Başkan Parlakyıldız’dan ‘Keyfi uygulamalarınıza boyun eğmeyeceğiz’

Şahsi sosyal medya hesabından sert bir açılama yapan Başkan Lider Parlakyıldız, Kağıthane Belediyesi yöneticilerinin hukuk dışı uygulamalar ile parti standını engellemeye çalıştığını belirtti.

Lider Parlakyıldız’ın açıklamaları şu şekilde:

“Biz yazmaktan hicap duyuyoruz ama makama duyduğumuz saygı gereği sayın yerel yöneticilerimizin hukuksuzca, hamasi duygularla utanmadan, hiçbir sorun veya sıkılma yaşamadan keyfi uygulamalarla yöneticilik yapmaya devam ediyorlar. Yaşadığımız bir olayı siz değerli hemşehrilerimizle paylaşarak, sizlerin takdirine bırakıyoruz. Bir siyasi parti neden kurulur? Siyasi partinin anayasadaki tanımı nedir? Buradan başlamakta fayda görüyorum. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu Madde 3: “… milli iradenin oluşmasını sağlayarak demokratik bir Devlet ve toplum düzeni içinde ülkenin çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması amacını güden ve ülke çapında faaliyet göstermek üzere teşkilatlanan tüzel kişiliğe sahip kuruluşlardır.”

“İnsanımızın yanında olmaya, bir nebze sorunlarına çözüm bulmaya çalışıyoruz”

“Bu amaçlar çerçevesinde ülkemizde insanımızın yaşadığı ekonomik kriz, ekonomik buhran, akaryakıtın 28 TL olduğu, çiftçimizin artan akaryakıt ve gübre maliyetleriyle tarlasını ekemediği, sanayicimizin artan elektrik ve doğalgaz maliyetleriyle üretimde sıkıntı yaşadığı, iğneden ipliğe her gün zam zam üzerine geldiği için alım gücü düşen ülke insanımızın nefes alamadığı bir dönemde, insanımızın derdini dinlemek, çözümü konusunda parti politikalarımızı anlatmak çerçevesinde bugün ki mevcut siyasi partilerin aksine protokollerde değil, sahada insanımızın yanında olmaya, bir nebze sorunlarına çözüm bulmaya çalışıyoruz. Esnaf ziyaretleriyle, pazarlarımızı, pazar esnafı ve komşularımızı dinleyerek, kapı kapı vatandaşlarımıza giderek sorunları dinliyor, raporluyor, bu konularda çözüm önerilerimizi ve eylem planlarımızı hazırlıyoruz.”

“Bir baskı, mobing yaşandığı ortadadır”

“Nurtepe Çarşamba pazarında saha faaliyeti kapsamında bir çalışma yapıyorduk. Her pazar ziyaretinde ve stant açmak üzere yaptığımız saha faaliyetinde olduğu gibi zabıtalar gelip standımızı kaldırmamızı söylediler. “Belediyeden izin almalıymışız.” (Siyasi partiler izin değil, faaliyetlerini bildirmekle yükümlüdür ki güvenlik tedbirleri alınsın. Bu bildirimlerde belediyelere değil, ilgili mahalli yerin mülki amirliğine yani kaymakamlığa yapılır.) Bunun kanuna ve hukuka uygun olmadığını kendilerine ifade ettik. Zabıtanın cevabı daha da ilginç, biz standı kaldırtmazsak hakkımızda soruşturma açılır. Bir baskı, mobing yaşandığı ortadadır.”

“Siyasi parti teşkilatıyız, mevsimlik işçi değil”

“Kıymetli komşular, bu konuyla ilgili rahatsızlığımı, artık bu konunun kabak tadı verdiğini ifade etmek adına belediye başkanını aradım. Telefonu kapalıydı. Başkan yardımcılarına ulaştım. Hukukçu olan, birçok seçim görmüş ve bu konularda deneyimli başkan yardımcısına biz izni “Belediyeden mi? Mülki amirimiz Kaymakamdan mı?” Alacağımı sorduğumda belediyeden dedi. Ya bu kadar iş bilmezlik, bu kadar hukuksuzluk olmaz. Bu arkadaşlar kendilerini, mülki amirlerin üstünde görecek kadar olayı ileri taşımışlar. Siyasi partiler açık alanda propaganda veya miting dışında saha faaliyetleri için izin almazlar, sadece faaliyette bulunacakları yeri ilgili mülki amire yazarlar. Emniyet güvenlik büro bu konuda tedbirlerini alırlar. Aynı başkan yardımcısı, seçim dönemi olmadığı için stant açamayacağımızı ifade etti. Alın bir hukuksuzluk daha, siyasi parti teşkilatıyız, mevsimlik işçi değil. Seçim bitti tatil, kapattık mı?”

“Yargıtay emsal kararlarını okumayı tavsiye ediyorum”

“Seçim dönemi olmamasına rağmen, Ramazan ayında bize izin verilmeyen, ama AK Parti’nin mobil aracının Merkez Mahallesi’nde 30 gün boyunca stant açmasına izin verilmesini söylediğimde, “geçmişi niye karıştırıyorsun?” Cevabı açıkça size izin yok, AK Parti’ye var. Geçmiş geçmişte kaldı. Seçim sonrası bir ifade vardı: “Atı alan, Üsküdar’ı geçti.” Siyasi şiarıyla yönetmeye devam mı? Verdiği diğer bir örnek 20 siyasi parti var hepsi stant açarsa, seyyar satıcı gibi… Seyyar satıcı gibi, dikkat çekiyorum. Siyasi partiler kanununda milli iradenin oluşması için çalışan siyasi partileri, seyyar satıcı olarak tanımlayan bir yönetici… Bu yöneticiye hukuki bilgilerini tazelemeye, siyasi parti kanununu, Yargıtay emsal kararlarını okumayı tavsiye ediyorum.”

“Destek milletimizden, takdir Allah’tan”

“Ben buradan yerel yöneticilere sesleniyorum. Stantlarımızı açmaya, milletimizin sesi ve vicdanı olmaya devam edeceğiz. Sizlerin iş bilmez, hukuksuzca keyfi uygulamalarınıza boyun eğmeyeceğiz. Sizler de buyurun, Pazarlara girin, seçilmiş değil, tüm esnafları ziyaret edin. Vatandaşı dinleyin. Bakalım ne diyorlar? Korkmuyoruz. dürüstçe milletimizle bu düzeni değiştireceğiz. Biliyoruz ki gayret bizden, destek milletimizden, takdir Allah’tan.”

Göksenin Aktaş-İstanbul Gündemi