Youtube üzerinden yayın yapan Medyascope TV’de gazeteci Ruşen Çakır’a konuk olan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, hem izleyicilerin sorularını yanıtladı hem de gündemi değerlendirdi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden, yol ve köprü ihalelerine, Anayasa tartışmalarından, eğitim sistemine kadar bir çok konuda tespitler yapan Akşener şunları söyledi:
“CUMHUR İTTİFAKI AKLIMIZDAN GEÇMİYOR”
“Biz esnafın, işçinin kadının önce ekonomik problemlerini görüp onların sesi oluyoruz sonra onların problemlerinin çözümlerini dile getiriyoruz. Cumhur İttifakı’nın bileşenleri, paydaşları gelecek seçimlerde bu işin olmayacağını görüyorlar. İktidarın Türkiye’yi, Türkiye’nin de iktidarı taşıyamadığını görüyorlar ve bu nedenle Cumhur İttifakı’nı genişletmek istiyorlar. Ben seçmenimizi tanıyorum. Hatta şöyle demiştim, Cumhur İttifakı ile el ele tutuşmayı boşverin hafif yumuşasak bile terliğini çıkarıp, bizi eve kadar kovalarlar. Cumhur İttifakı bizim aklımızdan geçmiyor. Asla böyle bir şey yok. Sayın Erdoğan hem bizim hem de partimizin düşmanı değil. Bahçeli değil, Doğu Perinçek de değil. Partili cumhurbaşkanlığı meselesine son derece karşı ve buranın değirmenine su taşıyacak bir sistemi affetmeyecek bir seçmenimiz var.”
“TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNİ ZORA SOKACAK HERHANGİ BİR HIRSIN PARÇASI OLMAYACAĞIM”
“Biz 2017 referandumda çalışırken bu işin yanlış olduğunu söyleyerek çalıştık, dolayısıyla biz haklıyız. Meseleye Sayın Erdoğan gitsin diye bakmıyoruz. Sayın Erdoğan gittiğinde başkası geldiğinde bu sistemin içinde yaşamak ister mi milletvekilleri, yaşayamazlar. Cumhurbaşkanı seçilmeyi, Başbakan seçilmeyi herkes ister, çok onurlu bir görev olduğu için. Türkiye’nin geleceğini zora sokacak bireysel olarak ve millet ittifakının bir parçası olarak söylüyorum, geleceği zora sokacak herhangi bir hırsın parçası olmayacağım. İyi niyetli, şeffaf, açık ve dürüst bir ilişki var CHP ile aramızda.
Partimi kurarken bir yemin ettim vicdanımdan ayrılmayacağım diye. Ben eylem, söylem, tutum üzerinden çok net açık eleştiride bulunuyorum. Damat Bakan gitti Berat Albayrak’ın şahsını karakterini hiç eleştirmedim. Sadece yaptığı işi hiç bilmemesini, deneyimi olmamasını, sadece nepotizm üzerinden oraya oturduğunu söyledim. Dolayısıyla gitti dolar düştü. Erdoğan, tıkanan sistemin faturasını parlamenter sisteme çıkardı ve döndü Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi ile Türkiye’nin uçacağını kaçacağını söyledi.”
“GEÇMEDİĞİMİZ YOLLAR, GİTMEDİĞİMİZ HASTANELER İLE SERVET TRANSFERİ OLUŞTURULUYOR”
“Adaletin olmadığı yerde yatırımın sahibinin kafaya göre değişen bir kararla benim geleceğimde söz sahibi olması, endişe yaratır. Bu nedenle de bugün ne para bulunabiliyor ne de başka bir yatırım yapılabiliyor. Kamu- özel sektör projesi sayesinde geçmediğimiz yollar, gitmediğimiz hastaneler nedeniyle paralar ödedik. Burada tamamen sermaye transferi söz konusu. Ve yolcu garantili havalimanları. Bütün bunlara baktığımız zaman servet transferi oluşturulduğunu görüyoruz. Yandaş kayırma denilen bir sistem oluşturuldu. Yurt dışı finans, kredi kaynakları var ve bunlarla ilgili de fi tarihinde çıkmış bizim de imzaladığımız bir sözleşme var. Ancak bunların da masaya oturulup konuşulması gerekiyor. 5 milyon yolcunun gitmediği havalimanına, 12 milyonluk yolcu garantisi verirseniz siz soyulursunuz demektir. Bütçeye 30 milyar TL bu beş müteahhide para konuldu. Buna karşılık tarıma verilen pay 22 milyar lira.
