Çocuğunun sağlıklı büyüme seyrinde olmadığı kaygısına kapılan ebeveynlerden en sık duyulan cümleler bunlar! Sahi, boy kısalığı bir kader mi, yoksa günümüzde tedaviyle büyüme geriliği sorununa çözüm sağlanabiliyor mu?
Boy kısalığı; kişinin boy uzunluğunun belirlenmiş standartlara göre son yüzde 3’lük dilimde yer alması olarak tanımlanıyor. Bir başka deyişle, aynı yaş ve cinsiyetteki sağlıklı 100 kişilik bir grupta boy sıralamasındaki son 3 kişi, kısa boylu olarak kabul ediliyor. Ülkemizde her 100 kişiden 5-10’unda boy kısalığı görülüyor, bunun nedenleri arasında yetersiz beslenme başta olmak üzere yeterince uyumamak ve aşırı strese maruz kalmak gibi yaşam koşulları yer alıyor. Çocuğun boyunun kısa olup olmadığına karar vermek için de öncellikle boyunun doğru ölçülmesi, ölçülen boyun Türkiye standartları ile karşılaştırılarak hangi persentil eğrisinde, yani büyüme standartlarında olduğuna bakılması gerekiyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Saygın Abalı, boy kısalığına erken tanı konulmasının çocuğun boyunun ideal uzunluğa ulaşmasında çok önem taşıdığını belirterek, “Erken tanı için çocuklarda boy ölçümünün hekim tarafından 6 ay aralıklarla yapılması; hekimin ve ebeveynin bu ölçümleri kaydetmeleri çok önemli. Çünkü büyümede yavaşlama fark edildiğinde mutlaka ek inceleme yapılması gerekiyor. Doğum ağırlığı düşük olan ve erken doğan çocuklar ise mutlaka daha yakın izlenmeli. Ayrıca anne boyu 155 cm veya baba boyu 168 cm altında olan çocukların da büyüme izlemi titizlikle yapılmalı” diyor. Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Saygın Abalı, çocuklarda boy kısalığı hakkında en çok merak edilen 7 soruyu yanıtladı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.
SORU: Çocuğumun kısa boylu kalmasını önleyebilir miyim?
CEVAP: Öncellikle nedeni belirlemek çok önemli. Günümüzde birçok hastalıkta uygulanan tedavilerle çocuklarda boy kısalığını önlemek mümkün. Ancak tedaviden etkin sonuç alınmasında ‘erken tanı’ büyük rol oynuyor. Bazı hastalıklarda ise maalesef büyümeyi arttırıcı tedaviler yararlı değil, hatta bazılarında sakıncalı olabiliyor. Tüm bu aşamalarda çocuk endokrinolojisi uzmanının değerlendirmesi çok önemli.
SORU: Çocuklarda boy kısalığına hangi faktörler yol açıyor?
CEVAP: Beslenme sorunu olmayan çocuklarda sık görülen boy kısalığı nedenleri, büyümede gecikme olması ve ailevi boy kısalığıdır. Ailevi boy kısalığı nadir görülen genetik bir nedenden kaynaklanabileceği için çocuğun dikkatle izlenmesi gerekiyor. “Boy kısalığının tedavi edilebilir nedenleri arasında büyüme hormonu eksikliği oldukça önemlidir.” uyarısında bulunan Dr. Öğretim Üyesi Saygın Abalı, özellikle büyüme hızında yavaşlamanın bu hastalık için önemli bir bulgu olduğuna işaret ediyor. Bunların yanı sıra; Turner sendromu, tiroid hormon eksikliği, kronik böbrek hastalığı, doğumsal metabolizma hastalığı, sindirim sistemi hastalığı (örneğin çölyak hastalığı), kan hastalığı, kafa içinde yer kaplayan kitle, Cushing sendromu, kortizon içeren ilaçların veya kremlerin fazla kullanımı da boy kısalığına yol açan diğer faktörleri oluşturuyor.
SORU: Boy uzamasında etkili olan besinler var mıdır?
CEVAP: Dr. Öğretim Üyesi Saygın Abalı, boy uzamasına doğrudan olumlu etkisi olan bir besinin olmadığını belirterek, şöyle devam ediyor: “Besin çeşitliğinin sağlanması, hayvansal ve bitkisel proteinlerin, sağlıklı karbonhidratların (tahıllar ve baklagiller), süt ürünlerinin, meyve ve sebzelerin; çeşitli, yeterli ve dengeli tüketilmeleri önem taşıyor. Hazır içecekler ve yiyeceklerden ise mümkün olduğunca uzak durulmalı.”
