Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof.Dr. Ahmet Davutoğlu, İl Başkanlığı‘nın koordine ettiği programda İstanbul basınıyla bir araya geldi. Davutoğlu, gazetecilerin sorularına cevap vererek, Türkiye’yi yönetmeye talip olduklarını söyledi.
İl Başkanlığı’nın hazırladığı slayt gösterisinin ardından açılış konuşmasını yapan Av. İsa Mesih Şahin, siyaset ikliminin zor olduğu ve pandemiye denk gelen bir süreçte kurulmalarına rağmen, il teşkilatı olarak 39 ilçe başkanını atayarak güçlü bir örgütlenmeye gittiklerini belirtti. Güçlü br aktör olarak da sahadaki yerlerini aldıklarını ifade eden İsa Mesih Şahin, genç bir ekiple yola çıktıklarını, ilçe başkanlığını 25 yaşında birine teslim edecek kadar farklı ve güçlü bir ekip olduklarını dile getirdi.
Gençlere verdikleri önemi, yönetimde yaptıkları görevlendirmelerle de ortaya koyduklarını belirterek devam eden Gelecek Partisi İl Başkanı Av. İsa Mesih Şahin, karşılıklı müzakerelerle halkın özlediği samimi ve hoşgörü tablosunu Türkiye’ye yayma hedefinde olduklarının da altını çizdi.
Çözüm odaklı bir siyasi anlayışla 26 kişilik Gelecek Meclisi ve İBB Gölge Kurulu oluşturduklarını belirten İsa Mesih Şahin, 26 komisyondan oluşan İBB’yi takip edecek, eksikleri tespit edecek, çözüm önerileri sunacak 26 kişiden oluşan alanında uzman kişilerle bir kurul oluşturduklarını söyledi.
“İSTANBUL’UN EN ÖNEMLİ SORUNU CAN GÜVENLİĞİ”
Bir anlamda da İstanbul’u yönetmeye talip olduklarının da mesajını iddialı bir biçimde vereceklerini söyleyen Gelecek Partisi İstanbul İl Başkanı Av. İsa Mesih Şahin, İstanbul’un sorunlarına kafa yoran bir ekip olduklarını vurguladı. İstanbul’un en önemli sorununun can güvenliği olduğunu söyleyen Başkan Mesih Şahin, deprem gerçeğinin unutulmaması gerektiğini, öğrencilerin yurt meselesi, hayat pahalılığı gibi pek çok konunun da hayati önem taşıdığını belirterek konuşmasını tamamladı.
DAVUTOĞLU: “İSTANBUL’UN GÜZELLİKLERİNİ KORUMAK, HEPİMİZİN VAZİFESİ”
İl Başkanı Şahin‘in ardından konuşmasına baslayan Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, 1 Ekim’in siyasetin Nevroz’u olduğunu ve hareketlendiğini söyleyerek, kendisini İstanbul basını ile buluşturan il başkanına teşekkür etti.
İstanbul’da gazetecilik yapan basın mensuplarının, önemli bir görev üstlendiğini, İstanbul’un tüm Anadolu’ya sirayet ettiğini ve dolayısı ile İstanbul’un hiç bir zenginlikle karşılaştırılmayacak zenginlikte olduğunu ifade ederek, “Bu güzelelikleri korumak hepimizin vazifesi” dedi.
“TÜRKİYE CAHİL BİR EKONOMİ İLE YÖNETİLİYOR”
Son zamanlarda İstanbul’un hoyratça savrulduğuna şahit olunduğunu ifade eden Davutoğlu, bir akademisyen olarak İstanbul’un halinin kendisine büyük ıstırap verdiğini ifade etti. İstanbul’un son 30-40 yılında yaşanan nüfus artışını ve paralelinde yaşanan kentsel dönüşüm sıkıntılarına da değinen Ahmet Davutoğlu, ülkenin cahil bir ekonomi ile yönetildiğini ifade etti.
'ÇİFTÇİNİN HALİ PERİŞAN'
Son 2,5 aydır ülkenin pek çok il ve ilçesini gezdiğini ifade ederek konuşmasını sürdüren Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, çiftçinin halinin perişan olduğunu, üretimin yok denecek düzeye geldiğini, işsizliğin yüzde 70’lere vardığını, tarımda ve hayvancılıkta yaşanan krizi, 35-40 yaş altının çiftçilikle uğraşmadığını, çünkü kendileri için bu alanda bir gelecek görmediğini de vurgulayarak devam etti.
Kanal İstanbul Projesi’ne de değinen Davutoğlu, bunun sadece rant ve beton projesi olduğunu belirterek, “Türkiye’de üretici de mutsuz, tüketicide. Sadece bir kaç müteahhit mutlu onlarda bu sıralar yer satamıyor” dedi.
