Her iki isim de İsrial’in Gazze’ye yönelik saldırılarına değinirken, Türkiye başta olmak üzere dünyaya çağrıda bulundular.
AHMET DAVUTOĞLU’NUN AÇIKLAMALARI:
“Bir grup objektif görüntü altında mazlumla zalimi eşitledi her ikisi de suçlu ya da her ikisini de lanetlemek lazım dedi. Bir grup bekledi, bekledi, bekledi... 18 gün sonra İsrail zulmünü lanetleyip bir miting gerçekleştirdi. İktidar. İktidar, Filistin konusunda 18 gün sustu Cumhuriyet Bayramının hemen öncesinde. Sadece Cumhur ittifakına açık bir miting. Sanki Filistin davası onların tekelindeydi. Sanki 18 gün susan onlar değildi bizdik. Sanki onların elinde icraat gücü yoktu da şikayet ediyorlardı. Şunu demek istiyorlardı. Filistin davasını tekelimize alır, istediğimiz zaman Filistin'den bahsederiz, istediğimiz zaman susarız, istediğimiz zaman zalimi ve mazlumu aynı yere koyarız, istediğimiz zaman hamaset yaparız. İşte biz bu tavra karşıyız.”
“CUMHURİYET'İN KUTLANMASI KONUSUNDA DA BU TEKELİ KİMSEYE BIRAKMADIK”
“Öyle bir günde miting yapıldı ki... Aynı gün bir tarafta Gazze bir tarafta Cumhuriyet kutlamaları. Muhalefette ise, Hamas ile İsrail'i zalimlerle mazlumları bir araya getiren yorumlar yaptılar. Onlar da Cumhuriyeti tekellerine alıp Cumhuriyet ile Gazze karşılıklı bir şeymiş gibi kutuplaşmanın Cumhuriyet tarafında durdular. Biz daha ilk hafta sonu Temel Karamollaoğlu ile büyük bir miting gerçekleştirdik ve sesimizi yükselttik. Cumhuriyet'in kutlanması konusunda da bu tekeli kimseye bırakmadık.”
“BİZ BUNUN HESABINI BİR GÜN SORMAYI BİLİRİZ”
“Amerikan Başkanı Biden'a seslenmek istiyorum. Sayın Biden, ne demek biliyor musunuz 2 milyon 400 bin kişiden 8 bin kişinin ölmesi? 331 milyonluk ABD'de 1 milyon kişinin ölmesi demek. 300 bin çocuğun ölmesi demek. 230 bin kadının ölmesi demek. Bugünkü şartlarda ne yapılmalı? İsrail büyükelçisini derhal geri gönderin demiştik. O İsrail büyükelçisi bu ülkede başbakanlık yapmış birine yani bana tweet üzerinden hakarette bulunmuştu. Bekledim Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi Başbakanı'na sahip çıksın diye. Çağırsın İsrail büyükelçisini "Bu ne rezalettir?" desin diye. Ama olmadı. Biz bunun hesabını bir gün sormayı biliriz. Kenara koyalım.”
“DİN, DİL, MEZHEP GÖZETMEDEN HEP BERABER SOYKIRIMA KARŞIYIZ DEYİN”
“Henüz İslam İşbirliği Teşkilatı toplanmış değil. Derhal toplanmalı. Dışişleri Bakanları düzeyinde toplandı ama yetmez. İslam ülkelerini hepimiz biliriz. Lider yoksa Dışişleri Bakanları aldığı talimatı uygular. Liderler bir araya gelecek ve en azından Birleşmiş Milletler İnsan Hakları New York Direktörü'nün söylediği 10 maddenin bir kısmını revize ederek dile getirecekler. O diyor ki "Artık Oslo süreci ile aldatmayın Filistinlileri" diyor. Madem İslam İşbirliği Teşkilatı toplanmıyor. Sayın Cumhurbaşkanı "Filistin Dostları Grubu" diye bir grup oluşturun. Bütün Afrika, Latin, Asya ülkeleri gelir. Müslüman olmayanlar da gelir. Din, dil, mezhep gözetmeden hep beraber soykırıma karşıyız deyin. Madem İslam İşbirliği Teşkilatı çıkmıyor, insanlık vicdanını harekete geçirin.”
