Türk siyasetinin Rusya-Ukrayna savaşına bakışı Sarıyer’de konuşuldu

İbrahim Cevahir Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen semirene; MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, AK Parti eski Milletvekili Ali Bayramoğlu, FSMVÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, MHP Şişli İlçe Başkanı Tuncer Yılmaz, MHP Sarıyer İlçe Başkanı Hakan Başpınar, Karadeniz Vakfı Başkanı Yusuf Cevahir, AK Parti Sarıyer İlçe yönetim kurulu üyeleri, öğretim üyeleri ve vatandaşlar katıldı.

Program kahvaltı ikramıyla başladı

Seminer öncesi katılımcılar kahvaltı sofrasında buluştu. Ardından AK Parti eski Milletvekili Ali Bayramoğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleşen seminerde; MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu ve FSMVÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun konuşmacı olarak yer aldı.

Zekeriya Kurşun: “Tarihe not bırakmak amacıyla meseleye nasıl baktığımızı anlatıyoruz”

FSMVÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, “Güncel hayatımızda olan her şey dünyada meydana gelen olaylardan bağımsız değildir. Öncelikle meseleye nereden bakmamız gerektiğini gözden geçirmek gerekiyor. Çünkü mesele zannedildiği gibi güncel bir mesele değil. Tarihi derinliği olan ve sadece Rusya ile Ukrayna’yı ilgilendirmeyen, Karadeniz’i, boğazları, Akdeniz’i, Avrupa’yı ve dünyayı ilgilendiren meseleden söz ediyoruz. Böyle bir meselede taraflar menfaatleri, ideoloji ve duyguları gereği farklı görüşler sergileyebiliyorlar.”

“Tarihe not bırakmak amacıyla meseleye nasıl baktığımızı anlatıyoruz”

“Türkiye’de sessiz bir kesim var. Bu sessizliğin ana sebebi Rusya’ya bakışlarının müspet olmasından kaynaklanıyor. Bunun yanı sıra ses veren bir kesim var. Meseleye daha çok Ukrayna’nın uğradığı mağduriyet üzerinden bakıyor. Bir de dünyanın gittikçe daha adaletsiz olduğunu hisseden ve bu meselenin adaletsizliği daha da derinleştireceğini düşünen başka bir kesim var. Bizler de tarihe not bırakmak amacıyla meseleye nasıl baktığımızı anlatıyoruz.”

“ABD ve NATO, Ukrayna’yı Rusya’nın önüne kurban olarak atmıştır”

“Hangi savaş olursa olsun saldırganın haklı görünmesi doğal olarak bir haksızlık halidir. Dolayısıyla burada belirli şekilde Rusya’yı parantez içine almak zorundayız. Ama diğer taraftan Rusya’nın bu haksız, adaletsiz ve saldırgan niyetlerinin yanında bir de muharip gücünün olduğunu unutmamak gerekiyor. Muharip güçler çoğunlukla kurban seçerler. Bu anlamda özellikle ABD ve NATO, Ukrayna’yı Rusya’nın önüne kurban olarak atmıştır.”

İsmail Faruk Aksu: “2020 yılında tüm dünyada üretim çarkları durdu, fabrikalar kapandı”

“Her şeyden önce mesele bugünün meselesi değildir. Diğer bir husus ise bu savaşın sadece iki ülkeyi ilgilendirmediğidir. Dünya değişim ve dönüşüm yaşıyor. İnsanlık yüzyılda bir başına gelen Covid-19 salgını ile mücadele etti. Ekonomiyi, uluslar arası ilişkileri, hukuku ve aklınıza gelen her alanda insanlığın hayatını etkiledi ve belirleyici rol oynadı. 2020 yılında tüm dünyada üretim çarkları durdu, fabrikalar kapandı. 2021 yılında ise aşının bulunması ve yaygınlaşmasıyla beraber yeniden ekonomik canlanma başladı. Ancak üretimin durması, fabrikaların kapanmasıyla büyük bir arz sıkıntısına yol açtı. Daha sonraki süreçte de bugün gördüğümüz yansımalar ortaya çıktı.”

“Gelişmekte olan ülkeler üzerinde emperyalist güçlerin egemenlik mücadelesidir”

“Tam toparlanıyoruz derken 2022 yılının başlarında tüm dünya yeni bir kaosa uyandı. Rusya-Ukrayna savaşı... Daha doğrusu Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi... Rusya ile Ukrayna arasında tarihten gelen bazı sorunlar var. 1932-1933 yıllarında Ukrayna’da bazı kitlesel ölümle olmuştu. Bu Ukraynalılar tarafından Sovyet Rusya’nın Ukrayna halkına karşı uyguladığı soykırım olarak kabul edilir. Dolayısıyla bu mesele son yıllarda ortaya çıkmadı, geçmişten gelen bir problem. Sovyetlerden sonra egemenlik sorunu mücadelesi var. Kırım’daki Karadeniz filosunun kime ait olduğu sorunu var. Diğer bir konu 2004 yılında Ukrayna’da başlayan Turuncu Devrim... Rus ve Batı yanlısı adayların birbiriyle mücadelesi söz konusu. Bunu bir Arap Baharı gibi düşünebiliriz. 2013 yılında sokak olayları, 2014 yılında Rusya’nın Kırım işgali oldu. Bunlar az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler üzerinde emperyalist güçlerin egemenlik mücadelesidir.”

“Rusya kadar NATO’nun da kışkırtıcı açıklamaları var”

“Rusya özellikle 24 Şubat’taki Ukrayna işgali öncesi Putin’in canlı olarak yayınlanan uzun bir konuşması oldu. Anlatmaya çalıştığım hikayeyi orada detaylı anlattı. Konuşmasında ‘Ukrayna diye bir yer yok, oradaki Rus vatandaşlarımıza eziyet ediyorlar, verdikleri sözü tutmuyorlar’ gibi sözler söyledi. Rusya kadar NATO’nun da kışkırtıcı açıklamaları var. NATO’nun Rusya’yı çevreleme stratejisi kapsamında Doğu’ya genişlemesi ve Ukrayna’ya umut vaat etmesi 24 Şubat’tan sonra ortaya çıkan tablonun arka penceresidir.”

Yavuz Topal-İstanbul Gündemi