İstanbul Gündemi

İnce: ‘‘Millet sokaklarda boğulmuş, senin saray merakın batsın’’

Player yükleniyor...
Haberler / Politika
15 Ağustos 2021 Pazar 17:29

Partisinin 1. Olağan İstanbul İl Kongresi’nde konuşan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, “Her yer saray; Ahlat’ta saray, Marmaris’te saray, İstanbul’da saray, Ankara’da saray… Millet sokaklarda boğulmuş. Batsın senin saray merakın batsın' ifadelerini kullandı. 

Memleket Partisi İstanbul İl Başkanlığı’nın 1.Olağan Kongresi Maslak TİM salonlarında büyük bir katılımla gerçekleşti. Kongrede mevut İl Başkanı Ertuğrul Gulsever delegelerin oyunu alarak yeniden İstanbul İl Başkanlığı’na seçildi.

GULSEVER: ‘‘HAYATINI KAYBEDEN İNSANLARIMIZA ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM’’

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin katılımıyla büyük bir coşkuyla gerçekleşen kongrede konuşan İl Başkanı Ertuğrul Gulsever, ‘‘Hep birlikte kongre hazırlığını yaparak bugün bu salonda bu şöleni hep birlikte keyifle yaşıyoruz. Sayın Genel Başkanım aramanızda. Dışarıda hazirun cetvelinde atılan imzalara göre çoğunluğumuz vardır, 301 delegemizin 227’si ben kürsüye çıkmadan imza atmışlardı. O nedenle buna dayanarak kongremizi açıyorum. Değerli arkadaşlarım önce bildiğiniz gibi önce yangın sonra da peşinden bir sel felaketi yaşadık. Birçok insanımızı yitirdik, bilmenizi isterim ki, bu salonda Türkiye’nin 7 bölgesini içeren halk oyunları oynayan arkadaşlarımız gösteri yapacaklardı ama bu yaşadığımız acıdan dolayı o gösterimizi ertelemek zorunda kaldığımızı bilmenizi isterim. Hayatını kaybeden insanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum, canları bu uğurda gidenlerin ve yaralı olarak yaşamlarını sürdürenlerin de şifa bulmalarını diliyorum. O nedenle kongremizi açmadan, divanımızı oluşturmadan önce uygun görürseniz hep birlikte şehitlerimiz ve gazilerimiz için saygı duruşu ve peşinden de İstiklal Marşımızı okuyalım.’’ İfadelerini kullandı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra kürsüye sloganlar eşliğinde gelen Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce sert bir dille AK Parti iktidarını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi. Ege ve Akdeniz’de yaşanan orman yangınları ve Batı Karadeniz’de yaşanan sel felaketiyle ilgili konuşan İnce, yardım için vatandaşlara IBAN numarası verilmesini eleştirdi.

Muharrem İnce’nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

‘‘TÜNELİN UCUNDA IŞIK GÖRÜNMÜŞTÜR’’

‘‘Umutlarımızı tazelemek için buradayız. Hiç canınızı sıkmayın. Eğer 2 aylık bir parti bir şehrin kongresini bu kadar kısa bir sürede, bu kadar canlı, bu kadar coşkulu bir kalabalıkla yapıyorsa tünelin ucunda ışık görünmüştür.

‘‘TÜRKİYE’Yİ CİHAN DEVLETİ YAPACAKTI TÜRKİYE’Yİ IBAN DEVLETİ YAPTI’’

Ormanlarımız yanıyor, insanlarımız sokaklarda boğuluyor. Bir ülkenin insani gelişmişliğini, ekonomik gelişmişliğini insanların nasıl öldüğüne bakarak anlarsın. O ülkede insanlar nasıl ölüyorsa o ülkenin ekonomisi de insani gelişmişliği de o düzeydedir. İnsanlarımız ormanda cayır cayır yanarak öldü, sokaklarında boğularak öldüler. Ama birisi pandemi var IBAN veriyor, yangın var IBAN veriyor, sel var IBAN veriyor. Devlet vergi toplar, felaket anında da IBAN ister. Gönder IBAN’ını der. Sana para vereyim der. Ama bu tam tersi IBAN veriyor. Türkiye’yi cihan devleti yapacaktı Türkiye’yi IBAN devleti yaptı.