GAZETECİLERİN SORULARINA CEVAP VERDİ…
Kürt sorunu ile ilgili ‘muhatap kim’ sorusuna, “Bizim için bütün partiler muhataptır” diyerek cevap veren Ahmet Davutoğlu, “Türkiye‘de meşru olarak kurulmuş, faaliyet yapan, mecliste bulunan herkesle görüşürüz. Bu konuda herhangi bir sınır, bir rezerv konmasını da demokrasinin en önemli unsurları olan siyasi partiler açısından sıkıntılı görürüz. Muhatap kimdir biliyor musunuz Muhatap Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıdır. Kürt vatandaşlarımızın tümüdür. HDP‘yi ya da herhangi bir parti Kürtler söz konusu olduğunda sadece HDP‘yi Türkler söz konusu olduğunda da başka bir partiye muhatap aldığınızda doğru bir tutum sergilenmiş olmaz. Türkiye‘de etnopolitik bir yapı doğar. HDP‘yle ve diğer bütün partilerle de her konuda görüşülebilir. Kürt sorunu bağlamında da doğrudan her bileşenle toplumun her kesimiyle Doğu ve Güneydoğu‘da değil sadece Türkiye‘nin büyük şehirlerine de yaşayan bütün vatandaşlarımızla konuşarak yol almak en doğrusudur” diye konuştu.
GAZETEMİZ İMTİYAZ SAHİBİ GÖKSENİN AKTAŞ SORDU…
Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Göksenin Aktaş’ın;
“Başbakanlık döneminizden evvel, AK Parti içinde siyasi hayatınızda daha evveliyatında istifa etmeyi düşündünüz mü? Düşündüyseniz sizi alıkoyan neydi?,
Bugün sayın Cumhurbaşkanı sizi arayıp yanlış yaptığını dile getirerek özür dileyeceği beyanında bulunsa buna tavrınız ne olur?,
Akademisyen kimliğinizden ötürü siyasi söylemlerinizin halk tarafından bir karşılığı olduğunu düşünüyor musunuz? Bunun seçmende bir karşılığı olduğunu görüyor musunuz?,
Parti olarak kurulduğunuzdan bu yana istediğiniz başarıyı elde ettiğinizi ve hedeflediğiniz noktada bulunduğunuzu düşünüyor musunuz?”
sorularına da cevap veren Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, şöyle cevap verdi.
2007’de milletvekilliğinin söz konusu olduğu dönemde, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın istifa edip milletvekiliğine aday olup Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde Dışişleri Bakanı olması gerektiğini söylediğinde, tümüyle istifa edip akademik hayata dönmek istediğini belirttiğini ama bunu bir sorundan dolayı ifade etmediğini belirten Davutoğlu, bunu da Şehir Üniversiteleri’ni kurmak için bir an önce çalışma yapmak için istediğini belirtti.
‘İLKESEL AYRILIK‘ VURGUSU
Dışişleri Bakanı olduğu dönemde de yoğun olarak dış politika ile ilgilendiğini ve herhangi bir istifa düşüncesinin olmadığını, Başbakan olduğu dönemde de başta şeffaflık, siyasi ahlak ve reform paketleri oluşturduğu zaman da ilkesel ayrılığa düştüğünü söyleyen Ahmet Davutoğlu, arkasına bakmadan istifa ettiğini belirtti.
“CUMHUR İTTİFAKI İÇİNE GİRECEĞİM ANLAMINA ZİNHAR GELMEZ”
Doğru bildiği gerçekleri önce içerde, sonrasında da dışarıda söylemeye devam ettiğini belirten Davutoğlu, görüşmemenin siyasetin doğasına aykırı olduğunu, Mevlana torunu olduğu için hasmı dahi olsa kişilerle görüşeceğinin altını çizen Ahmet Davutoğlu, “Bu Cumhur ittifakının içine gireceğim anlamına zinhar gelmez” dedi. İlkesel olarak ayrıldıklarını, bir siyasi hareket başlattıklarını ve bu ilkelere dayanan politikalara destek vereceklerini ve de ülkeyi bugüne getirenleri meşrulaştıracak hiçbir işbirliğine de girmeyeceğinin altını çizdi.
İNGİLİZ‘LE İNGİLİZCE, KÖY KAHVESİNDE KÖYLÜLERLE
İstanbul’un lüks sokaklarında değil, Fatih’de büyüdüğünü, hayatının hiç bir döneminde de aristokrat bir tutum içine girmediğini, hiçbir zaman da akademik kimliği ile siyasi kimliğini çatıştırmadığını söyleyen Davutoğlu, ingilizle ingizce, köy kahvesinde köylülerle, sokakta çocuklarla, gençle de genç olabileceğini ifade ederek, partisinin geldiği noktadan da son derece memnun olduğunu, Türkiye’nin her rengini kapsayan yapıları ile her dilden, her dinden ve geçmişte farklı siyasi partilerden olan her kesimden oluşan iyi bir ekip kurduklarını söyledi.
Selvi Sarıtaç / Göksenin Aktaş - İstanbul Gündemi
GÜNCEL
Sayfa başına git