SORU: Spor boy uzamasında faydalı oluyor mu? Örneğin, basketbol çocuğumun daha uzun boylu olmasını sağlar mı?
CEVAP: Boy uzamasının en önemli belirleyicisi, yüzde 70-80 oranında genetik etmen oluyor. Yani, çocuğun yetişkinlikteki boyunu belirleyen en önemli etkenler anne ve babanın boyu. Sağlıklı yaşam, yeterli ve dengeli beslenme, düzenli egzersiz ile düzenli uyku ve ekran başında geçirilen süre de önem taşıyor. Basketbol gibi belirli bir spor türünün boya daha olumlu etkisi olduğuna dair bilimsel bir kanıt mevcut değil. Önemli nokta; çocuğun beden sağlığına, psikolojik ve sosyal gelişimine en uygun olan, ayrıca sevdiği ve sürekli yapabileceği bir sporun seçilmesi.
SORU: Çocuğumun boyunun yeterince uzamadığını nasıl anlarım? Ne zaman bir hekime başvurmalıyım?
CEVAP: Çoğu ebeveyn çocuklarının kısa boylu kalacağı kaygısını yaşıyor. Peki, çocuğun kısa boylu olabileceğine işaret eden sinyaller neler? Ebeveynler ne zaman alarma geçmeliler? Dr. Öğretim Üyesi Saygın Abalı, bu soruya “Çocuk 1-2 yaş arasında yılda 10 cm’den, 2-4 yaş arasında 7 cm’den, 4 yaşından ergenliği başlayana kadar da 5 cm’den az büyüyorsa, bu tablo çocukta kısa boy sorununa işaret ediyor. Bu durumda zaman kaybetmeden bir hekime danışmak gerekiyor.”
Dr. Öğretim Üyesi Saygın Abalı, ayrıca normal büyüme değerinde olsa bile, anne ve babasına göre kısa boylu ise çocuğun sağlığının değerlendirmesi gerektiğini belirterek, şu noktalara dikkat çekiyor: “Çocuğun boyu normal olsa da, büyüme hızı düşükse yine mutlaka ileri inceleme gerekiyor. Bu istisnalardan da anlaşılacağı üzere, her çocuğun boyunun belli aralıklarla doğru bir şekilde ölçülmesi ve büyüme hızının hesaplanması çok önemli. Anne ve babanın da boyunun ölçülerek sağlık izlem kartlarına yazılması, özellikle 2 yaş sonrasındaki büyümenin değerlendirilmesinde kilit rol üstleniyor.”
SORU: Anne baba kısa boylu ise çocuk da mutlaka kısa boylu mu olur?
CEVAP: Toplumdaki yaygın inanışın aksine, anne ve/veya babanın kısa boylu olması, çocuğun da mutlaka kısa boylu kalacağı anlamına gelmiyor. Boy kısalığı nedenleri arasında genetik etkenler önemli yer tutuyor. Ancak genetik etmenlerin bir kısmı da hastalıklardan kaynaklanıyor. Bu hastalıklar kalıtsal oluyor, yani diğer aile bireylerinde de boy kısalığı görülüyor. Bu nedenle ailede kısa bireylerin olması durumunda, bu soruna yol açan genetik etkenin saptanması ve bazılarında tedaviye başlanması gerekiyor.
SORU: Boy kısalığı tedavisinde nasıl bir yol izleniyor?
CEVAP: Boy kısalığında tedavinin başarısı; hastalığın tipine, tedavinin başlama yaşına, çocuğun ve ailesinin tedaviye uyumuna bağlı olarak değişiyor. Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Saygın Abalı, özellikle erken tanı almış çocukların tedavisinde oldukça başarılı sonuçlar elde edildiğine işaret ederek, “Boy kısalığına yol açan kronik hastalıklardan birinin saptanması durumunda, bu hastalığa yönelik tedavi esastır. Örneğin çölyak hastalığında, hastalığa özgü beslenme tedavisi uygulanıyor. Beslenme yetersizliği olan çocuklarda beslenme desteği sağlanıyor, kronik böbrek hastalığında da bu hastalığa yönelik tedaviler uygulanıyor.” diye anlatıyor. Büyüme hormonu eksikliğinde, Turner sendromu ile bazı genetik hastalıklarda, düşük doğum ağırlığı olup yeterince büyüyememiş çocuklarda, beyin tümörü tedavisine bağlı boy kısalığında, yine çocuk endokrinolojisi uzmanı tarafından büyüme hormonu tedavisi verilebiliyor.”
Haber Merkezi / İstanbul Gündemi