Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sert sözlerle yüklenen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 'Sabah söylediğini akşam yalanlayan, 11 maaşlı kifayetsiz danışmanlarının elinde adeta oyuncak olan garip bir ruh haliyle karşı karşıyayız' dedi.
Erdoğan’ın tüm icraatlarını, ‘dünya bizi kıskanıyor’ ambalajıyla pazarlamayı artık bir alışkanlık haline getirdiğini kaydeden Akşener, koronavirüs salgını sürecinde zam yapan başka bir hükümet olmadığını söyledi. Aşının Avrupa’da ücret karşılığı yapıldığını söyleyen Erdoğan’a tepki gösteren Akşener, “Batılı ülkelerde Kovid aşıları ücretli yapılıyor. Önce, Almanya için 150 avro, İngiltere için ise 100 pound fiyat çıkardı. Ertesi gün, Avrupa ülkelerindeki fiyatı 100 avroya, İngiltere’deyse 50 pounda indirdi. Bunun üzerine, Avrupa’dan kahkaha sesleri geldi. Biz duyduk, kendisi adına utandık.’’ İfadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı sistemini eleştiren Akşener, 'Biri gelip partili cumhurbaşkanı nedir diye sorsa ‘Zamdır, zulümdür, milletini yoksulluğa mahkûm etmektir‘ demek derim' dedi.
Partisinin Meclis‘teki grup toplantısında gündemi değerlendiren Akşener’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
‘‘AVRUPA’DAN KAHKAHA SESLERİ GELDİ. BİZ DUYDUK, KENDİSİ ADINA UTANDIK’’
Milletimizin iktidarı denetleme görevi verdiği bizler, bu önemli görevi, layıkıyla yerine getirmeye çalışıyoruz. Ekonomiden adalete, diplomasiden kadın haklarına, gençlerimizin sorunlarından, işsiz vatandaşlarımıza, çiftçilerimizden emeklilerimize, esnafımızdan memurlarımıza kadar, her bir vatandaşımızın, iktidar karşısında hakkını, hukukunu savunmaya, milletimizin gerçeklerini, iktidara göstermeye çalışıyoruz. Hayatın her alanında, ağır sorunlar yaşadığımız bir gerçek. Ama son dönemde, bu sorunlara, Sayın Erdoğan’ın ruh hali de eklenmiş görünüyor. Sabah söylediğini, akşam yalanlayan, 5, 6, hatta bazen de 11 maaşlı, kifayetsiz danışmanlarının elinde, adeta oyuncak olan, milletimizi mağdur, ülkemizi de her fırsatta, uluslararası toplumda mahcup eden, Allah’ın tek bir günü bile çıkıp, “Şurada bir hata yaptık” diyemeyen bir garip ruh haliyle karşı karşıyayız. Bu ruh halinin yeni bir yansımasını, son olarak, aşı meselesinde yaşadık. Tüm icraatlarını, “Dünya bizi kıskanıyor.” ambalajıyla pazarlamayı, artık bir alışkanlık haline getiren Sayın Erdoğan, bu defa da çıktı, aziz milletimizin gözünün içine baka baka; “Batılı ülkelerde Kovid aşıları ücretli yapılıyor.” dedi. Önce, Almanya için 150 avro, İngiltere için ise 100 pound fiyat çıkardı. Ertesi gün, Avrupa ülkelerindeki fiyatı 100 avroya, İngiltere’deyse 50 pounda indirdi. Bunun üzerine, Avrupa’dan kahkaha sesleri geldi. Biz duyduk, kendisi adına utandık, ama Sayın Erdoğan, düştüğü gülünç durumdan hiç utanmadı.
Bakın, ben size doğrusunu anlatayım; küçük bir ülke hariç, dünyanın bütün ülkeleri, aşıyı vatandaşlarına ücretsiz yaptırıyor. Bununla kalmıyor; gelişmiş ülkeler, aşı yaptırmaları için, gençlere bir de ödül veriyor. Bununla da kalmıyor; esnafına, işçisine, memuruna, çiftçisine, pandemi karşısında ayakta kalabilsinler diye, nakit destekler sağlıyor. Mesela; Sayın Erdoğan’ın, aşıdan 50 pound aldığını söylediği İngiltere, bu süreçte ne yaptı biliyor musunuz? İşyerlerine 15‘er bin pound, yani 180 bin lira hibe destek verdi. Devlet, herkesin maaşının yüzde 85‘ini, 1 buçuk yıl boyunca ödedi. Bütün işyerlerine, sıfıra yakın bir faizle, 50 bin pound banka kredisi verdi. Vergiler de, yüzde 5‘e düşürüldü.
