2018’de yayımlanan ve 2020’de değişikliğe uğrayan “6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376. maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ uyarınca; sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde şirketin yönetim organı (Limited şirketlerde müdür ya da müdürler kurulu, anonim şirketlerde ise yönetim kurulu) genel kurulu ivedilikle toplantıya çağırması gerekmektedir.
Şirketin Yönetim Kurulu, sermaye kaybının varlığını analiz ederken Türk Ticaret Kanunu’nun 376. Maddesi uyarınca son yıllık bilançoya itibar eder. Örneğin; 31.12.2021 Tarihli bilanço sonuçlarını analiz ederek 31.12.2022 tarihi itibariyle oluşması muhtemel sonuçları analiz ederek gerekli değerlendirmeyi yapar. Bağımsız denetime tabi şirketin yönetim kurulları ise bu değerlendirmeyi Kamu Gözetimi, Muhasebe Standartlarına göre hazırladıkları finansal tablolara göre gerekli değerlendirme ve raporunu hazırlar.
Şirketin yönetim organı, genel kurula yazılı ve sözlü sunumunu yaparak, şirketin mali durumundaki kötüleşmeyi ortadan kaldırmak veya en azından etkilerini hafifletmek amacıyla uygun gördüğü sermayenin tamamlanması, sermaye artırımı, bazı üretim birimlerinin veya bölümlerinin kapatılması ya da küçültülmesi, iştiraklerin satışı, pazarlama sisteminin değiştirilmesi ve benzeri önlemleri alternatifli ve karşılaştırmalı olarak genel kurula sunum yapar.
Genel Kurul, sunulan iyileştirici önlemleri aynen kabul edebileceği gibi değiştirilerek de kabul edebilir. Başka önlemlerin alınmasını da kabul edebilir. Genel Kurulun alacağı başka önlemler de vardır: Genel Kurul; zarar sebebiyle açıkların kapatılması için sermaye azaltılmasına karar verebilir. Sermaye artırılmasına karar verebilir.
Genel Kurulun sermaye artırılmasına karar vermesi halinde şirketi iflas durumundan kurtarmış olacağı gibi ayrıca bir takım vergi avantajlarından da yararlanmış olur. 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 12. Maddesine göre, kurumların ortaklarından veya ortakları ile ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılır ve hesaplanan faiz, kur farkı ve benzeri giderler kurum kazancından indirilmez. Kanunen Kabul Edilmeyen Gider olarak dikkate alınması gerekir. Bu nedenle sermaye artırılması ile birlikte gider kabul edilmeyecek finansman gideri tutarı azaltılır. Ayrıca, sermaye artırımı nedeniyle vergi matrahından beş yıl süre ile indirilebilecek faiz indirimi imkanı kazanılır.
Şirketin Yönetim organları yukarıda açıklanan nedenlerin varlığı halinde şirket genel kurulunu toplantıya çağırmaz ve gerekli iyileştirici önlemleri almaz ve genel kurulu bilgilendirmez ise şirketin iflas süreci başlar ve sorumluluk yönetim organında olur. Son yıllık Bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme yani sermaye azaltma veya sermayenin tamamlanmasına karar verir. Şirket Genel Kurulu toplanamazsa ya da karar alamadan dağılırsa şirketin iflas süreci başlar ve şirket sona erer. Şirketin alacaklılarının herhangi biri de dava açarak iflas süresini hızlandırır.