İstanbul Gündemi

İYİ PARTİLİ İBB MECLİS ÜYESİ AKIN GÜRKAN’DAN CUMHUR İTTİFAKI’NA ZEHİR ZEMBEREK AÇIKLAMALAR!

Player yükleniyor...
Haberler / Politika
1 Haziran 2021 Salı 10:28

Cumhur İttifakı’nın inat ve hazımsızlıktan dolayı İSKİ’yi kendi kendine yeten bir kurumken, yatırım yapabilmek için faizli döviz kur farklarına ve dışarıdan kredi almaya mahkum, ele muhtaç hale getirdiğini ifade etti, “Vebal alıyorunuz” dedi. 

Cumhur İttifakı’nın memleketi batırdığını, İSKİ’yi de batırmaya çalıştığını iddia eden Gürkan, “Millet İttifakı’nın iktidarına az kaldı. İktidara geldiğimizde tüm ülke derin bir nefes alacak. İBB’nin tüm iştirakleri de bu nefesten ziyadesi ile faydalanacak. Tüccar devlet anlayışı son bulacak. Haktan, hakkaniyetten yana bir sosyal devlet anlayışı hakim kılınacak. Türkiye’yi fabrika ayarlarına uygun olarak tekrardan inşa edeceğiz. Çünkü biz biliyoruz ki, güneşin dolmasına en yakı olan an, gecenin en karanlık olduğu andır. Bu karanlık dönemi bitecek” diyerek devam etti. 

“PANDEMİ İLE BİRLİKTE YENİ ALIŞKANLIKLAR EDİNDİK”

Son üç dönemdir İSKİ Genel Kurullarını pandemi gölgesinde yaptıklarını söyleyen Akın Gürkan, pandemı ile birlikte toplumun yeni alışkanlıklar edindiğine dikkat çekti. En başta doğaya olan saygı, çevreye olan duyarlılık, dünyanın bizim olmadığı ve hunharca kullanamayacağımIz gerçeği ile bilinçsel bir gelişimin olduğunu vurgulayan Gürkan, “Bu bilinçle hareket etmediğimiz taktirde neslimizin dahi sonunu getirebileceğimizi gördük” dedi. 

Birçok çevre protokolüne kayıtsız kalanların, bu gün koşa koşa uluslararası protokolleri imzaladıklarını ve gerekli tedbirleri en kısa sürede alacaklarına dair taahhüt verdiğinin altını çizen İYİ Partili Akın Gürkan, pandemiyi en ağır yaşayan ülkelerin yoğun yapılaşma ve tabiatın yok olmaya yüz tuttuğu bölgeler olduğuna dikkat çekerek, “Salgınların her geçen gün farklı bir mutasyonla karşımıza çıkmasını istemiyorsak, havamıza, suyumuza ve toprağımıza iyi bakmak, doğa ile barışık bir şekilde yaşama bilincimizi arttırmak zorundayız” diyerek devam etti. 

İSKİ’nin de yer altı ve yer üstü su kaynaklarımızın bilinçli bir şekilde depolanması, kullanılması, dağıtımı, aktarımı ve tespitinin yanı sıra, yağmur ve atık sularının toplanması, ayrıştırılması ve bertarafı gibi çok önemli bir meseleyi üstlendiğini, bu meselenin sadece İstanbul için değil tüm Türkiye için geçerli olduğunu belirterek devam eden Gürkan, su kaynakları açısından zengin olan ülkemizin, su fakiri olma yolunda hızla ilerlediğine dikkat çekti. 

Dünya standartlarında kişi başına düşen 1700 m3 su miktarının, ülkemizde 2000 yılında 1652 m3’ten bu gün 1346 m3’e düştüğünü belirten Gürkan, TUİK verilerine göre ülkemizin 2030 yılı ön görülen nüfusunun su sıkıntısı yaşayacağının da kaçınılmaz bir gerçek olduğunu ifade ederek, ülkenin en acil gündemlerinden birinin de “Su sıkıntısı” olması gerektiğini belirtti. 

