Meme hastalıklarının kadınlarda sıklıkla görüldüğü biliniyor ancak çocukluk dönemlerinde de meme hastalıklarına rastlanabiliyor. Çocuklarda meme sağlığının korunması için anne babaların bu konuda bilinçli olması ve çocukların sağlık kontrollerinin ihmal edilmemesi önem taşıyor.
HORMONAL VEYA TRAVMAYA BAĞLI GELİŞEBİLİR
Çocuklarda görülen meme hastalıkları doğuştan ya da sonradan olabilir. Konjenital yani doğumsal olarak meme veya meme başının hiç bulunmaması ya da aksesuar meme dokusu şeklinde adlandırılan birden fazla meme başı, meme dokusunun olması gibi tablolar görülebilir. Memenin hiç olmaması nadir görülürken, aksesuar meme toplumda yüzde 1-2 sıklığında görünebiliyor. Bunun dışında meme asimetrisi denilen, memenin büyüklükleri arasında fark olması çok sık rastlanan bir durum olup, hormonal veya travmaya bağlı gelişebilir. Makromasti adı verilen meme dokusunu aşırı büyümesi obezite ile beraber ortaya çıkabilir. Meme atrofisi yani normal boyutta bir memenin hızla küçülmesi, hızlı kilo kaybı görülen hastalarda ve yeme bozukluklarında olabilir. Juvenil hipertrofi yani aşırı büyüyen meme, tek veya çift taraflı olarak gelişme çağındaki çocuklarda meme dokusunun hormonlara aşırı duyarlı olmasına bağlı gelişmektedir. Meme dokusu, ergenlikle beraber çok hızlı büyüme gösterebilir. Bu durum kız çocuklarında utanma, erkek çocuklarda ise toplumdan soyutlanma, geniş giysiler seçme gibi durumlar ya da boyun ve sırt ağrılarına neden olabilir.
“ÇAY, ASİTLİ İÇECEKLER, KAHVE VE ÇİKOLATAYA DİKKAT!”
Ailelere önemli uyarılarda bulunan Öztürk, “Yenidoğan döneminde rastlanılan neonatal mastit yani apse, sık olmamasına rağmen sepsis denilen tabloya yol açarak bebeğin hayatını tehdit edebileceği için gerekirse yatış yapılarak tedavi gerçekleştirilmelidir. Yine aşırı büyüme gösteren meme dokusu çocuklarda iskelet bozuklukları, duruş anomalileri ve baş boyun ağrılarına neden olabilir. Meme başı akıntıları gerekli tetkikler yapıldıktan sonra uygun antibiyotik tedavisi ile gerileyebilmektedir. Mastodoni ve mastalji yani meme ağrıları yüzde 40 oranında görülür, meme dokusunun şişmesine bağlı nodülarite artışını neden olabilmektedir. Ağrı kesici ilaçlar fayda sağlayabilmekle birlikte, çay, asitli içecekler, kahve ve çikolata tüketiminin kısıtlanması tedavide öne çıkmaktadır” dedi.
“MEME HASTALIĞINDA TEDAVİ ÇOCUĞA ÖZEL PLANLANIYOR”
Tedavi yöntemleri hakkında bilgiler paylaşan Öztürk, “Çocuklarda meme hastalıklarının tanısı; fiziki muayenenin yanı sıra ultrason, ince iğne biyopsisi ve MR gibi tetkikler ile belirlenmektedir. Hastalığın özelliği belirlendikten sonra uygun tedavi kişiye özel planlanmaktadır. Memenin az gelişmesi veya asimetri söz konusu ise, iskelet gelişimi tamamlandıktan sonra redüksiyon mamoplastisi yani meme küçültme ameliyatı yapılabilir. Kitle varlığında gerekli tetkikler sonrası kitlenin iyi huylu olduğunun belirlenmesi durumunda takip ön planda olmalıdır. Eğer ağrı ve iskelet bozukluğuna neden olan, hızlı büyüyen bir kitle varsa, bu kitleler daha fazla meme dokusunun yol açmadan cerrahi işlemle çıkarılmalıdır. Çocuklarda nadir görülen meme kanserinde ise geniş doku rezeksiyonuyla beraber kitlenin tamamı çıkarılmalıdır” şeklinde konuştu.
Haber Merkezi – İstanbul Gündemi