Arkadaşlarımızla oturuldu çalışıldı pandemiye, biz esnafın her çalışanına 10 bin lira kişi başına para verelim dedik. Ailelerde kişi başına 500 lira hibe verelim dedik. Büyük sanayi tesislerine yönelik buraların hisselerini rayiç bedelden devlet alsın tutsun, kendini düzelttikten sonra o günün rayiç bedelinden tekrar geri alsın bunları söyledik. Bunların hiçbiri yapılmadı. Ne oldu, 20 milyara yaklaşık kredi açıldı esnaf bu krediyi alamadı. Döndü tuzu kuru olan insanlar aldılar dolar aldılar, dolar mevduatının çıkma sebebi budur. Döndüler ev aldılar. Turizmle ilgili paket açıldı kredi ortaya konuldu ama o turizm sektörünün o yapılmış binaların otellerin borçları var onlarla ilgili yapılandırma yapılmadı, oraya turist getirmenin yolları bulunmadı, Türkiye’deki insanların tatil yapma yolu açılmadı yani birilerine para aktarma dışında hiçbir şey yapılmadı.”
“İSTANBUL VE ANKARA BELEDİYELERİNİ BAŞARILI BULUYORUM”
“Ben İstanbul ve Ankara Belediyelerini başarılı buluyorum. 31 Mart’a giderken ittifak talebi bizden gitti CHP’ye dolayısıyla bu proje bizim projemizdir. Ben arkadaşlarıma bir soru sordum yalnız mı girmeliyiz ittifakla mı, ittifak istiyorsanız kiminle girmeliyiz. Sayın Özdağ hayır tek başımıza girelim dedi. Bütün bu kurulların tamamı oylama yaptık bir kişi hariç oybirliği ile biz ittifakla girmeye karar verdi arkadaşlarımız ve biz bunu CHP’ye teklif olarak götürdük. Ankara alınacak gibi görülüyordu ama İstanbul’du benim hedefim. İstanbul’un demokratik usullerle, seçmen iradesiyle alınabilmesinin neye tekabül edebileceğini bilen bir politikacı olarak bunun çok önemli olduğunu anlattım. Gerekirse çırak çıkalım dedim. CHP 100 yıllık bir parti kuralları var, hizipleri var biz yeni bir partiyiz ama şunu siz üretip size bunu alabilir misiniz diye teklif ettiğimde düşünürsünüz ama bana siz teklif getirdiğinizde bunun fiyatı artar. İyi ki de bu teklifi götürmüşüz. Bütün arkadaşlarıma kalpten teşekkür ediyorum.”
“BİR KİŞİYİ FETÖCÜLÜKLE SUÇLARSANIZ İSPATLAMAK ZORUNDASINIZ”
Benim Buğra Kavuncu’yu partinin başına genel başkanlığa hazırladığımı düşündü bir kısım arkadaş ve ona inandı Bu doğru olsa o kadar siyaset yapıyorsunuz ben şu kişiyi şimdiden yerime keşke hazırlayabilsem bu iyi birşeydir. Bu tür tartışmalar her partide olur ama siz bir kişiyi fetöcülükle suçlarsanız bu hukuki bir davadır dolayısıyla ispatlamak zorundasınız. Herkes birbirine laf eder ama siyasi partinin içinde aynı şehrin milletvekilini beğenmeme hakkı var, sevmeme hakkı var, bunlar tamamda bir terör örgütü yanlısı demek ilk defa oldu. Biz 24 Haziran’da şahsen ben fetöcülükle suçlana suçlana bir kampanya yaptık ve kampanyanın yarısını ben fetöcü değilim diye yaptık. Sayın Erdoğan’ın ağzından Akşener fetöcü lafı çıkmadı çünkü bunun gereğini yapması gerekir. Benim çok canım yandı bizden ayrılan her arkadaşımızın arkasından üzüldüm.
“HDP, ERDOĞAN’IN ELİNDE ÇOK CİDDİ BİR MANİVELADIR, KAPATILMASINI İSTEMEZ”
“Bahçeli’nin HDP kapansın sözüne Sayın Perinçek’in ne diyeceğine bakmamız lazım. Sayın Erdoğan adına bu tür konuların balon uçurma noktası olduğuna inanıyorum. Sayın Erdoğan HDP’yi bana göre kapatmaz. HDP elinde çok ciddi bir manivela. Burada Sayın Bahçeli’nin sözlerinden katıldığım bir şey var o da uzun tutukluluk, biran evvel mahkemelerin sona ermesi gerektiği konusunda haklıdır. Bunun bir yargı problemine dönüştüğü bir gerçek, bu doğru değil. Yargının daha hızlı, daha net, şeffaf kamuoyunun rızasını alacak şekilde ilerlemesini kastetmişse hızlı yürümesi konusunda orada kendisine katılıyorum. Eğer hukuki olarak uygulamada bir sorun vardıysa, bunu da Sayın Erdoğan’a söylüyorum, bunların ortadan kaldırılması konusunda bir ihtiyaç varsa biz buna destek veririz. Erdoğan bu manivelanın elinden gitmesini istemez. Böyle bir sistemde Sayın Erdoğan’ın HDP’yi buranın içinde özneleştirip kapatmayı düşüneceğini sanmıyorum.”