“ÜLKEMİZ YAKIN GELECEKTE ÇÖLLEŞME VE KURAKLAŞMA TEHLİKESİ İLE KARŞI KARŞIYA” 

Akın Gürkan, izlenen yanlış tarım ve sulama politikaları da dahil olmak üzere, yer altı sularının bilinçsiz bir şekilde boşaltılması, bunun sonucu olarak ortaya çıkan obruklar ve son beş yılda tarih boyunca oluşan obruk sayısının iki katına çıkmış olması, sanayileşme, kentleşme, ormanların yok edilmesi, açık ocak işletmeciliğine çok fazla izin verilmesi, termik santrallere müsade edilmesi, üretim ve tüketim alışkanlıklarının değişmesi ve bunlara uygun bütüncül bir yönetim stratejisinin oluşturulmaması, oluşturulsa bile dikkate alınmaması gibi sebepleri, Türkiye’nin yakın gelecekte çölleşme ve kuraklaşmayla karşı karşıya kalacağının bir göstergesi olarak değerlendirdi. 

“Yani ülkeyi liyakat değil, itaat düsturuna göre yönetmeye devam edersek, kan dökerek vatan kıldığımız bu güzel toprakları, kurak ve çorak bir çöle çevireceğiz” diyerek konuşmasına devam eden İYİ Partili Akın Gürkan, Kanal İstanbul Projesi ile ilgili de düşüncelerini de aktardı. 

KANAL İSTANBUL PROJESİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELERİNİ DE AKTARDI

Sürekli büyüyen nüfus, artan su talebi, yapılaşmayla işgal edilen ve betonlaşan su havzaları ve iklim değişikliği ile birleştiğinde, Kanal İstanbul Projesi ile birlikte sonuçları ağır olan bir geleceğin ülkemizi beklediğine işaret eden  İyi Parti Meclis Üyesi Akın Gürkan, projenin su kaynaklarının bir kısmını ortadan kaldıracağını, geriye kalanları da risk altına sokacağına dikkat çekerek, ‘İklim Değişikliği’ karşısında İstanbul’un daha kırılgan bir hale geleceğini vurguladı. 

Kanal İstanbul Projesi’nin tamamının yeraltı suyu işletme sahası içerisinde kaldığını ve ÇED Raporunda tüm tehlikelerin yer aldığını belirterek, devam eden Gürkan, sadece İstanbul’un değil, orta ve uzun vadede tüm Trakya’nın yeraltı sularının da geri dönüşümünün mümkün olmayacak şekilde tuzlanma tehlikesi altında olduğunu söyleyen Gürkan, bir an önce bu projeden vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. 

2021 Faaliyet Raporunda da belirtildiği gibi İSKİ’nin yeni yeraltı ve yerüstü kaynakları bularak mevcut su rezervlerini geliştirmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Gürkan, su sorununu ekonomik, sosyal, çevresel ve sağlıkla ilgili etkileriyle birlikte ele alarak, öncelikli ve yaşamsal bir sorunu olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.  

“İSTANBUL’UN 2 YILLIK İHTİYACINI KARŞILAYACAK SU REZERVİ VAR”

2020 yılında İSKİ’nin İstanbul’a 1 Milyar 74 Milyon m3 su verdiğini, Melen Barajı’nın kapasitesinin de 1 Milyar 77 Milyon m3 olduğunu, yani hiç yağmur yapmasa bile İstanbul’u 1 yıl idare edebileceğini söylen Gürkan, Terkos, Ömerli, Darlık, Büyükçekmece’yi de hesaplayınca İstanbul’un 2 yıllık su ihtiyacını karşılayacak rezervinin olduğunu belirtti. 

