protesto ediliyordu. Asker de o arada kıpırdanmaya başlamış, herkes ‘darbe mi olacak?’ endişesi içerisindeydi. Akabinde 28 Şubat 1997’de Milli Güvenlik Kurulu, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel başkanlığında toplandı ve askerler irticaya karşı mücadele önlemlerini gündeme getirdi ve hükümetten bu önlemleri almalarını istedi. Toplantıda irtica ile mücadele kararları alındı ve altına imzalar atıldı. Süreç kısaca bu şekilde cereyan etti.”

“Meral Akşener bir Cumhuriyet kadınıdır”

“Şimdi gelelim 28 Şubat sürecinden mesul gibi konuştuğu Genel Başkanımız Meral Akşener’e. Genel Başkanımız o dönemin ve Cumhuriyet tarihinin ilk içişleri bakanı olarak görev yapmaktaydı. Meral Akşener, 28 Şubat’ta orduyu eleştirdiği için tehdit edilen, kendisine Türk mitolojisinde önemli rol oynayan efsanevi dişi kurt Asena denilen ve bu ismin 12 Eylül öncesi ülkücü hareketteki kod adı olduğu söylenen bir Cumhuriyet kadınıdır. Meral Akşener, 28 Şubat döneminde askerin siyasete müdahalesine karşı olmuştur. Genel Kurmay’ın düzenlediği irtica brifinglerine katılacak valileri açığa alacağını söyleyerek, açıkça uyarmıştır. Bu kararının ardından dönemin üst düzey askerlerinden biri kendisine ‘Gelirsek o kadını yağlı kazığa oturturuz’ şeklinde tehdit mesajı yollamıştır. Genel Başkanımızın o askere ‘Söyleyin ona ben Balkanlıyım. Aklıma Bakanlı olan Kazıklı Voyvoda geldi. Kazıklı Voyvoda’yı da iyi tanırız. Ama unutulmasın ki Kazıklı Voyvoda da bir homoseksüeldi’ demişti. Demek ki buradan hamaset nutukları atmayacağız. Olayları bilerek konuşacağız. 28 Şubat sürecinin en büyük mağdurlarından biri Genel Başkanımız Meral Akşener’dir. 28 Şubat sürecinde birileri masanın altına saklanırken o, masaya yumruğunu vuran bir Cumhuriyet kadını, bir asenadır. 12 Eylül süreci ANAP’ı nasıl iktidara taşıdıysa, 28 Şubat süreci de AK Parti’yi iktidara taşıyan bir olgu olarak karşımıza çıkmıştır.”

“Bizim konuştuklarımız memleketin gündemi”

“Pazartesi yaptığınız eleştirilerden biri de güya ben savaşa girelim demişim. Metin önümde. Beni dinleyip niyet okuması yaparak bir çıkarımda bulundunuz ve onun üzerine konuştunuz. Ben ABD ve Rusya’nın bizim için tehdit olduğunu, mevcut hükümetin bugüne kadar uyguladığı yanlış dış politikaları devam ettirmesinden çekindiğimizi ifade ettim. Barıştan ve komşularımızın sınır bütünlüğünden yana olduğumu ifade ettim. Benim memleket meselelerini niçin burada konuştuğumu bahisle bundan şikayetçi olduğunuzu, Tuzla halkının beni seçerken memleket meselelerini dile getirmememi, yalnızca kendi bölgemizi konuşmamız gerektiğini ifade ettiniz. Teşbihte hata olmaz. Mahalle cayır cayır yanarken, mahallenin delisi saçını tararmış. Sayın başkan memleket alev alev. Tuzla’da yaşayanlar bu memlekette yaşamıyorlar mı? Bu ekonomik krizden nasiplerini almıyorlar mı? Esnaf kepenkleri kapatıyor. Kimse maliyet hesabı yapamıyor. Esnaf sattığı malı yerine koyamıyor. Vatandaş elektrik, doğalgaz faturasını ödeyemiyor. İnsanlar ekmek, yağ kuyruğuna mahkum edildi. Bizim konuştuklarımız memleketin gündemi ama sizin gündeminiz ne bilmiyorum.”

“Eksikleri söylüyoruz, kızıyorsunuz”

“Tuzla ile ilgili yaptığınız çok fazla bir çalışma yok. Bugün 3 maddeyle gündem oluşturdunuz. Eksikleri söylüyoruz, kızıyorsunuz. Kamil Abdüş Gölü kenarını sit alanı haline getirdiniz. Sit alanı ilan ettiğiniz yerlerin malikleri uzun zamandır mağdurlar. Çivi dahi çakamadıkları mülkte mağduriyetlerini sürekli dile getiriyorlar. Bu maliklerin kullanamadıkları ve sit alanı ilan edilen arsalarla ilgili ne yapmayı planlıyorsunuz? Tuzla Belediyesi tarafından mağdur maliklerin sorunlarına ne gibi bir çözüm getirmeyi düşünüyorsunuz. Anadolu, Orhanlı, Tepeören Mahallelerindeki problemleri çözebildiniz mi? Mescit Mahallesi’ndeki internet problemini ne yaptınız? Saydığım birçok problem gibi fakat hiçbir aksiyon alınmayan problemleri konuşsak da sonuç alamadığımızı görüyoruz. 5 Evler bölgesinde ilan edilen rezerv yapı alanına konutlar yapılmaya başlandı. 5 Evler’de riskli yapı adedi yani dönüşüme giren yapı adedi kaç tane? İlan edilen yere kaç adet konut yapılmakta. Buyara yapılan konut adedi için bölgenin yoğunluğu uygun mudur? Birlik Sitesi’nin yıkılarak oraya yeni binalar yapılıyor. Bunların kaç kat olduğunu gördünüz mü? Görüp de izin verdiniz mi? Tuzla’nın dokusuna uygun olduğuna kanaat getirdiniz mi?”

Göksenin Aktaş-İstanbul Gündemi

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER SPOR EKONOMİ MAGAZİN YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ STK SAĞLIK KÜLTÜR-SANAT TEKNOLOJİ EĞİTİM YAŞAM TURİZM OTOMOTİV GAYRİMENKUL NEDİR? MODA
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Hakkımızda
Copyright © 2025 İstanbul Gündemi