“SÜREKLİ OLARAK HDP ÜZERİNDEN BİZE ÇEMKİRİLİYOR”
“Bir dava ise o dava her birimiz için PKK’dır. Sürekli olarak HDP üzerinden bize çemkiriliyor. Burada görülmeyen bir şey var her iki tarafta Türk. Herkes bulunduğu yerden tanzim yapıyor içeriyi bilen sıfır. HDP’ye yapılan suçlamaları Meral Akşener’e sormak yanlış. HDP’ye 6 milyon oy veren seçmenin 6 milyonunun da PKK’ya evet diyen insanlar olduğunu düşünebilir miyiz, hayır. Biz bu konuda çok açık netiz. HDP PKK ile arasına mesafe koyduğunu söylesin hay hay.
Biz kendi partililerimiz tarafından HDP ile CHP ile Saadet Partisi ile Anasaya hazırlamışız. Hepimiz cevap verdik hayır dedik. Ömer Çelik çok ağır sözler söyleyerek reddetti o makbul sayıldı onun için çok zorlu bir alanda mücadele ediliyor. Biz makulün peşinde koştuğumuz için insanların taleplerinin ihtiyaçlarının sözcüsü olduğumuz için biz daha fazla sopa yiyoruz.
Milliyetçilik kavramı şehirli bir kavramdır dolayısıyla milliyetçi olmanız için önce karnınızın doyması lazım. Şehirli, entelektüel birikimi olması gereken insanlar olduğu için ben 80 öncesi ve sonrası kaba insanlar görmedim.
Anamuhalefet Partisi liderini bir mafya unsuru tehdit ediyor ama Türk milliyetçiliğinin siyasi organizasyonu diye tanımlanan bir siyasi partinin lideri de benim dava arkadaşım diyor, bu daha vahimdir. Adalet Bakanı reform dedi arkasından Sayın Erdoğan Hem ekonomide hem yargıda reforma evet dedi. Sonra Sayın Kılıçdaroğlu tehdit edildi Sayın Bahçeli dava arkadaşım dedi. Ben de o zaman şöyle demiştim kızım sana söylüyorum gelinim sen işit. Ondan sonra reform meform hadi bakalım denildi. Bir de üç gün sonra Sayın Erdoğan rencide oldu, balon uçtu bakıldı ve rencide olundu. Dış politikaya bağlı olarak Trump kazanır denildi Trump gidiyor Biden geliyor. İlişkiler kurumsal olsaydı kimin geldiği Türkiye’yi etkilemez oraya çiçekler atıldığını görüyorum. Sayın Erdoğan ne dedi Biden’in benim evime gelmişliği var, dostluklar hatırlatılıyor. AB ne yaptı? Sayın Erdoğan’a hodri meydan dediler.”
“BU SİSTEM TÜRKİYE’Yİ TAŞIYAMIYOR”
“Bu sistem Türkiye’yi taşıyamıyor. Eğitimi yok etti, ekonomiyi bu hale getirdi, gençleri işsiz bıraktı, yargı olmadığı için demokrasi olmadığı için ekonomiyi bu hale getirdi. Konuşmamız gereken ekonomi, yargı, hukuk ve eğitim olmak zorunda. Eylemler ve tutumlar üzerinden çok ciddi eleştiriler yaptığımız için as, kes kısmında göremiyor seçmen bizi. Libya’ya asker gönderme konusunda üç gün çalıştık ve hayır oyu verdik. Biz Libya’ya asker gönderilmesine hayır oyu verdik. Bizim çağırıldığımız yerlerde ağırlıklı konuşulan konular ciddi konular değil. Siz HDP ile Anayasa yaptınız mı? Buğra Kavuncu fetöcümü? Sayın Erdoğan’a göz mü kırpıyorsunuz? AK Parti kurucusu bir insanım, ayrılıyorum ama neden sorusunu kimse bana sormadı. Ben de sorulmayan soruya cevap vermedim. Onları gagalamadım. Demek ki, ben ilke insanıyım oradan ayrıldım 2015’te Bana Başbakan yardımcılığı teklif edildi istesem giderdim. Niye bu kadar uğraşayım. İlk defa ben aldıklarımı ödüyorum. Onun için çok hesap kitap yapmıyorum ne sandalye hesabı var ne de başka bir hesap kitap var sadece milletimiz nefes alsın istiyorum.”