Akın Gürkan ‘Paramız pul oluyor, enflasyon canavarı hortluyor’

Sözde Ermeni soykırımından ekonomiye, erken seçim tartışmalarından mültecilere kadar birçok konuda konuşan İYİ Partili Akın Gürkan, birbirinden çarpıcı ifadeler kullandı.

Akın Gürkan‘ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

“Tuzla Belediye Meclisimizin 2022 yılı Mayıs ayı toplantılarının Tuzlamıza hayırlar getirmesini diliyorum. Öncelikle hepinizin Geçmiş Ramazan Bayramınızı en içten, en samimi duygularımla kutluyorum. Yine yoğun şehit haberleri ile sarsılmaktayız. Bu vatan toprakları uğruna şehit olan Kahraman Askerlerimize Yüce Allahtan Rahmet, Ailelerine, yakınlarına ve Büyük Türk Milletine başsağlığı ve sabırlar diliyorum.”

“Ermeni tehcirinde emeği geçen tüm ittihatçıları rahmet ve minnetle anıyorum”

“Bir yandan silahlı olarak hasımlık yapanlar, bir yandan da siyasi olarak Ermeni meselesini kaşıyarak da hasımlıklarına devam etmektedirler. Bir yandan sınırımızda sürekli düşük yoğunluklu bir şekilde çatışmaları devam ettirerek enerjimizi buraya aktarmamız sağlanırken, biryandan da; Dışta ABD Başkanı Joe Biden soykırım iftirası ile siyasi hasımlığını devam ettirmekte, içte ise maşaları HDP aracılığı ile Ermeni Soykırımının tanınması, soykırım faillerinin isimlerinin kamusal alanlardan kaldırılması” kanun teklifini verme hadsizliğini gösteriyorlar. Bu hadsizliği gösteren hainlerin dokunulmazlıkları derhal kaldırılmalı, TBMM’den atılmalı ve yargılanmalıdırlar. Sözde Ermeni soykırımı emperyalist bir yalan, buna alet olanlarda onların ülkemizdeki maşalarıdır. Başta Enver Paşa, Cemal Paşa, Talat Paşa olmak üzere Ermeni tehcirinde emeği geçen tüm ittihatçıları rahmet ve minnetle anıyorum.”       

“Gereğinden fazla merhamet de, vatana ihanettir”

“Memleketi göçmen deposu haline getiren AK Parti hükümeti, BOP kapsamında bir göç mühendisliği ile ülkemize kontrolsüzce gönderilen milyonlarca göçmeni memleketin bağrına bir demografik bomba olarak yerleştirilmesine müsaade etmiştir. Yüz Milyar Doları aşan bir maliyete sebep olan göçmenler, ülkemizdeki ekonomik krizin de en büyük sebeplerinden biridir. Biz bunları söylediğimizde Ensar, Muhacir kardeşliğine giriliyor, vicdan ve merhametten bahsediliyor. Ne onlar “Muhacir, ne de biz Ensar’ız.” Onları yerlerinden yurtlarından eden müşrikler de değil. Onları yerlerinden yurtlarından eden Hz. İbrahim‘in Sara‘dan olma İsak‘ın çocukları yani Museviler de değil. Onları yerlerinden eden bizzat İbrahim‘in Hacer‘den doğan İsmail‘in soyundan gelen Müslüman Arap‘lar. Yani aynı soyun, aynı inancın mensupları. Ayrıca, gereğinden fazla merhamet de, vatana ihanettir.”

“Siyasi nezaketsizliğin en kötü örneklerini gösteriyorlar”

