Malumunuz oligarşi küçük ve ayrıcalıklı bir grubun iktidarda olduğu yönetim şeklidir. Oligarşinin üyesi ya da destekçisi olan kişi ya da grupları tanımlamak için kullanılır…
SHP Eski Genel Başkanı Murat Karayalçın’dan önemli değerlendirme:
“Önce biz bu seçimi CHP'nin örgüt kapasitesini tam olarak kullanmadığımız için kazanamadık ya da istediğimiz sonucu alamadık. CHP, örgüt kapasitesini kullanamadı. Öteki siyasi partiler için de öyledir ama bizim için CHP için örgüt kapasitesi demek 3 temel işlevi eş zamanlı ve eş değerli olarak yerine getirilmesi demek. Örgüt, partimizin izleyeceği siyaseti belirlemelidir. CHP örgütünün izleyeceği siyaset, örgüt tarafından belirlenmiyor. Oligarşik yapı var genel merkezde. Genel merkez yöneticileri ve onların danışmanları, onların katkı aldığı teknisyenler, akademisyenler CHP siyasetinin ne olması gerektiğini karara bağlıyorlar. Örgüt bunun içinde yok. Bu, örgüte tebliğ ediliyor. Örgüt bunu genel merkezin kararı olarak öğreniyor.”
Şüphesiz bu tespitler son derece yerinde anlamlar, önermeler içermesi bakımından çok değerli. CHP kendi içinde yeninden yapılanma sürecini salt kongre ile devam edemez. Kapsamlı bir dönüşüm için tüzüğün temelden değişime tabi olması şart…
Köşe yazılarını severek okuduğum ve bazı yazılarında içten içe kızdığım ama her soru/eleştirime sabırla cevap yazan Soner Yalçın’ın geçmişte kaleme aldığı köşe yazısı! Bence öğretici! Bu noktada üstadımız tektir edilmeli bence…
Soner Yalçın’ın tezi:
“Demokratikleşme konusunda istediğiniz kadar sonu “cek-cak” ile biten nutuklar atıp reform sözleri verin, iş gelip pratiğe dayanıyor. Mesela: Erdoğan'a tek adam eleştirisi yapan CHP, parti içi demokrasi kanallarını tıkayıp tek adamlık yapmıyor mu? Demokratikleşmeyi amaç edindiğini söyleyen CHP'ye bir bakıyorsunuz ki; cumhurbaşkanından milletvekilliğine kadar aday belirlemeyi parti liderinin inisiyatifine bırakıyor! Bu antidemokratik değil mi? Erdoğan'ın demokrasi anlayışından farkı ne? Tartışmıyoruz; geleceğin inşasının esas temeli budur! Çünkü:-Aday belirleme yetkisi parti liderine verilirse, bu durum hem siyasi katılımı sınırlar, hem de partilerdeki oligarşik merkezi yapıyı güçlendirir. Aday gösterme yönteminin niteliği, partinin niteliğini belirler. Bir partide aday gösterme yetkisi kimde ise partinin esas sahibi o olur. Antidemokratik anlayış parti içi yarışmayı yok eder, partiyi bürokrat aştırır ve lidere yaranmayı öne çıkarır.”
Soner Yalçın’ın kaleme aldığı bu değerlendirme şüphesiz seçim öncesi olması bakımından önemli.
CHP çok boyutlu bir öz eleştiri vermelidir. CHP’de 40 yıldır siyaset yapan Gürsel Tekin belki de CHP’li üyelerin vicdanı, sesi dene bilinir her açından…
Bu noktada şöyle diyor Gürsel Tekin:
"Toplumun beklentilerine cevap veren bir değişime ihtiyaç var"
Tekin, toplumun beklentilerinin mutlaka göz önünde bulundurulması ve söz konusu beklentilere cevap verecek bir değişime ihtiyaç olduğu vurgusunu yaptı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aday olmadığı takdirde genel başkanlık için adaylığını koyacağını söyleyen Tekin, şunları kaydetti:
“Ben kurultay takviminin başladığı bir ortamda Sayın Genel Başkan'ın istifasını doğru bulmuyorum.
Ama mutlaka değişimin olması lazım.Türkiye çok önemli bir seçim geçirdi, bu seçimde toplumun da beklentisine cevap verecek bir değişime ihtiyaç var. CHP’nin en büyük kusuru rakibi 365 gün sahadayken sizin seçimden seçime sahaya çıkması. Böyle olmaz. Bugün başlayacaksınız. Ben tek başıma 100 bin kilometre yol dolaştım. Dolaşırken bile ‘genel başkanlık için mi dolaşıyor?’ dediler. Aday olmayı zamanı, günü gelince düşünürüz. Genel başkanım çekilirse düşünürüm. Çünkü ben genel başkanla yol yürümüş bir arkadaşıyım, her şeye rağmen bizim fıtratımızda adam satmak yoktur. Her ne kadar bana yanlış yapmış olsalar da.”
CHP Tarihsel misyonu olan bir partidir. 100 yıla girerken güncel siyasal tezler sunmadan ilerlemesi mümkün değil. Yenliğin her aşamada hayat bulması zorunludur. Aksi durum yerellerde felaket yaratması sürpriz olmayacaktır.
Dar çıkarlardan sıyrılmanın vakti geldi... Eğer bu dar çıkar gruplarının egemenliği devam ederse zira CHP’de felaket bilinçli olarak hayat bulmuş demektir ki bu partiye ihanettir.
Bekleyip göreceğiz.