Her üç kişiden birinde görülen, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, hastalar arasında endişeye neden olan ve iş hayatına da yansıyan bu problemler, yeme alışkanlıklarında yapılan değişikliklerle azaltılabiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Selman Çelebi, fonksiyonel sindirim bozukluklarının tedavisi hakkında bilgi verdi.
TANIDA HASTA ÖYKÜSÜ BELİRLEYİCİDİR
İnsan hayatını, verimliliğini ve mutluluğunu önemli ölçüde etkileyen sindirim kaynaklı sorunlar, sindirim sisteminin işlevindeki anormalliklerinden kaynaklanır. Yani şikayetler; tümör, kitle, ülser, enfeksiyon veya başka herhangi bir yapısal problem nedeniyle değildir. Sindirim sistemindeki fonksiyonel bozukluk; ağrının kaynaklandığı bölgenin muayenesi, görüntülemesi ve alınan doku örneğinin mikroskop altında incelemesinde bir anormallik tespit edilmediği halde, bedensel işlevlerin normal çalışmasını engelleyen tıbbi bir durumdur. Bu nedenle fonksiyonel sorunların teşhisi, hasta öyküsünün belirli hastalıklara uyum gösterip göstermediğine göre belirlenir. Bazı durumlarda birden çok test ile sonuç doğrulanmaktadır.
MODERN YAŞAM TARZI SİNDİRİM SİSTEMİNİ ETKİLİYOR
Fonksiyonel sindirim bozuklukları; sindirim sisteminde yemek borusu, mide, safra yolları ve bağırsakları etkileyebilir. Çok sayıda fonksiyonel sindirim bozukluğu tanımlanmıştır. Toplumda en yaygın görülen fonksiyonel sindirim bozuklukları, “huzursuz bağırsak sendromu” (İBS), kabızlık ve hazımsızlıktır. Bunun yanında; dışkı tutamama, midede yanma/ekşime, yutma güçlüğü, boğazda yumru hissi, kusma ve anal bölge bozuklukları da sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Neden ve nasıl oluştukları tam olarak bilinmemekle birlikte; sanayi ürünü besinler, yanlış beslenme alışkanlıkları, modern ve hareketsiz yaşam şartları, besin alerjileri, psikolojik ve davranışsal faktörlerden kaynaklandığı düşünülmektedir.
FONKSİYONEL BOZUKLUKLAR 3’E AYRILIR
Fonksiyonel sindirim bozuklukları üçe ayrılmaktadır. Sindirim kanalının hareketlerindeki bir düzensizlik ‘motilite bozuklukları”dır ve ağrılı kas spazmlarına veya kramp şeklinde karın ağrılarına sebep olabilir. Duyarlılık bozuklukları yani aşırı hassasiyet ise sindirim sisteminin küçük olaylara aşırı tepki göstererek, aynı şartlara sahip başka bir kişinin hissetmediği ağrıların yaşamasına yol açar. Beyin-bağırsak fonksiyon bozukluğunda ise, beyin ve sindirim kanalı arasında iletişimde anormallikler söz konusudur. Bu sorunda; sinir sisteminden sindirim kanalına ya da tersi yönde yanlış sinyallerin gönderilmesine sebep olarak, fonksiyonel bozuklukların ya da hafif bir ağrı sinyalinin anormal derecede hissedilmesi durumu ortaya çıkar.
BU BELİRTİLERE DİKKAT EDİN
Karın ağrısı, iştahsızlık, yutma güçlüğü, yemek sonrası şişkinlik, erken doyma, kilo kaybı, dışkıda renk değişikliği, kanama, bulantı veya kusma, tuvalet değişiklikleri, göğüs kafesinde yanma gibi şikayetler bir sindirim sistemi hastalığına ait genel belirtilerdir. Şikayetler arasında açıklanmayan kilo kaybı, yutma güçlüğü, kusma, dışkıda kan görme, gece uyandıran karın ağrıları ve bu belirtilerin son günlerde ya da haftalarda ortaya çıkmış olması ise ciddi hastalıkları işaret edebilir.
ÖNCELİKLE HASTADAKİ ENDİŞE ORTADAN KALDIRILMALI
Şikayetler ile uzmana başvurulduğunda; ülser, tümör, safra taşı, enfeksiyon veya sindirim kanalı darlıkları gibi hastalıklar araştırılır. Eğer şikayetlerin “fonksiyonel” olduğuna karar verilirse; spazm azaltıcı, asit kontrol edici veya bağırsak düzenleyici bazı ilaçlar ve beslenme önerileri verilir. Her durumda belirtilerle ilgili endişenin giderilmesi tedavinin en önemli aşamalarından biridir.
SİNDİRİM ŞİKAYETLERİNİ AZALTMAK İÇİN…
1. İşlenmiş yiyecekler yerine doğal yiyeceklerle beslenmeyi tercih edin.
2. Yaşadığınız ortama yakın yerlerde üretilmiş gıdaları almaya dikkat edin.
3. Enfeksiyon veya parazit riskini azaltmak için genel temizlik kurallarına uyun.
4. Orta yaşın üzerinde iseniz doktorun önerisiyle sindirim enzimi takviyesi kullanın.
5. Bağırsak floranızı dost bakterilerle yeniden inşa etmek için probiyotik destek ürünlerinden yararlanın.
6. Sadece doğal olduğundan emin olduğunuz yağları alın ve kullanın.
7. Yemekleri küçük lokma ile ve ağzınızda tamamen öğütene kadar çiğneyin.
8. Yemek miktarını azaltıp yemek süresini uzun tutun.
9. Süt ve brokoli gibi laktozdan zengin gıdaların şikayetlerinizi artırıp artırmadığını test edin.
10. Vücut fonksiyonlarını sürekli çalışır tutmak için, hareketli bir yaşam tarzını benimseyin.