İstanbul Gündemi

Akşener’den Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sert sözler! ‘Sen bostan korkuluğu musun?’

Player yükleniyor...
Haberler / Politika
25 Ocak 2023 Çarşamba 13:40

İYİ Parti lideri geçtiğimiz günlerde İsveç’te meydana gelen Kur’an-ı Kerim’in yakılması provokasyonuna da sert tepki gösterdi.

Akşener'in konuşmasından öne çıkan satır başları şu şekilde:

“Geçtiğimiz günlerde, İsveç'teki büyükelçiliğimizin önünde yaşanan ahlaksız hadiseye ilişkin birkaç noktaya değinmek istiyorum. Öncelikle kutsal kitabımız, Kuran-ı Kerim'i yakmaya çalışarak, değerlerimize saldıran bu vandallık, bu barbarlık, bu düşmanlık; dünyanın hiçbir yerinde, fikir hürriyeti olarak, pazarlanamaz. Bu; düpedüz bir nefret suçudur! İsveç hükümetinin, “insan hakları” kisvesiyle, bu duruma, yol vermesi ise; asla ve asla, kabul edilemez bir acizliktir. Bu acizliği, bir kez daha, şiddetle kınıyorum! İsveç’te İYİ Parti gönüllülerimizle harekete geçtik. Cumartesi günü suç duyurusunda bulunacağız. Bu nefret suçuna yol verdiği için İsveç hükümetini yargıya şikayet edeceğiz.”

“Devlet yönetiminde ciddiyetin ne denli kaybolduğu bir kez daha gözler önüne serilmiştir”

“Bildiğiniz üzere, 30 Aralık Cuma günü Başkent Ankara'mızın göbeğinde, gencecik bir akademisyenimize, Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı, Sinan Ateş'e karşı, aşağılık bir suikast düzenlendi. Daha önce de, bu kürsüden dile getirdiğim gibi ilk günden beri, yakından takip ettiğim, bu elim olaya Ateş ailesinin, talebi üzerine, siyaseti bulaştırmak istemedim. Güvenlik güçlerimizin olayın aydınlatılması için ellerinden geleni yapacağına inandım. Bengisu ve Banuçiçek kızlarımızın gözyaşlarının yüzsuyu hürmetine, devletin devletliğini, yargının da sorumluluğunun gereğini yapmasını bekledim. Ancak, suikastin üzerinden geçen, 26 günün ardından görüyorum ki Bu olay, artık aileyi aşmış ve devlet yönetiminde ciddiyetin ne denli kaybolduğu bir kez daha gözler önüne serilmiştir.”

“Adım atan, tek bir makam bile yok!”

“Aşağılık suikastin üzerinde, birçok soru işareti varken toplum vicdanı, atılan her şaibeli adımla, yara alırken; milletimiz, devletini, topyekûn göreve çağırırken; Adım atan, tek bir makam bile yok! Yazıklar olsun! Sayın Erdoğan! O hâlde, ben de sana soruyorum: Senin, yönettiğini iddia ettiğin, ama belli ki yönetemediğin, bu devletin içinde, neler dönüyor? Söyler misin; Bu nasıl bir ciddiyetsizliktir? Bu nasıl bir yönetim boşluğudur? Bu nasıl bir lakaytlıktır? Hani Dicle’nin kenarında, kurdun kaptığı koyun bile, senin mesuliyetin altındaydı! Madem öyle mesuliyet senin Sayın Erdoğan! Dicle'nin kenarında değil, başkentin göbeğinde, aşağılık bir suikastle, bir vatan evladına kıydılar! Üstelik bunu, herkesin gözü önünde yaptılar!”

“Bu nasıl bir devlet yönetimidir?”

“Şimdi de, devletin gücünü kullanarak, gerçek failleri, örtbas etmeye çalışıyorlar! Her zaman olduğu gibi, yine savcılar değişiyor! Her zaman olduğu gibi, yargı yine bir sopa olarak kullanılıyor! Her zaman olduğu gibi, yine bir katil dışarıda geziyor! Sen, bostan korkuluğu musun Sayın Erdoğan? Kendine gel! Bu nasıl bir yargı sürecidir? Bu nasıl bir hukuk devletidir? Bu nasıl bir devlet yönetimidir?”

“Korkuyor, uykuları kaçıyor”

“Yalnız belli ki Sayın Erdoğan da, durumun farkında… O yüzden, bu kadar korkuyor. O yüzden, uykuları kaçıyor. O yüzden, bileğinin hakkıyla alamayacağı seçimi; küçük hesaplarla, mini çakallıklarla, zihni sinir dümenlerle ve kendince sevimli kurnazlıklarla alabileceğini zannediyor… Biliyorsunuz, Sayın Erdoğan, seçim tarihini, 14 Mayıs olarak açıkladı. Yani, yine bir erken seçim yaşayacağız. Her ne kadar kendisi; ‘Erken seçim demesek…’, ‘seçimi öne almak desek…’, ‘seçim tarihini, güncellemek desek…’ diyerek, oldukça gülünç bir biçimde, lafı çevirmeye çalışsa da; bu, bariz şekilde, bir erken seçimdir. Peki, bugüne kadar biz ne zaman ‘bir an önce, seçim kararı açıklayın’ desek, ‘seçim vaktinde olacaktır’ diye bize nutuk atanlar neden şimdi seçimlere bu kadar az bir süre kala erken seçim kararı aldılar biliyor musunuz?”

“Seferberlik başlatıyoruz”

“İYİ Parti Gençlik Politikaları olarak bir seferberlik başlatıyoruz. İster şehir içinde, ister şehir dışında otursunlar, fark etmeksizin gençlerimizin bulundukları şehirlerde oy kullanabilmeleri için atmaları gereken adımlara yapmaları gereken başvurulara dair onları tek tek bilgilendireceğiz. Gerekirse, kapı kapı dolaşacak her bir gencimizin oyunu kullanması için tüm gücümüzle çalışacağız. Eğer ki, başvuru gününü kaçıranlar olursa da hangi siyasi düşünceden olduğunun, hangi partiye oy vereceğini sormadan, sorgulamadan ikametgâhlarının bulunduğu şehirlere ücretsiz olarak götürülmelerini, oy kullandıktan sonra da geri getirilmelerini, İYİ Parti olarak, biz sağlayacağız.”

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER SPOR EKONOMİ MAGAZİN YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ STK SAĞLIK KÜLTÜR-SANAT TEKNOLOJİ EĞİTİM YAŞAM TURİZM OTOMOTİV GAYRİMENKUL NEDİR? MODA
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Hakkımızda
Copyright © 2024 İstanbul Gündemi