Ümraniye’de sivrisinekle mücadele sürüyor

Ümraniye’de, yaz mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte büyük sorunlara sebep olan sivrisineklerle ilgili ilaçlama çalışmaları arttı. Kış döneminde ağaçlar, parklardaki yeşil alanlar ve kanalizasyon bölgelerinde yazı bekleyen sivrisinekler vaktinde önlem alınmadığı takdirde büyük tehlikelere davetiye çıkarıyor.

İnsanların korkulu rüyası oluyor

Yaz aylarında özellikle akşam saatlerinde etkin olan sivrisinekler her yaştan insanın korkulu rüyası oluyor. Sivrisinekler aracılığıyla bazı hastalıklar da insanlara bulaşarak can kaybına neden olabilecek önemli sorunları da beraberinde getiriyor.

Tüm noktalar ilaçlanıyor

Ekipler, bu ilaçlamalar sırasında diğer canlıları da düşünerek; çevre dostu, uygun ürün ve en doğru yöntemi kullanarak gerçekleştirilen çalışmalarda park, yeşil alan, kanalizasyon mahalli ve çöp konteyneri olmak üzere tespit edilen tüm alanları titizlikle ilaçlıyor.

Yapılan çalışmaları anlattı

Ümraniye Belediyesi’nin yürüttüğü sivrisinekle mücadele çalışmaları hakkında bilgiler veren Ümraniye Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Muhammet Nuri Coşkun, “Ekiplerimiz yıl boyunca çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Yaz aylarında sokak ilaçlamaları sivrisinekle mücadelemizin küçük bir parçasını oluşturuyor. 12 ay boyunca devam eden sivrisinek mücadelesinde hava ısısının üremeye elverdiği ilkbahar sonu, yaz, sonbahar başı aylarda Ümraniye’deki göl, gölet, dere, kanal, süs havuzları, inşaat şantiyeleri gibi tüm sulak alanlarda sivrisinek yumurta oluşumunu engellemek amacıyla belirlediğimiz periyot dahilinde ekiplerimizce ilaçlanmaktadır. Ayrıca kış aylarında da sivrisineklerin kışı geçirdiği kanalizasyon, menfez, bodrum katları gibi alanlarda çalışmalar yürütüyoruz. Tespit ettiğimiz tüm noktalarda periyodik çalışmalarımıza 12 ay boyunca hiç ara vermiyoruz. Vatandaşlarımızdan 444 9 822 numaralı Çözüm Merkezi’ne gelen talep ve şikâyetler de hızlı bir şekilde ayrıca çözüme kavuşturulmaktadır. Sivrisinekle mücadelede kullandığımız yöntem ve ilaçları seçerken çok hassas davranıyoruz. İnsanlara, hayvanlara ve doğaya zarar verecek yöntem ve ilaçlar tercih etmiyoruz. Bu mücadelede vatandaşlarımızın da bize yardımcı olması çok önemli. Sivrisineklerin sadece durgun sulara yumurta bıraktığını daha önce belirtmiştim; evimizde, bahçemizde, tüm açık alanlarda bulunan kirli ya da temiz su birikintileri, ağzı açık su bidonları-variller, apartman bodrumları ile asansör boşluklarındaki su birikintileri sivrisinekler için ideal üreme alanlarıdır. Su kaplarının ağızları kapatılmalı ya da içerisindeki su dökülmelidir. Saksı altlıklarında su birikmesine müsaade edilmemelidir. Bu tür önlemlerle de sivrisineklerle mücadele noktasında önemli bir mesafe kat edebiliriz. Ekiplerimiz, komşularımızın güvenli ve konforlu bir yaz geçirmeleri için yoğun bir şekilde çalışıyor ve çalışmaya devam edecek” şeklinde konuştu.

“Sivrisinek ısırmalarına daha fazla maruz kalırlar”

Coşkun, “Sivrisinekler sadece durgun sulara yumurta bırakarak ürer. Üreme ortamlarından 3 km kadar uzağa uçabilirler. Bir dişi sivrisinek tek yumurtlamada yaklaşık 400 adet yumurta bırakabilir. Ortalama 3 hafta yaşayan sivrisinekler yaklaşık 3 defa yumurtlama yapabilirler. Yani bir sivrisinek hayatı boyunca yaklaşık 1.200 yumurta bırakabilir. Sivrisinekler yumurtlayıp üreyebilmek için kana ihtiyaç duyarlar. Bu sebeple sadece dişi sivrisinekler ısırıp, kan emer. Erkek sivrisinekler de sadece bitki nektarıyla beslenirler. Gün batımı ve gün doğumu arasında geçen süre, sivrisineklerin en aktif olduğu zaman dilimidir. 0 Rh kan grubuna sahip insanlar sivrisinekler için daha çekicidir. Çok terleyen, vücut ısısı yüksek olan, daha fazla karbondioksit, laktik asit ve amonyak salgılayanlar sivrisinek ısırmalarına daha fazla maruz kalırlar” dedi.

“Sivrisineklerle 5 tür mücadele yöntemi”

“Sivrisineklerle 5 tür mücadele yöntemi kullanılmaktadır” diyen Coşkun, “Bunlar; biyolojik, kültürel, fiziksel, kimyasal ve genetik mücadele yöntemleridir. Kimyasal mücadele, kullanılan ilaçların ekosisteme yönelik tehlikeli olması nedeniyle çok tercih edilen bir yöntem değildir.  Biyolojik mücadele ise sağlıklı bir yöntem olup; sivrisineklerin üreme ortamları olan durgun sulara bırakılan ve sadece sivrisinek kurtçukları ile beslenen bakteri ya da gambusya balıkları ile yapılmaktadır. Bu şekilde biyolojik mücadelede ana hedef, sivrisineğin uçmadan bertaraf edilmesidir.  Bir diğer yöntem de kültürel mücadeledir. Bu yöntem bilinç ve farkındalık oluşturmaya yöneliktir. İnsanları, sivrisineklerin nasıl ve nerelerde ürediklerine dair bilgilendirmeye dayanan bir yöntemdir. Bu mücadele yönteminde; evimizde, balkonumuzda, bahçemizde farkında olmadan yarım çay bardağı kadar durgun suda nasıl sivrisinek üretebildiğimizi vatandaşlarımıza anlatarak oluşabilecek sivrisinek kaynaklarını oluşmadan önlemek hedeflenmektedir. En önemli mücadele yöntemlerinden biri de fiziksel mücadele yöntemidir. Bu da, sivrisineklerin ürediği durgun suların bertaraf edilmesi ve yaşadığı fiziksel alanların ortadan kaldırılmasına yönelik etkili bir çalışmadır. Son olarak da genetik mücadelen bahsedebiliriz. Sivrisineklerin genetik yapılarının bozularak çok fazla üremelerinin önüne geçilmesi hedeflenen, daha ziyade araştırma, inceleme safhasında olan, henüz pratikte kullanılmayan bir metottur” ifadelerini kullandı.

Göksenin Aktaş-İstanbul Gündemi