Tiyatro dışında ilgilendiği sanat dalları hakkında da konuşan Akbaş “Edebiyat da büyük aşkım. Şiir yazmayı, şarkı sözü yazmayı, beste yapmayı çok seviyorum. Aranjesinden klibine, albümün kapak tasarımına kadar çok heyecanla çalıştığım bir bölüm olarak müzik de var hayatımda. Aynı zamanda müzik yapımcılığı da yapıyorum” dedi.
“KENDİMİ TİYATRO KULÜBÜNDE BULDUM”
“Lise ikinci sınıfa giderken bir arkadaşım “Tiyatro kulübü açılıyormuş, ona girelim.” dedi. Ben de “Ne işim var ya, ben yapamam.” demiştim. Sonra bana “Derslerden kaçarız prova oluyor diye...” deyince ben de hop kendimi tiyatro kulübünde buldum. Sonrası kocaman bir macera. O kadar sevdim ki, ne için dünyaya geldiğimi anladığım anlardan biriydi.” açıklamasında bulunan Sitare Akbaş sözlerine şöyle devam etti: “Tiyatronun benim için anlamı; insanın sanatsal açıdan kendini, var oluşu, evreni, davranış biçimlerini, geleceğe ve öze bakış açısını derinleştirecek gerçekle derinden yüzleşmesini sağlayabilecek bir laboratuvar alanı olması.”
Haber Merkezi – İstanbul Gündemi