“Bir gazeteci“Sessiz istila” diye kısa metrajlı bir film yapıyor, bu film ile kontrolsüz göç ve sonuçlarına dikkat çekmek ve konuya farkındalık yaratmak istiyor. Ama ne oluyor “ileri demokrasi diye gelen hükümetin yönettiği ülkemizde” “Bir Bayan gazeteci olan Hande Karacasu”3 Mayıs Türkçülük Gününde bu konuya dikkat çekebilmek için hazırladığı bu kısa metrajlı “sessiz istila filmi” yüzünden, Dünya Basın Özgürlüğü Gününde evinden alınıp ifadeye götürülüyor. Alın size ileri demokrasi. Yüz yıl önce silahla, atla mücadele eden Türk Kadını, bu gün yani yüz yıl sonra filmlerle, kamerayla vatanını savunmaya devam ediyor. Ne yazık ki kendi halkını, insanını, yaşam tarzını, sınırlarını ki biliyorsunuz sınır namustur bunları savunanlar ırkçılıkla suçlanıyor. Ülkemizin sessiz sedasız istila edilişine dikkat çekmek isteyenler evlerinden apar topar alınıp ifadeye götürülüyor. Evinden alıp ifadeye götüremediklerine” de en üst perdeden, üslupsuz, seviyenin yerlerde süründüğü ifadelerle siyasi tarihimizde görülmemiş en ağır hakaretleri yapmak suretiyle siyasi nezaketsizliğin en kötü örneklerini gösteriyorlar.”

“Siyasette seviye tamamen yerlerde”

“Siyasette seviye tamamen yerlerde. Size ülkemizde yaşanan bir ileri demokrasi örneğinden daha bahsetmek istiyorum. İYİ Partili bir delikanlı olan İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde tam burslu olarak okuyan Alp Emeç Twitter üzerinden daha önce birinin paylaştığı bir paylaşımı o da bir atasözü sadece 15 dakikalığına kendi sosyal medya hesabından paylaştı diye Cumhurbaşkanına hakaretten tutuklanıp Silivri zindanlarına atıldı. Tutukluluğuna itiraz edildi o da reddedildi. Gerekçe kaçma şüphesi var. Sabıkasız, 20 yaşında, tam burslu pırıl pırıl bir üniversite öğrencisi “kaçma şüphesi” var diyerek 1 ay Cezaevi’nde tutuldu. Sanırım bunun ne demek olduğunu biliyorsunuzdur. Bu bir cezalandırma, korkutma politikası, sindirme politikası, yani yargı, imtiyazlı bir zümrenin elinde salladığı bir değnek haline gelmiş durumda.”

“İktidar eliyle Türk gençliğine korku aşılanmaktadır”

“Bundan tam bir asır önce Atatürk, eylemleri ve söylemleriyle Türk gençliğine doludizgin güven aşılarken, 2022 yılında iktidar eliyle Türk gençliğine korku aşılanmaktadır. Atatürk, tam 1 asır önce “Bütün ümidim gençliktedir.” Diyor gençliği ona göre şekillendiriyor, bugünkü iktidar ise gençlerin ümitlerini de hayallerini de yok ediyor. Nereden nereye… Cumhuriyetin ve geleceğimizin emanet edildiği, her fırsatta cesaret aşılanan bir gençlikten, fikirleri baskılanmış, umutları karartılmış bir gençliğe maalesef. İsminin hakkını veren yiğit Alp’imiz, cezaevinde kendini ziyaret edenlere ne demiş biliyor musunuz? Alp demek, yiğit demek, yürekli demek. “Korkmadım ama ülkem adına, bizi yöneten ve karar veren büyükler adına utandım. Fakat bu olay gençleri asla korkutmasın” demiş. Neyse ki bu yanlıştan dönüldü, Alp’imiz 1 aylık bir tutukluluk sonrası serbest bırakıldı.”

“Memleket her alanda tam bir yangın yeri”

“Buyurun size bir ileri demokrasi örneği daha! Ne yazık ki partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi denilen bir istibdadın içindeyiz. Ama bilinmelidir ki; hiçbir gayrimeşruluktan, yasallık türetilemez. Akıl ve vicdan sahibi, hiçbir Türk evladı, istibdada boyun eğmez. Şanlı tarihimizin, her dönemi “Yaşasın Hürriyet, Kahrolsun istibdat!” diye haykıran, cesur vatan evlatlarıyla doludur. Bu tip baskıcı yönetimlerin olduğu dönemlerde bunun tarihte örnekleri çoktur, o ülkelerde her şey alt üst olmuş durumdadır. Aynı şu an bizim ülkemizde de olduğu gibi, memleket her alanda tam bir yangın yeri. Bir yanda derin yoksulluk. Bir yanda taciz tecavüz. Bir yanda kadın cinayetleri. Bir yanda çocuk işçiler. Bir yanda kayıt dışı ekonomi. Bir yanda kayıt dışı çalışanlar. Bir yanda çocuk gelinler. Bir yanda cinsel, fiziksel ve duygusal istismara uğrayan çocuklar. Bir yanda okulunu terk etmek durumunda kalan çocuklar...”

