









Erdoğan son 19 yıl içerisinde öğretmen maaşlarını en çok arttıran ülkenin Türkiye olduğunu, Avrupa Birliği’nin hazırladığı Avrupa Öğretmenler Raporu’na göre öğretmenler için zorunlu ders saatinin en düşük olan ülkenin Türkiye olduğunu ve Avrupa verilerine göre Avrupa’daki öğretmenlerinin yüzde 50’sinin stres yaşadığını ama bu oranın Türkiye’de yüzde 20’ler civarında olduğunu söyledi.
“Eğitim öğretim ordumuzu daha da güçlendireceğiz”
Okulların açık kalmasını her fırsatta ifade ettiklerini belirten ve öğrencilerin okullardan uzaklaşmamaları için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Eğitim Atamasını gerçekleştireceğimiz her bir öğretmenimizi canı gönülden tebrik ediyorum görevinin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bugün ataması yapılacak 15 bin yeni öğretmenimizin de katılımıyla eğitim öğretim ordumuzu daha da güçlendireceğiz. Böylece salgın sürecinde eğitim hizmetlerinin kesintisiz bir şekilde devam etmesi noktasında çok ciddi bir avantaj daha elde edeceğiz. Evlatlarımızın eğitimlerinin kesintiye uğramaması konusundaki kararlığımızı her fırsatta açıkça ifade ediyoruz. Öğretmenlerimiz ve öğrencilerin bir daha ayrı kalmaması çocuklarımızın okul ortamından uzaklaşmaması için her türlü çabayı gösteiryoruz hamdolsun 2021- 2022 eğitim öğretim yılının ilk dönemini salgına rağmen son derece başarılı bir şekilde tamamladık. Siz değerli öğretmenlerimiz gayretleri, velilerimizin aldığı tedbirler ve öğrencilerimiz kurallara uyması sayesinde okullarımızı açık tuttuk’ dedi.
“Tamamen abartılı eleştirilere maruz kaldık”
Bazı sıkıntı ve sorunlarla karşılaşıldığını ancak abartılı eleştirilere maruz kaldıklarını ifade eden Erdoğan, ‘Son yüzyılın en ciddi krizi olarak nitelendirilen bu salgın sürecinde elbette bazı sıkıntılarla, zorluklarla hatta engellemelerle karşılaştık. Özellikle milletle ve milletin gündemiyle hiçbir bağı olmayan kimi çevrelerin tamamen abartılı eleştireline maruz kaldık. Sürekli karamsarlık aşılayarak öğretmen ve öğrencilerimizin yüreklerine korku salarak bu süreci sabote etmeye çalıştılar. Hayal mahsulü bilgilerle sosyal medya mecralarını kullanarak insanımızı yanlış yönlendirmenin çabası içerisinde oldular. Devlet olarak evlatlarımızla okulları arasına kimsenin hiçbir bariyerin girmesine müsaade etmedik’ ifadelerini kullandı.
“Alnımızın akıyla atlattık”
Cumhurbaşkanı Erdoğan yüz yüze eğitimde kararlı olduklarını, öğretmen, öğrenci ve Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerini tebrik ederek, “Salgının yol açtığı zorluklara rağmen eğitim faaliyetini ülke çapında kesintisiz sürdürebilen birkaç devletten biri olduk. Eğitimin tüm paydaşlarının aynı hedef etrafında kenetlenmesini sağlayarak koordinasyonu arttırarak okul ve veli işbirliğini güçlendirerek bu kritik dönemi hamdolsun alnımızın akıyla atlattık. Bu vesileyle son iki yıldır gerçekten özveriyle çalışan öğretmenlerimizi, derslerine dört elle sarılan öğrencilerimizi ve milli eğitim bakanlığımızın tüm mensuplarını buradan tekrar tebrik ediyorum. Yüz yüze eğitim konusundaki net duruşumuzun milletimiz tarafından da büyük bir takdirle karşılandığını biliyoruz. Sizlerin çabalarıyla eğitim öğretim yılımızın ikinci dönemini de kesintisiz bir biçimde tamamlayacağımıza inancımız sonsuz.