‘‘GÖZÜNÜ TOPRAK DOYURSUN BU KADAR SARAY NEYİNE YETMİYOR’’

1999’daki deprem vergisi kalıcı hale geldi. 2002’de iktidar oldu deprem vergisini kalıcı hale getirdi. Sigara zararlı bir şey hepimiz biliyoruz, pakette 20 tane var 16 tanesi vergi. Otomobil alıyorsun, bir otomobil kendine alıyorsun, iki otomobil devlete alıyorsun, bir otomobilde bankaya alıyorsun. Çocuk bezinde vergi var, beşikten mezara vergi ödüyoruz. Çocuk bezinden kefene kadar, dünyanın hiçbir ülkesinde çocuk bezinde vergi yok.  Almanya bizi kıskanıyor diyor doğru Almanya bizi niye kıskanmasın; otomobili Almanya üretiyor, Almanya’nın kazandığı paradan daha fazlasını Türkiye Cumhuriyeti kazanıyor. Niye kıskanmasın seni? Nereye gidiyor bu paralar, şatafata gidiyor. Yazlık saray, kışlık saray, Ankara’da saray, yetmedi Dolmabahçe, yetmedi Vahdettin Köşkü, gözünü toprak doyursun bu kadar saray neyine yetmiyor. Sanki sarayda büyümüş. Rahmetli Özal’a 250 metrekare ev yaptırdı diye ne çektirmişiz ne kadar haksızlık etmişiz. Gerçekten özür diliyorum Özal’dan. Yatırım yaptım ne yaptın köprü yaptık otoyol yaptık. Köprüler dolarla. Amerika’daki enflasyona göre ayarlanıyor fiyatlar.

‘‘BEYEFENDİNİN 13 UÇAKLI FİLOSU VAR, 1 TANE YANGIN SÖNDÜRME UÇAĞIMIZ YOK’’

Yunanistan, Türkiye’nin altıda biri. Yunanistan’da 44 yangın söndürme uçağı var. 20 de helikopter var. Türkiye Cumhuriyeti’ne kayıtlı bir tane yangın söndürme uçağı yok, bir tane. Beyefendinin 13 uçaklı filosu var, 1 tane yangın söndürme uçağımız yok. Yazıklar olsun size, yazıklar olsun.

‘‘BATSIN SENİN SARAY MERAKIN BATSIN’’

Seçime giderken, elini vicdanına koy AK Partili kardeşim. Adam kendine filo kurmuş, bir tane yangın uçağı almamış. Bunu düşünmeliyiz. O ormanlar hepimizin. Sadece çamlar yanmadı; kurt, kuş börtü böcek yandı, mantarlar yandı, keklikler yandı, tavşanlar yandı, tilkiler yandı, ciğerimiz yandı görmediniz mi? Her yer saray; Ahlat’ta saray, Marmaris’te saray, İstanbul’da saray, Ankara’da saray… Millet sokaklarda boğulmuş. Batsın senin saray merakın batsın.

'SOKAKTAKİ 10 KİŞİDEN 1’İ YABANCI. BU TÜRKİYE’NİN BEKA SORUNU”

Bu yetmiyor gibi sığınmacı mı, mülteci mi, göçmen mi, yasa dışı göçmen mi? hiçbir tanımlaması olmayan bir 'kavimler göçüyle' karşı karşıyayız. Sokaktaki, her 10 kişiden birisi yabancı. Bu, Türkiye’nin bir güvenlik sorunudur, Türkiye’nin bir beka sorunudur. Bu faşistlik değildir. Bu ırkçılık değildir, ama bunu anlayamamak gerçekten bir geri zekalılıktır.

Eğer bu belanın farkında değilseniz, eğer memleketin geleceğinin beka sorunun farkında değilseniz ya geri zekalısınız ya da hainsiniz, bu kadar basit. Bakın biz büyük devletiz, komşumuzda problem olursa kapılarımızı açarız, onlara yediririz, içiririz, giydiririz, bakarız bunda hiçbir sorun yok. Türkiye Cumhuriyeti bunu hep yaptı. Her zaman yaptı, yine yaparız. Memleket Partisi iktidarında da yaparız.

