İstanbul Gündemi

Ahmet Davutoğlu; “Onlar gidecek, biz geleceğiz”

Player yükleniyor...
Haberler / Politika
20 Aralık 2021 Pazartesi 17:57

Kurucular Kurulu’nda yer alan Mehmet Aşan’ı anarak, 2 yıl önce çıktıkları gelecek yolculuğunda kimilerinin menzili görmeden hakka yürüdüğünü, kimilerinin de her türlü baskıya maruz kaldığını söyleyerek, direnen tüm arkadaşlarıyla gurur duyduğunu söyleyen Davutoğlu, “Onlara baskı bize kararlıkla direnmek ve inançla yürümek yakışır” dedi.

Ne iktidarın baskılarının ne de isimlerinin dahi gelmediği maniple anket sonuçlarının kendilerini engelleyemeyeceğini söyleyen Davutoğlu, “Bir gün onlar bu salondan haykırılan gelecek gerçeğini görmek zorunda kalacaklar.” diyerek, salondaki gençlerin “AK Parti gidecek biz geleceğiz” sloganlarına, “Onlar gidecek biz geleceğiz” diyerek cevap verdi.

DAVUTOĞLU: “GELECEK PARTİSİNİ KURAN İRADE, ‘BİZ’ BİLİNCİ”

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan kutlama etkinliği öncesi konuşan Davutoğlu, insanoğlunun varoluşunu ilk nefeste başlayan bir yolculuk hikayesi, toplumların var oluşunu da ortak kader ve aidiyet duygusu ile birlikte hareket edilen kader yolculuğu olarak tanımlayarak, Gelecek Partisi‘nin kuran iradenin ‘biz‘ bilinci olduğunu söyledi.

‘Biz‘ dediğimiz ortak kimlik, geçmişten geleceğe uzanan bu yolculukta ortak kader bilincinde buluşmanın ürünüdür' diyen Davutoğlu şunları söyledi:

'Biz, ister Cudi deyin ister Ağrı, insanlığın yükünü çetin bir yolculukla bünyesinde taşıyan Nuh’un gemisine menzil olan Mezopotamya’nın çocuklarıyız. Biz, Hoca Ahmed Yesevi’den aldığı insanlık bilincini Asya derinliklerinden bu aziz vatana taşıyan kutlu bir yolculuğun öncüleri olan Hazreti Mevlana ve Hacı Bektaşı Veli gibi Horasan çocuklarıyız. Biz, Şeyh Şamil’in şanlı ve onurlu direnişi sonrasında tarihin en acı sürgünlerini yaşayarak zorlu bir yolculukla Karadeniz’in çılgın dalgalarını, Kafkasya’nın aşılmaz dağlarını geçerek bu topraklara tutunan Kafkas çocuklarıyız.

Biz, Gazi Osman Paşa’nın şanlı direnişinden sonra Tuna boylarından adım adım direne direne çekilirken acı bir göç yolculuğu yaşayan Rumeli çocuklarıyız. Ve nihayet biz yüz yıl önce üç kıtaya yayılan bir seferberlik yolculuğuyla Trablusgarp, Balkan ve Birinci Dünya Savaşı’nın acıları üzerinde onurlu bir İstiklal Savaşı vererek Cumhuriyetimizi kuran neslin torunları olarak bu onurlu savaş sonunda özgürleştirilen vatanımızın asli sahipleriyiz.

“FARKLI YAŞLARDAYIZ AMA HEPİMİZ GENCİZ”

Farklı yaşlardayız ama hepimiz genciz. Farklı inançlara mensup, farklı dilleri konuşan, farklı etnik kökenlerden gelen ancak bu aziz toprakları vatan bilen ve geleceğe birlikte yürümeyi şiar edinen bir topluluğuz. Farklı kökenlerdeniz ama hepimiz eşit ve onurlu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyız. Üç nesil olarak çok sancılar yaşadık, çok acılar gördük. Ama geçmişe değil geleceğe, nefrete değil sevgiye, öfkeye değil merhamete, korkuya değil ümide ayarlıyız'

CUMHURİYETİN 2. YÜZYILI

Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına yürürken yeni bir yolculuğun eşiğindeyiz. Aslında bir yol ayrımındayız. Dünya insanlık tarihinin en köklü dönüşümlerini yaşarken ya geçmiş yüzyılın kısır girdaplarında enerjimizi tüketeceğiz; ya da insanlığın ilk yerleşim merkezlerinin kurulduğu Çatalhüyüğü, Göbeklitepe’yi barındıran bu Anadolu topraklarını insanlık tarihinin yeniden öznesi kılacağız. Bugün sadece farklı siyasi partiler değil farklı siyasi zihniyetler yarışıyor.

Bir tarafta farklı ideolojik kimlikler altında son bir yüzyılın gerilimleri, rövanşist kutuplaşmaları üzerinden iktidarlarını sürdürmek isteyenler; diğer tarafta bütün bu yaşananlardan ders çıkararak insan onuruna dayalı yeni bir ufka yürümek isteyenler var.