“2002 Yılında MEB bütçesi sadece 7.5 milyar lira iken, şimdi 274 milyar lirayı aştı”
Göreve geldiği yıl ile (2002) şuan ki yıl arasında eğitim öğretime yapılan harcamayı karşılaştıran Erdoğan, ‘Tüm velilerimiz ve çocuklarımız müsterih olmalı. Eğitim için harcadığımız her bir kuruşu ülkemizin geleceğine yapılmış en büyük yatırım olarak değerlendiriyoruz. Bu amaçla 2002’de göreve geldiğimizde Türkiye’yi üzerinde yükseltmeye söz verdiğimiz dört ilkeden birinin eğitim olduğunu açıkladık. Hazırladığımız bütçelerde en yüksek payı daima eğitime ayırdık. 2002 yılında Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi sadece 7.5 milyar lira iken, 2022 yılında 274 milyar lirayı aştı. Derslik sayımızı ise 343 binden 607 bin seviyesine taşıyarak ülkemizin dört bir yanını modern eğitim kurumlarıyla donattık. Bu dönemde öğretmenlerimize mesleklerini huzurla yapabilecekleri en geniş imkanları sağlamak için özel çaba harcadık’ ifadelerini kullandı.
“Türkiye diğer ülkelere fark atmıştır”
Dünyanın birçok ülkesinin öğretmen sayılarını koruyamadıklarını ve Türkiye’nin diğer ülkelere kıyasla çok daha iyi durumda olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Salgın döneminde Türkiye sadece sağlık hizmetlerine değil, eğitime erişim konusundaki hassasiyetiyle de öne çıkmış ve diğer ülkelere fark atmıştır. Dünyanın birçok ülkesini mevcut öğretmen sayılarını bile koruyamadığı hatta kimi yerde kesintiye gittiği bir dönemde biz yeni öğretmen alımlarımızı sürdürdük sürdürüyoruz.
Sadece son iki yılda 77 bin 572 genç öğretmenimizi okul ve öğrencilerle buluşturduk. Bugün gerçekleştireceğimiz 15 bin atamayla birlikte son 19 yılda toplam 729 bin 487 öğretmenimizin atamasını yapmış oluyoruz. Mevcut öğretmenlerimizin yüzde 73’ü bizim hükümetlerimiz döneminde atandı. Öğretmenlerimizin yüzde 60’ı 40 yaş ve altı olan genç ve dinamik bir kadroya sahibiz. Öğretmen yokluğu sebebiyle 40, 50 öğrencinin aynı sınıfı paylaştığı, aynı sınıfta ders işlediği bize yakışmayan o kötü manzaralara son verdik. Avrupa’da son 19 yıl içerisinde öğretmen maaşlarını en çok iyileştiren ülke Türkiye’dir. Avrupa Birliği’nin hazırladığı Avrupa’da öğretmenler raporuna göre öğretmenler için zorunlu ders saatinin en düşük olduğu ülke Türkiye’dir. Avrupa raporlarına göre Avrupa’daki öğretmenlerinin yüzde 50’sinin stres yaşadığını belirtirken bu oran bizde yüzde 20’ler civarındadır’ dedi.
“Siz teksir notları nedir bilir misiniz?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan eskiden teksir notları olduğunu ve kırtasiye dükkanlarında sıraya girdiklerini söyleyerek ‘Çocuklarımızın eğitime erişimlerini kolaylaştırmak amacıyla attığımz en önemli adımda ders kitaplarının ücretsiz dağıtımıdır. Artık anne babalar evlatlarına ders kitabı bulmak için kırtasiye kırtasiye gezmek mecburiyetinde kalmıyor. Gençler biz bu çileyi çok çektik biliyor musunuz? Kırtasiye dükkanlarında sıraya girerdik ve o tanıdığımız kırtasiyeci amcalarımız bizi bir hafta sonraya on beş gün sonraya gün verirlerdi. Sadece kitap değil defterleri bile alamazdık ve bu çileleri çektik. Siz teksir notları nedir bilir misiniz? İşte biz o teksir notlarıyla okuduk.