“TÜRKİYE'NİN HAVA SAHASINI İSRAİL'E KAPATIN”
“Bir Filistin Dostları STK platformu kurun devletler dışında. İsrail yaptırımlarınızı açıklayın. Şu ana kadar Türkiye'den İsrail'e hiçbir yaptırım uygulanmadı. Kimse şov yapmasın. Kimse hamaset yapmasın. Miting meydanındaki milyonlarca vatandaşımıza teşekkür ediyorum hepsi Filistin aşkıyla gitti. Bizi çağırmasalar da Filistin için atılan tüm adımlara teşekkür ediyorum. Ama eğer organize eden iktidarsa ben beklerdim ki orada "İsrail'e şu şu yaptırımları uygulayacağım" demesidir. Ne uygulayabiliriz mi diyorsunuz? 1- Oraya giden petrolü kesin. 2- İsrail savaş makinesinin çalışmasını sağlayan tüm lojistiği kesin. 3- Uçuş yasağı getirin. Türkiye'nin hava sahasını İsrail'e kapatın. İsrail'e ne taşıdıklarını bilmiyoruz. 48 saat mühlet verin, İsrail saldırıları durdurmazsa bizim için ateşkes geç oldu geç. Şunları şunları uygulayacağım deyin.”
SABRİ TEKİR’İN AÇIKLAMALARI:
“1 aya yakın zaman geçmesine rağmen Filistin için tek bir somut adımın atıldığını söylememiz mümkün müdür? 25 gündür bombaların altında yaşayanlara, Gazzeli mazlumların yüreğine su serpecek tedbirlerin alındığını söylemek mümkün müdür? Yüzlerce ton patlayıcı maddenin üzerlerine atıldığı bir halk, bu konuda bir beceriksizlik gösteriliyorsa, duyarsızlık söz konusuysa, böyle bir politika karşısında insanımızın, milletimizin söyleyeceği çok şeyi vardır. Yüzlerce çocuk bombaların altında inim inim inlerken, binlerce insan katledilirken iktidarın miting yapması sadece siyasi şov içeren bir mitingdir" dedi.”
“HEDEFLERİN TUTTURULAMADIĞI ÖNCEKİ PLANLARIN AKIBETİYLE KARŞILAŞIRSINIZ”
“İsrail'e de bir sözümüz var! Ülkemizde ve diğer İslam ülkelerinde iktidarda bulunanlara bakıp da milletimizin, sizin haddinizi daha fazla aşmanıza tahammül edeceğine asla ama asla güvenmeyin! Artık adaleti birinci planda tercih eden bir politikayı geliştirmek zorundasınız! Üretimi esas alan bir politikayı tercih etmeniz gerekmektedir. Bir kez olsun Milli Görüş prensiplerini benimsemiş olsalardı; Amerika ve İsrail'in feleği şaşırırdı! Bakmayın siz isimlerinde adalet ve kalkınma ifadelerinin yer aldığına! Vatandaşlarımız için adaleti esas alacak anlayışa da ülkemizi kalkındıracak zihniyete de sahip değiller. Geçmişin muhasebesini yapma konusunda bir derinlik yakalamazsanız; hedeflerin tutturulamadığı önceki planların akıbetiyle karşılaşırsınız.”
“KENDİ TARİHİ VE KÜLTÜREL BAĞLARIMIZ OLAN ÜLKELERE DOĞRU ÇEVİRMEK MECBURİYETİNDEYİZ”
“Her 20 senede bir genişleyen ve Türkiye'yi de tehdit eden bu hareket karşısında Türkiye'nin gerekli tedbirleri almaması yanlıştır. Geçmişin muhasebesini yapmanın yanında geleceğimizi şekillendirecek kararlar almalı ve milletçe bunları uygulamalıyız. Aklı ve yüreği güçlü olan 85 milyon insan çok büyük bir güçtür! Her şeyden önce maddi ve manevi kalkınmanın kendi içerisinde dengeli bir şekilde ilerlediği bir kalkınma hamlesine ihtiyaç vardır. Bu ihtiyacı Saadet Partisi ve Gelecek Partisi'nin oluşturduğu bu grup karşılayacaktır. Yönümüzü Washington'dan veya Moskova'dan; kendi tarihi ve kültürel bağlarımız olan ülkelere doğru çevirmek mecburiyetindeyiz.”
Haber Merkezi – İstanbul Gündemi