‘‘SAYIN ERDOĞAN; ASLINDA AŞIYI, VATANDAŞINA KİM PARAYLA SATIYOR BİLİYOR MUSUN? SEN SATIYORSUN, SEN’’
Nitekim; tüm bu gerçekler, öyle çabuk gün yüzüne çıktı ki, bu kez de kendisi, sanki hiç yalan söylememiş gibi, çıkıp ne dedi? “Biz de dünyadaki ülkeler gibi, aşıyı ücretsiz yapıyoruz.” dedi. Sayın Erdoğan; aslında aşıyı, vatandaşına kim parayla satıyor biliyor musun? Sen satıyorsun, sen! Hem de bunu, aklınca, çaktırmadan, vatandaşa hissettirmeden yapıyorsun. Tahsilata da, hiç utanmadan, insanlarımız daha ikinci doz aşısını bile olmadan başlıyorsun. Önce elektriğe yüzde 15, ardından da doğalgaza yüzde 12 zam yaptın. 4 kişilik bir ailenin elektrik maliyeti, 183 liradan 211 liraya çıktı. Doğalgaz maliyeti ise, 166 liradan, 186 liraya yükseldi. Yani, 4 kişilik bir aile, eğer 1 sene boyunca yeni zam yapılmazsa, yılda 600 lira, fazladan para ödemek zorunda kalacak. Devlet Malzeme Ofisi’nin yaptığı açıklamaya göre, 1 doz Biontech aşısının, Türkiye’ye maliyeti, 12 dolar, yani 100 lira. Yani, 4 kişilik ailemiz, kişi başı 100 liralık ikinci aşı için, toplamda 600 lira ödeyecek. Böyle bir tezgâh olabilir mi? Böyle bir devlet yönetimi olabilir mi? Pandemi döneminde, senden başka elektriğe ve doğalgaza, yani temel ihtiyaçlara, zam yapan bir başka hükümet başkanı var mı? Bir etrafına bak bakalım. Bak da utan. Yazıklar olsun.
‘‘ELEKTRİĞİ YÜZDE 20 ZAM YAPILDI’’
Elektriğe sadece 1 kuruş zam yapıldığında, mevcut tüketime göre, vatandaşımızın cebinden, 2,3 milyar lira çıkıyor. 12 kuruş zam yapıldığına göre, vatandaşımızın cebinden çıkacak para, 27.6 milyar lira. Bu ne demek biliyor musunuz? Pandemi boyunca vatandaşına, sadece 10 milyar liralık nakit desteği veren AK Parti iktidarı, aynı vatandaşının cebinden, tek kalemde, bunun yaklaşık üç katını geri alıyor demek. Bitmedi. Konutlardaki elektriğe yapılan zamdan daha yükseği, işyerlerinin elektriğine yapıldı. Esnafına, üreticisine, istihdam sağlayan firmalara destek vermeyi geçtim onların elektriğine de, yüzde 20 zam yapıldı. Peki bu ne demek biliyor musunuz? Pandemi boyunca, iktidarın destek olmak yerine, daha da borçlandırdığı işletmelere, yeni maliyetler getirmek demek.
“PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ NEDİR?” DİYE SORSA ZAMDIR, ZULÜMDÜR’’
Artan enflasyon demek. İşsizlik demek. Yoksulluk demek. İşte size, AK Parti iktidarının millet sevgisi. İşte size, Sayın Erdoğan’ın işletmelerimize verdiği değer. İşte size, Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde ekonomi yönetimi. Son üç yılda, elektriğe, 8 kere zam yapıldı. Ve yapılan toplam zam, yüzde 98.6 oldu. Doğalgaza da, aynı dönemde, 13 kez zam yapıldı. Ve doğalgaz fiyatı, son üç yılda, yüzde 110 arttı. Temmuz 2018‘de, 350 lira olan bir fatura, bugün artık 735 lira. İşte o nedenle, şimdi biri gelip bana, “Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi nedir?” diye sorsa; zamdır, zulümdür, milletini yokluğa mahkûm etmektir derim. Bu ucube sistemin özeti, işte tam olarak budur.’’
Haber Merkezi / İstanbul Gündemi