‘‘KAFİLELER HALİNDE, KOŞUP GELİYORLAR’’

Kafileler halinde, koşup geliyorlar. Ayaklarında aynı tip spor ayakkabı, ellerinde bir valiz bile yok, yanlarında kadın yok, çoluk yok, çocuk yok, yaşlı yok, 16- 25 yaş arasında aynı tip giyimli genç erkek. Ya bundan ne hayır gelir insanlara? Karısını, çoluk çocuğunu Afganistan’da bırakıp kendini kurtarmaya çalışan adamdan ne hayır gelir millete?”

“ARKADAŞININ KIZI TERCÜMAN, BİZ KABİLE DEVLETİ MİYİZ?'

Erdoğan, Biden’la görüşürken Dışişleri Bakanlığı‘ndan kimseyi yanına almadı. Arkadaşının kızı tercüman, biz kabile devleti miyiz? Biz muz cumhuriyeti miyiz? Kavakçı‘nın kızı tercüman. Biden’la pazarlığa girişti, S400’ü çözdü mü, F35’i çözdü mü? Hayır. Kıbrıs’ı çözdü mü? PYD/YPG‘ye yardım edilmeyecek mi? Çözdü mü? Hayır. Geriye ne kaldı? Halkbank ve kişisel mal varlığı. Erdoğan kusura bakma, Türkiye Cumhuriyeti senin ve arkadaşlarının geleceği üzerine kurgulanamaz.

‘‘YOL GEÇEN HANINA DÖNMÜŞ, TÜRKİYE’’

İran’la sınırımızda duvar var, aydınlatma var, asker var, kuş uçmaz buradan ya, hadi bir iki kişi geçti. Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilerle, diyor ya hani şiirde, her gün 5 bin kişinin geçişine göz yumuyor. O sınırdaki hudut alay komutanına sesleniyorum: Kanunsuz emir, emir değildir, bir gün yargılanırsın. Yol geçen hanına dönmüş, Türkiye. Nereye geliyor bunlar? Bunlar kim? Bunlar Afganistan’da Amerika ile iş birliği yapmış iş birlikçi. Biz Amerika’nın jandarması değiliz. Kabil Havalimanı’nı koruyacağız, Amerika ile iş birliği yapmış olanları getirecekler, onlara bakacağız. Biz Amerika’nın jandarması mıyız? Biz ne Rusya’nın jandarmasıyız ne Amerika’nın jandarmasıyız. Biz tam bağımsız Türkiye peşindeyiz.”

'BUNLARIN HES KODU ERDOĞAN MI?'

Suriyeliler ile Afganlar kavga ediyor, Libyalılar ayırıyor. Memleketin geldiği duruma bakın. Biz faşist değiliz, biz ırkçı değiliz ama biz gerizekalı da değiliz. Gelsin kadın, çoluk çocuk, sığınmacı tabii ki ona bir tas çorba vereceğiz, tabii ki ona başını sokacak bir ev buluruz. Bunu yaparız ama enayi de değiliz, saf da değiliz.

Bunu millete doğru anlatmalıyız. Bakın AVM’ye girerken, kamu binalarına girerken HES kodu soruyorlar değil mi? Ya bu Afganların HES kodu Erdoğan’da mı? Bunların HES kodu Erdoğan mı? Buna göz yuman kamu görevlilerini uyarıyorum. Eğer bu kanunsuz emirleri yerine getirirseniz bir gün sizi bağımsız mahkemelerin önüne koyarız. İşinizi doğru yapın.” 

Göksenin Aktaş / İstanbul Gündemi

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER SPOR EKONOMİ MAGAZİN YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ STK SAĞLIK KÜLTÜR-SANAT TEKNOLOJİ EĞİTİM YAŞAM TURİZM OTOMOTİV GAYRİMENKUL NEDİR? MODA
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Hakkımızda
Copyright © 2025 İstanbul Gündemi