Tuzla Marina’ya on binlerce kişinin geldiğini ve bu süreç içerisinde bu insanların virüse yakalanmayıp esnafın koyacağı üç beş masa sandalyeye oturan kişilerinse virüse yakalanacağı yönündeki söylemlerin kabul edilemez olduğunu belirten Serkan Tay, konuşmasında şu açıklamalara yer verdi:
‘TUZLA MARİNAYA ON BİNLERCE İNSAN GİRİŞ YAPTI’
“Bilindiği üzere ülkemizde yaşanan virüs olayı halen devam etmekte bu olayla ilgili sağlık bakanı ve milli eğitim bakanına iki soru sormak ve eleştiri yapmak istiyorum. Dün meclis üyesi arkadaşlarımızda tahmin ediyorum ki dünkü Tuzla Marina’daki manzarayı mutlaka görmüşlerdir. Bugün ülkemizde devam eden virüs kapsamında alınan tedbirler tamamen esnafı bitirmeye yönelik midir? Diye sormak istiyorum. Dün şahit olduğumuz manzarada tuzla marinaya on binlerce insan giriş yaptı. Buna rağmen cafe, restoran, kahvehane ve benzeri işletmeye sahip olan esnafımıza üç beş masa kurdurmaya yönelik bir adım dahi atılmamakta. İki senedir işletme sahipleri can çekişir hale gelmiş durumdadırlar” diyerek marina ve AVM’lerde bulaşmayan virüsün üç beş masa atan esnaf yüzünden mi bulaştığını sordu.
‘ÇOCUKLAR ARTIK OKULLARINA GERİ DÖNMEK İSTİYOR’
Bir diğer sorum Sayın Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a. Bakanım çocuklarımız son iki yıldır cahilliğe terk edilmiş durumda, EBA’dan sıkılmış ve bunamışlar artık okullarına geri dönmek istiyorlar. Öğrenciler şunu soruyor; bizler parklarda ve sokaklarda oyun oynuyoruz. On binlerce kişinin girdiği AVM’lere biz çocuklarda girip çıkıyoruz. Bize ozaman bulaşmıyor da kendi sınıf arkadaşımızdan mı bulaşıyor? Diye sormaktalar. Etkisiz yasaklarla gençlerimizi bilgiden ve ilimden uzaklaştırmak yarınlarımızda daha büyük sorunlarla bizi karşı karşıya getirecektir. Bunu unutmayalım sayın milli eğitim bakanımıza da çağrımızdır; AVM’leri açıp on binlerce insanı oralara sokuyorsanız, bizim çocuklarımızı 30 kişilik sınıflara da sokabilirsiniz. Okulların tedbiri AVM’lerden daha önemlidir.
‘BU SÖYLEM VİCDANİ BİR SÖYLEM DEĞİLDİR’
Ayrıca şunu da belirtmeliyim ki esnaf kardeşlerimizin yaşadıkları ekonomik zorlukları hepimiz hissediyor ve görüyoruz. Bu kardeşlerimiz bizlere şunu söylüyor; Mehmet Cengiz’in 1 Milyar vergi borcunu ne yapalım? Silin gitsin. Ali Ağaoğlu batıyor 1 buçuk Milyar lazım verin gitsin. Demirören kanal alacak 700 milyon dolar verin gitsin. KALYON’a 9 buçuk milyar lazım kurtarın gitsin. Esnaf batıyor napalım? Hakkını helal etsin. Bu söylem vicdani bir söylem değildir”
GÖKSENİN AKTAŞ - İSTANBUL GÜNDEMİ