Abilerimizden o teksir notlarında paramızla satın almak isterdik nazlanır bize vermezlerdi. Teksir notları dediğimizde maalesef teksir makinesinin bütün mürekkebiyle her tarafını berbat ettiği notlardı. Biz bu çileleri çektik artık yeni nesil bu çileyi çekmemeli. Kitaplarımızı hazırladık sıraların üzerine koyduk. İstedik ki bizim çektiğimiz çileyi yeni nesil çekmesin ve bu milletin evlatlarına yakışan neyse bunu yapalım. Şimdiye kadar 4 milyar adede yakın ders kitabını öğrencilerimize ücretsiz dağıtmanın gururunu yaşıyoruz. Kısa süre önce kritik bir adım daha attık yardımcı kaynak kitaplarını da Milli Eğitim Bakanlığımız hazırlayıp basarak öğrencilerimize ulaştırmaya başladı. Öğrencilerimize 2021 yılında 24 milyona yakın yardımcı kaynak kitabını ücretsiz olarak ulaştırdık. Bu yılsonuna kadar sayıyı 100 milyona kadar çıkartmayı hedefliyoruz. Böylece ailelerimize yük olan bir meseleyi daha çözüme kavuşturduk’ dedi
“Eğitim öğretimin içeriğini güncellemek zorundayız”
Eğitim kalitesini öğretmenlerin arttıracağını ve Eğitim kalitesini arttırmak için başta müfredat olmak üzere içeriği güncellemek zorunda olduklarını söyleyen Erdoğan, ‘Türkiye artık eğitim öğretim alt yapısı konusundaki eksiklerini tamamıyla tamamlamıştır bundan sonra odaklanmamız gereken husus eğitim kalitesini arttırmaktır. Bunu sizler başaracaksınız ve bugünkü kuraların ehemmiyeti burada bunun için müfredat başta olmak üzere eğitim öğretimin içeriğini güncellemek, geliştirmek ve çocuklarımıza en uygun olanı sunmak zorundayız. Eğitim öğretimde niteliğin arttırılmasında bakanlığımızla birlikte öğretmenlerimize de çok büyük görevler düşüyor. Bir eğitim sisteminin çıtasını belirleyen asıl unsur öğretmenlerdir. İnancımız bize beşikten mezara kadar ilim öğrenmeyi ve ilim tahsil etmeyi emrediyor. İlim yolculuğu sadece okulla sınırlı olmayan son nefesimize kadar süren uzun bir yolculuktur. Modern dünyada buna hayat boyu öğrenme diyorlar’ ifadelerini kullandı.
“Öğretmenlik meslek kanunu şimdiden hayırlı olsun”
Öğretmenlik Meslek Kanununun TBMM’de görüşüldüğünü ve şimdiden hayırlı olsun diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Öğretmenlerimizin bir taraftan tecrübelerini arttırırken öğrencilerimizi en güzel şekilde yetiştirirken kendilerini ihmal etmeyip mesleki olarak kendilerini geliştirmeleri önemlidir. Eğitimlerle ve lisans üstü programlarla mesleki tekamülünüzü sağlamalı ve alanınızdaki yenilikleri takip etmelisiniz. Milli Eğitim Bakanlığımız bu konuda öğretmenlerimize gereken her türlü desteği sağlıyor. TBMM’de görüşmeleri süren öğretmenlik meslek kanunu diğer kazanımlar yanında lisansüstü ve doktora yapan öğretmenlerimize ilave teşvikler getiriyor. Öğretmenlik meslek kanununun şimdiden öğretmenlerimize ve eğitim camiamıza hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
“Bizim Aybükelerimiz oldu, bizim Necmettin öğretmenlerimiz oldu”
Şehit olan öğretmenleri hatırlatan ve bu mesleğin bu taraflarını olduğunu da söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Kıymetli öğretmen adayları inşallah biraz sonra her birinizin görev yerleri belli olacak, heyecanlısınız farkındayım. Ömür boyu üzerinizde taşıyacağınız mesuliyetini ağır bir mesleğe bugün ilk adımınızı atacaksınız. Biliyorsunuz bizim Aybükelerimiz oldu onlar şahadete yürüdüler. Bizim Necmettin öğretmenlerimiz oldu onlar şahadete yürüdüler. Bu mesleğin bu tarafı da var. Şahadetle iç içe öğretmenlerimiz bu herkese nasip olmaz ve inanıyorum ki şuan ki Aybüke öğretmen Necmettin hoca bu şerefle ebedi alemde cennetle müjdelenen kişiler arasında yerlerini aldılar. Allah rahmet eylesin’ ifadelerini kullandı.