“GEÇTİĞİMİZ YÜZYIL, OTORİTER YÖNETİMLERLE GEÇEN KAOS DÖNEMİDİR”

Geçtiğimiz yüzyılı maalesef otoriter yönetimlerle kaos dönemleri arasındaki gel-gitlerle kaybettik. Takrir-i Sükundan ‘tek parti‘ diktasına, Yassıada mahkemelerinden 12 Eylül darağaçlarına, 28 Şubat post-modern darbesinden 15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne, otoriter yönetimleri meşrulaştıran geçiş dönemlerinden son yıllarda otoriterliği yapısal hale dönüştüren Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine kadar her tür baskıcı yöntemi tecrübe ettik.

Bu baskıcı yönetimleri meşrulaştıran kaos dönemlerinin ve tehdit senaryolarının acıları hala hafızamızdadır. Sağdan soldan idealist gençlerin toprağa düştüğü yetmişli yıllarda her kış ‘komünizm gelecek‘ tehditleri ile yaşadıktan sonra bir güz sabahı 12 Eylül diktasına uyandık. Türlü mizansenlerle süslenmiş ‘irtica gelecek‘ senaryolarının işlendiği doksanlı yıllarda bir karakışta 28 Şubat cuntasının yasaklarıyla ve baskılarıyla kuşatıldık. Son yıllarda da ‘milli bekamız tehlikede‘ söyleminin örtmeye çalıştığı otoriter yolsuzluk düzeninin kıskacı altındayız. Son günlerde gündeme gelen ekonomik krizden OHAL yönetimi çıkarma çabaları bu kıskacın nasıl işlediğinin en çarpıcı örneklerinden birini oluşturmuştur.

“ADALET, DEMOKRASİ, REFAH, EŞİTLİK, SİYASİ AHLAK=GELECEK PARTİSİ”

Partisinin ambleminde yer alan çınar yapraklarının her birinin ifade ettiği sembolleri sıralayan Davutoğlu, 'Devletin insanı her anlamda yaşatan asli niteliğini çınar yaprağımızın beş kolunda sembolleşen beş ana unsur ile ihya edeceğiz” diyerek, sıraladığı her maddeyi tekrar eden gençlerle birlikte. “Adalet, demokrasi, refah, eşitlik, siyasi ahlak=Gelecek Partisi” dedi.

“PARLAMENTER SİSTEMİ SAVUNUYORUZ”

Mevcut iktidarın ayrımcı politikasının her alanda açık ve net görüldüğünü ifade eden Davutoğlu, “Erdoğan insanları daha yargı süreci başlamadan hain, terörist suçlu ilan etmekte, kendi üyesi olduğumuz AİHM’ni kararlarını da, AYM kararlarını da, mahkeme kararlarını da yok saymakta, Bahçeli bir adım ileri giderek AYM’nin kapatılması gerektiğini devletin hakimi edasıyla söyleyebilmektedir” diyerek, parti logolarındaki çınar sembolünün ikinci kolunun demokrasiyi simgelediğini ifade etti. Davutoğlu,'Bu çerçevede, ülkemizin tarihi tecrübesi ve mevcut yapısını göz önünde bulundurarak, her türlü vesayetten arındırılmış ‘Tam Demokratik Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi‘ savunuyoruz' dedi.

“ÇINAR YAPRAĞIMIZIN ÜÇÜNCÜ KOLU REFAH”

Davutoğlu, çınar yaprağının üçüncü kolunun refah olduğunu belirterek, 'Refah insan onuruna yakışır bir hayat standardının toplumun her kesimine yayılmasının adıdır. Krizi kontrol altına almak için ülke sorumluluğunu üstlenir üstlenmez atacağımız 61 adımı 29 Aralık 2021’de ‘Yıkımdan Çıkışın Yol Haritası‘ olarak açıkladık.

“ÇINAR YAPRAĞIMIZIN DÖRDÜNCÜ KOLU EŞİTLİK”

Çınar ağacımızın dördüncü kolu eşitliktir' diyen Davutoğlu, eşitlik tanımını şöyle yaptı.

“Eşit vatandaşlık ilkesi hem demokratik hak ve özgürlüklerden hem de ekonomik refahtan bütün toplumun yani 84 milyonun eşit bir şekilde istifade etmesine, hiçbir dışlama ve ötekileştirme ile karşılaşmamasına dayanır.'

‘TEMİZ SİYASET DÜZENİNİ KURACAĞIZ‘

Çınar yaprağının beşinci kolunun siyasi ahlak olduğunu belirten Davutoğlu, 'Ne pahasına olursa olsun otoriter yolsuzluk düzenini yıkacak ‘temiz siyaset‘ düzenini kuracağız' dedi.

“RANT PROJELERİNE DÜN DE KARŞI ÇIKTIK”

Konuşmasında Kanal İstanbul Projesi de dahil olmak üzere, doğayı ve yaşamı tehdit eden tüm rant projelerine dün olduğu gibi bugün de karşı olduklarını belirten Davutoğlu, salonda bulunan Güngören Tozkoparan Kentsel Dönüşüm mağdurlarına da seslenerek, destek mesajı verdi.

Göksenin Aktaş / İstanbul Gündemi

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER SPOR EKONOMİ MAGAZİN YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ STK SAĞLIK KÜLTÜR-SANAT TEKNOLOJİ EĞİTİM YAŞAM TURİZM OTOMOTİV GAYRİMENKUL NEDİR? MODA
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Hakkımızda
Copyright © 2025 İstanbul Gündemi