Ormanları ve korularının yanı sıra su kaynakları ile de ünlü olan Sarıyer’de, İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi iş birliği ile yapılan projenin bir sonra ki aşamasında ise bu örnekler laboratuvarda incelenecek.
Plastik kullanımını azaltmak için matara hediye edildi
Avrupa Birliği destekli eğitim portalı eTwinnig üzerinden yürütülen “Geleceğe Nefes Ol” projesinin ikinci ayağı Maden Mahallesi’nde gerçekleşti. Recaizade Ekrem İlkokulu ile başlatılan proje kapsamında öğrencilere suyun insan hayatındaki önemi ve plastik kullanımını azaltmak için matara hediye edildi. Ardından doğal su kaynağının çıktığı noktaya giden su izcileri buradaki sudan numune alarak İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi laboratuvarına gönderdi. Programda öğrencilere; İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Deniz ve İçsu Kaynakları Yönetimi Bölüm Başkanı Meriç Albay, Prof. Dr. Devrim Memiş, Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Coşkun, belediye meclis üyeleri Ayşen Ağma ile Mustafa Balcı eşlik etti.
“Suyu korursak, çevre kirliliğinin ve su kıtlığının önüne geçeriz”
Çocukları proje hakkında bilgilendiren Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Coşkun, “Sular temiz olursa, dünyamız da temiz olur. Su israfından kaçınmamız lazım. Bugün taşların arasından sular aktığını gördük. Su kaynağından tertemiz çıkıyor daha sonra derelere ve denizlere gidiyor. Suyu korursak, çevre kirliliğinin ve su kıtlığının önüne geçeriz. Biz sizlere çok güveniyoruz. Burada gördüklerinizi ailenize ve arkadaşlarınıza anlatmanızı istiyorum. Bir sonraki buluşmamızda da buradan aldığımız numuneleri hocalarımızla birlikte analiz edeceğiz” dedi.
“Sadece Sarıyer bölgesinde yaşayan dereler var”
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Deniz ve İçsu Kaynakları Yönetimi Bölüm Başkanı Meriç Albay ise temiz suyun önemine dikkat çekerek şu şekilde konuştu: “Suyumuz oldukça az. İstanbul’da 16 milyondan fazla insan var. Su yetmediği için başka yerlerden geliyor. Olan suyu da kirletirsek susuz kalırız. İstanbul’da insanlar suya çok kötü davranmışlar, bu yüzden hemen hemen bütün dereler kirli. Sadece Sarıyer bölgesinde yaşayan dereler var. Sizlere düşen görev ise suyumuzu kirletmemek ve gereksiz tüketim yapmamak. Su buraya hayat veriyor. Etrafımızda bir sürü bitki var. Biz buradan gidince kuşlar gelip su içecek. Su bütün dünyaya hayat veriyor. Sularımızı, ormanlarımızı, hayvanlarımızı korumak zorundayız. Suya değer verdiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum.”
Göksenin Aktaş-İstanbul Gündemi