“İş bulamama korkusundan gençler okulunu bitirmiyor”

“Ülkemizde açlık sınırının altında milyonlarca insan yaşam mücadelesi veriyor. Ev kiraları asgari ücreti geçmiş durumda. Millet karı koca birlikte çalışıyor da yine ay sonunu getiremiyor, cebindeki para ayın ortasında bitiyor, geri kalan yarısında da kara kara düşünmekten helak oluyor. Kredi çekiyor, kartlara yüklenip borca giriyor. Ülkede adeta bir zam tsunamisi yaşanıyor. Fakirin parasıyla zenginin kuru korunabiliyor fakat emeklinin ikramiyesine zam yapmaya gelince bütçede para bulunamıyor. Esnaf, işveren istihdam yaratamıyor. Üniversite bitirmiş gençler işsiz, harçlık dahi bulamıyor. İş bulamama korkusundan gençler okulunu bitirmiyor. Z kuşağı umudunu tamamen yitirmiş, yurt dışı hayalleri kuruyor. Ülkede gelecek göremeyen eğitimli nüfus ülkeyi terk ediyor. Her geçen gün ekonomi biraz daha dibe vuruyor, paramız pul oluyor, enflasyon canavarı hortluyor.”

“Allah beterinden saklasın”

“İstanbul’umuz da, Tuzla’mız da bundan ziyadesiyle nasibini alıyor. Bu yaşanan olumsuzluklar, birçok travmaları, olumsuzlukları da beraberinde getirmekte. Geçtiğimiz günlerde ilçemiz Tuzla Boya ve Vernikçiler Sitesi’nde bir kimya şirketinde büyük bir patlama yaşandı. Patlama sonucu 18 bina hasar gördü. 6’sı ağır hasarlı olan binalarda 3 çalışanın vefat ettiğini ve yaralıların olduğunu öğrendik. Hakikaten çok acı, ölenlere Allah’tan rahmet ailelerine başsağlığı ve sabırlar, yaralılara acil şifalar diliyorum. Yine geçtiğimiz günlerde Tuzla‘da bir tersanede bulunan gemide bakım onarım çalışması sırasında karbondioksit sızıntısı oluşmuş ve bu karbondioksit sızıntısı nedeniyle gaz zehirlenmesine maruz kalarak yaralanan 4 işçi hastaneye kaldırılmış. Ben buradan hastaneye kaldırılan işçilere geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Allah beterinden saklasın. Patlamalar, zehirlenmeler, birçok şeyin sahte imalatından dolayı zehirlenip ölenlerde iyice artmış durumda.”

“Tuzla’mıza hiç yakışmayan olaylar”

“Tuzla’da güpegündüz bir mahalle kuyumcusu soyuluyor ve bir çalışan soygun esnasında vurularak öldürülüyor. Bunlar Tuzla’mızda hiç yaşanmaması gereken, Tuzla’mıza hiç yakışmayan olaylar. Artık olayın vahameti kapımıza kadar gelmiş durumda. Öldürülen kuyumcu çalışanı Ali Naki Yıldırım’a Allahtan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Kuyumcu esnafımıza da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Umarım bir daha böyle bir olay yaşamayız, umarım bir an önce bu had safhaya ulaşmış sosyal travmalardan ülkece bir an önce kurtulma imkânını bulur ve normalleşme sürecini başlatırız. Sanırım bunun da tek yolu en kısa zamanda ülkemizde yapılacak bir seçim olacaktır.”

“Hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum”

“Sözlerime kıymetlilerimizin, ayaklarının altına serilecek cennetle müjdelenen annelerimizin anneler günün kutlayarak son vermek istiyorum. Başta Atatürk’ümüzün annesi Zübeyde Hanım ile şehit ve gazilerimizin anneleri olmak üzere, merhametin, fedakârlığın ve karşılıksız sevginin timsali olan annelerimizin anneler gününü kutluyorum. Tüm annelerimizin bir an bile çocukları için endişe duymayacakları, umutla yarınlara bakabilecekleri günler diliyor, hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.”

Göksenin Aktaş-İstanbul Gündemi