Su sıkıntısından kaynaklanan asıl endişenin ise Melen Barajı’nın tamamlanmayıp devreye alınmamasından kaynaklandığını belirterek devam eden Akın Gürkan, imalatından zemin etüdüne kadar yapılan hatalardan dolayı oluşan çatlamalarla barajın su tutma özelliğinin kalmadığını, bunun da bilime kulak vermemekten kaynaklandığını, güçlendirme için yeniden ihale edilen Melen Barajı ile ilgili işin uzmanlarıyla yaptığı görüşmelerden çıkan sonucun da, güçlendirmenin ardından barajda yine aynı sorunların yaşanıp yaşanmayacağı ile ilgili endişelerin devam ettiği yönünde olduğunu, teknik bir insan olarak kendisinin de aynı kanaatte olduğunu ifade etti. 

Tarihi miraslarımız  olan çeşmelerimize ve su kemerlerimize İSKİ’nin sahip çıkmasından dolayı memnuniyetimi dile getirerek, içme suyu şebekesindeki kayıp ve kaçak oranının geçtiğimiz yıla göre %2 oranında düşmesinin sevindirici ancak yeterli olmadığına değinen Gürkan,

gelişmiş ülkelerde bu oranın %10-15 civarında olduğunu söyledi.

“GELİR VE GİDER ARASINDAKİ MAKAS AÇILIYOR”

2021 yılında İSKİ’nin 7 Milyar 354 Milyon gelirine karşılık 7 Milyar 959 Milyon giderinin olduğunu, arada yaklaşık 600 milyonluk bir açığın olduğunu, bu açığın sebebinin de suya istenen %25 zamma karşılık verilen %6,84 zam oranı olduğunu belirten İYİ Partili Meclis Üyesi Akın Gürkan, böyle devam ettiği müddetçe aradaki makasın daha da açılacağını, İstanbul’un kronikleşmiş 104 farklı noktasının rehabilite edilmesinin hem can hemde mal kaybının önlenmesi anlamında çok önemli olduğunu, İSKİ’nin 65 derede yaptığı ıslah çalışmalarıyla birlikte etrafını sosyal donatılarıyla yaşam alanına çevirmesi çalışmalarının da çok kıymetli olduğunu vurguladı. 

İSKİ’nin zam talebine her seferinde itiraz eden Cumhur İttifakı’nın İSKİ’yi kendi kendine yeten bir kurumken, inat ve hazımsızlık nedeniyle yatırım yapabilmek için faizli döviz kur farklarına mahkum, dışarıdan kredi almaya muhtaç hale getirdiğini ifade ederek devam eden Gürkan, konuşmasını şöyle sonlandırdı. 

“MİLLET İTTİFAKI’NIN İKTİDARINA AZ KALDI”

“Vatandaşa iyilik değil kötülük yapıyorsunuz. Vatandaş, ‘Geçiş garantili köprülere, yolcu garantili hava limanlarına, araç garantili yollara dolaylı olarak ve geleceğimizi ipotek ederek ödediğimiz paralara karşıyız ama içtiğimiz suya ayda 10 lira 20 lira fazla ödemeye razıyız. En azından kullanıyoruz’ diyor.  Bu bir vebaldir. Memleketi batırdığınız gibi İSKİ’yi de batırmaya çalışın. Millet İttifakı’nın iktidarına az kaldı. İktidara geldiğimizde tüm ülke derin bir nefes alacak. İBB’nin tüm iştirakleri de bu nefesten ziyadesi ile faydalanacak. Tüccar devlet anlayışı son bulacak. Haktan, hakkaniyetten yana bir sosyal devlet anlayışı hakim kılınacak. Kültürümüze ve maneviyatımıza sahip çıkmadığınız Türkiye’yi fabrika ayarlarına uygun olarak tekrardan inşa edeceğiz. Çünkü biz biliyoruz ki, güneşin dolmasına en yakın olan an, gecenin en karanlık olduğu andır. Bu karanlık dönemi bitecek” 

GÖKSENİN AKTAŞ - İSTANBUL GÜNDEMİ

 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER SPOR EKONOMİ MAGAZİN YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ STK SAĞLIK KÜLTÜR-SANAT TEKNOLOJİ EĞİTİM YAŞAM TURİZM OTOMOTİV GAYRİMENKUL NEDİR? MODA
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Hakkımızda
Copyright © 2025 İstanbul Gündemi