“Öğrencilerimizi sorumlu fertler olarak yetiştirmenizi bekliyoruz”
Yeni atanan öğretmenlere yetiştirecekleri öğrencilerin nasıl olması gerektiği hakkında konuşan ve öğrencilerin atanan öğretmenlere emanet olduğunu söyleyen Erdoğan, ‘Ülkemizin dört bir köşesindeki kalbi kıpır kıpır çarpan o güzel yüzlü çocuklar artık sizlere emanet. Sizler sınıflarınızda evlatlarımıza sadece eğitim vermeyeceksiniz, sizler gözleri ışıldayan çocuklara sadece bilgi de aktarmayacaksınız. Her biriniz aynı zamanda duruşunuzla, davranışınızla, sözlerinizle, taşıdığınız değerle kısaca her halinizle onlara örnek olacaksınız. Bir taraftan bilginizle körpe dimaları tıpkı bir gergef gibi işleyecek, diğer taraftan da hal dilinizle onların karakter gelişimlerini destekleyeceksiniz.
Çocuklarımızı başarılı bireyler kılmaya çalışırken onları iyi erdemli ve ahlaklı insan olmaya da sizler teşvik edeceksiniz. Sizlerden öğrencilerimizi dinamik, açık fikirli, üretken aynı zamanda da sorumlu fertler olarak yetiştirmenizi bekliyoruz. Merhum Nurettin Topçu hocamız bunu şöyle ifade ediyor, ‘’ Okullar öğrenciye bilgiler yükleyen bir düşünce deposu olmamalıdır. Mektep öğrenciye kendi akıl yetkilerini tek tek işletmeyi öğreten ve bu donanımı işleterek olgunlaştıran bir atölye olmalıdır.’’ Üstad bize insan mektebi lazım dedikten sonra tasavvurundaki okulu da şöyle tarif eder, “Bir mektep ki bizi kendi ruhumuza kavuşturan kendi hareketimizin ahlaki değeri olduğunu tanıtsın hayaya hayran gönüller insanlığı seven temiz yürekler yetiştirsin her ferdimizi milletimizin tarihi içerisinde aratsın. Vicdanlarımıza her an Allah’ın huzurunda yaşamayı öğretsin” İşte Nurettin Topçu bu Allah rahmet eylesin’ dedi.
“Kaptıracak tek bir evladımız dahi olamaz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’nin hiçbir çocuğunun örgütlere kaptırılmaması gerektiğini söyleyerek, ‘Son yıllarda yaşadığımız Türkiye’yi bekleyen en büyük tehlikenin nesillerin çalınması, evlatlarımızın terörün ve marjinal ideolojilerin vahşi dişlileri arasında kaybolması olduğunu göstermiştir. Millet olarak bizim hiçbir örgüte hiçbir şebekeye hiçbir sapkın vemarjinal idolojiye kaptıracak tek bir evladımız dahi olamaz. Her birinizin göreviniz layıkıyla yapıcağına yürekten inanıyorum. Rabbim yolunuzu bahtınızı açık etsin diyorum. Bu düşüncelerle sizlere veda ederken ataması yapılacak öğretmenlerimizi tekrar tekrar tebrik ediyorum. Ülkemizin dört bir yanında görev alacak siz değerli öğretmenlerimize başarılar diliyorum, kalın sağlıcakla’ ifadelerini kullanarak konuşmasını tamamladı.
Umut Demirden - İstanbul Gündemi