‘İstiklal Marşımız Bizi Millet Yapan Değerlerin Bir Manifestosudur’
Her ülkenin milli marşının kendisi için önemli olduğunu ama bizim İstiklal marşımızın gerek yazıldığı ortamın zor koşulları, gerekse içerdiği değerler itibarıyla çok ayrı bir yere sahiptir. İstiklal Marşımız, müstevliler tarafından tarihten silinmek ve medeniyeti yok edilmek istenen bir milletin hangi değerlere yaslanarak, kendi küllerinden kendini yeniden inşa ettiğini gösteren bir onur belgesidir.
İstiklal Marşımız, hayatın gayesinin hayatın kendisinden daha önemli olduğunu, dünyada hiçbir gücün, hangi imkânsızlıklarla boğuşursa boğuşsun, hangi zor şartlar altında bulunursa bulunsun, aşkın değerleri ruhunda mezcetmiş bir millet karşısında nihai bir anlam ifade edemeyeceğini üstün bir edebi zevkle gönüllerimize işleten gerçek bir şaheserdir.
İstiklal Marşımız her türlü farklılıklarımızla beraber bizi millet yapan ve kardeş kılan değerlerin bir manifestosudur.
İstiklal Marşımız, milli mücadelenin en zor ve çetin dönemlerinde milletimize büyük bir cesaret ve moral aşılamış, istiklal ve özgürlüğe giden yolda çok önemli bir işaret fişeği olmuştur.
Gerçek bir dava ve fikir adamı, şair ve vatansever olarak vatanımıza ve milletimize duyduğu sevdayı mısralarına nakış nakış dokuyan rahmetli Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşını yazıp bizlere armağan etmek suretiyle, milletimizin dilinde ve kalbinde ebedileşmiştir.
İstiklal marşımızdan hâsıl olan o moral, o manevi güç ve o diriliş haleleri, bugün de her okuduğumuzda yeniden tazelenerek hem birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin teminatı olmakta, hem de aydınlığı gösteren bir işaret levhası gibi bizi, “kökü mazide olan ati” bilinciyle donatmaktadır.
Bugün de aynı İstiklal şuuru içinde ülkemize sahip çıkıyor, onun aydınlık yarınları için canla başla çalışıyoruz.
Bugün de birlik beraberlik ve kardeşliğimize musallat olan her türlü yıkıcı akımın, ülkemizin güvenlik ve bağımsızlığını zayıflatmaya çalışan her çabanın karşısına aynı kararlılık ve aynı azimle çıkıyor, cumhuriyetimizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkaracak büyük hedefler doğrultusunda kararlı yürüyüşümüzü sürdürüyoruz.
Tıpkı Akif’in “Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda” diye tasvir ettiği bu vatan gibi, bağımsızlığımız, kardeşliğimiz ve millet olma şuurumuz da hiçbir hal ve şart altında vazgeçmeyeceğimiz bir büyük değer olarak her zaman ve her yerde, her iş ve her eylemimizde yegâne mihenk taşımız olacaktır.
İstiklal Marşımızın kabulünün 94. yıldönümü vesilesiyle Mehmet Akif Ersoy’u bir kere daha rahmetle anıyor, başta Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere İstiklal Savaşıyla bu toprakları bize vatan yapan bütün şehit ve gazilerimize minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.