Daha önce öğretmenlik yapan ve çeşitli yayınevlerinde yazarlık yapan Bilal Denge açtığı davalarla Mahkemeleri ve Hakimleri canından bezdirdi.
Yaklaşık 40 tane yayınevine dava açan Bilal Denge´nin mağdur ettiği Kırmızı Beyaz Yayıncılık, Bilfen yayıncılık, Gendaş yayıncılık, A1 yayıncılık , Üçgen yayıncılık, Arı yayıncılık gibi 40 yayıncı. Bilal Denge Türkçe öğretmeni olmasına rağmen, Matematik, Fen Bilgisi, Hayat Bilgisi gibi alanlarda kitaplar yazmış ve açmış olduğu dershanelerde her derse girmiştir. 2007´den sonraki mesleğinde de yine kendi ifadesi ile adları bizde saklı Türkiye´nin 40 civarında seçkin eğitim yayıncısına ´benim kitaplarımdan alıntı yaptınız´ iddiası ile tehdit ile para sızdırıyor.
Para vermeyi kabul etmeyen yayınevlerini ise Fikir Sanat Eserleri Hukuk Mahkemesi´ne dava açıyor. Ceza Mahkemesi´ne vermesinde bir sakınca oluşturmamakta olan durumun esas sıkıntısı burada başlıyor. Benzerlik olduğunu iddia ettiği konular oldukça dikkat çekici. Denge, ´Kitaplarınızda kullandığınız basit excel tabloları bana ait. Eğitim yayıncılığında ilk defa bu tabloları ben kullandım´ diyor. Daha da ileri giderek anonim olan Nasreddin Hoca fıkraları, La Fonten Masalları gibi metinleri de ´ilk ben kullandım ve siz yayınevleri bunları benim kitaplarımdan aldınız´ diyerek Hukuk yollarına başvuruyor. Basın savcılarının bunu suç sayması istiyor. Suç saymayan savcıların, hakimlerin hakkında da dava açıyor.
Kendi aleyhine karar veren bilirkişileri Ağır Ceza´ya yada Organize Şube´ye şikayet ederek sindirmeye çalışıyor ya da kendi Facebook sayfasında alenen pervasızca ağza alınmayacak küfür ve hakaretler yağdırıyor. Hakaret edilen o kadar çok bilirkişi var ki isimlerini saymak adeta liste halinde. Eğitim yayıncılarının son mahkemelerinde hakimler, bilirkişi seçimi için dosyaları Ankara Mahkemeleri´ne gönderiyorlar.
Neden İstanbul´daki üniversitelere göndermiyorsunuz diye sorulduğunda Hakimler; ?İstanbul da hiçbir bilirkişi Bilal Denge´nin dosyasını almak istemiyor, çünkü hepsini şikayet ediyor. Hiçbir bilirkişi organize şubeye gidip ifade vermek istemiyor. Bu şartlar altında eğitim yayıncıları işlerini güçlerini bırakıp sürekli mahkemelerde kendilerini savunmaya çalışıyorlar" diyorlar.