Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında yaşanan yetki tartışması sürüyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yüksek yargıda yetki tartışmalarının bir devlet ve rejim krizi olmadığını vurgulayarak ağır eleştirilerde bulundu.
BAHÇELİ’NİN AÇIKLAMALARINDAN SATIR BAŞLARI:
“31 Mart 2024 tarihinde yapılacak mahalli idareler seçimi hazırlık sürecini dolu dolu geçireceğiz. Ara sıra keyfi isterse boş zamanlarında İstanbul'a uğrayan büyükşehir belediye başkanlarını evine göndereceğiz. Merkezi yönetimle yerel yönetimler tek ses tek yürek olacak. Belediye kaynaklarını bölücülere sevk edilenlerden milletimiz mutlaka hesap soracak. CHP ve HEDEP yönetimindeki diğer illeri Cumhur İttifakı'yla birleştireceğiz. Merkezi yönetimle yerel yönetimler tek ses olacak. Zillet ittifakının ayak oyunları sona erecek. Çalışmaktan yorulmayacağız. Vatan ve millet sevdamızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Hiç kimseyi öteki görmüyoruz, ötekileştirmiyoruz. Milletimizin tüm güzelliklerini sahipleniyoruz. İnançla mücadelemizi yapıyoruz. Mevlana'nın dediği gibi: Aşk nasip işidir, hesap işi değil, aşk adayıştır, arayış değil. Boş aslan yatağında tilki gibi kuyruk sallayanlara gülüp geçiyor, işimize bakıyoruz. Cumhur İttifakı varsa umut vardır. Türkiye Yüzyılı hedefleri hayata geçecektir.”
İSRAİL'İN GAZZE SALDIRILARI
“İsrail askerleri bebek, kadın, yaşlı demeden katliam gerçekleştiriyor. Netanyahu katliamları aralıksız sürdürme mesajı verdi. İsrail aciz ve korkaktır. Hastane bahçesine füze atılması da vahşettir. Esas olan çatışmalara ara verilmesi değil kalıcı ateşkesin sağlanması barışın kökleşmesidir. AB'nin çağrılarının da inandırıcılığı yoktur. Riyad'da İslam İşbirliği Teşkilatı olağanüstü toplandı. Riyad'daki görüşleri saygı görüp öne çıkan Sayın Cumhurbaşkanımız kadar dürüst, ilkeli ve samimi fikir belirten hiç kimse olmamıştır. Peki Gazzeli bebeklerin canlarına ne zaman sahip çıkılacaktır? Bu ataletin kaynağı nedir? Gazzeli mazlumlar kirli su için hayatta kalma mücadelesi verirken kaymak tabakanın vicdanı yerinde midir? Netanyahu Arap ülkelerine "Çıkarlarınız için sessiz kalın" demiş. Korkak bin defa, kahraman ise bir defa ölür. Türkiye Cumhuriyeti'nin kimseye eyvallahı yoktur. Zulme sessiz kalmak aynı zamanda ortak olmak demektir. Herkes sussa da biz susmayacağız. Siyonizme sonuna kadar tepki göstereceğiz.”
YÜKSEK YARGIDA YETKİ TARTIŞMASI
“AYM ile Yargıtay arasındaki gerilim hali hukuk devleti ve hukuk güvenliği açısından arzu etmediğimiz durumdur. Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında cepheleşme ve suç duyurusuna kadar varan süreç, devlet krizi değil böyle görmek isteyenlerin sefil uydurmasıdır. AYM, hukuk ve toplum düzenini bozucu kararlar aldı. AYM, hukuk düzeninin safrası ve sancısıdır. hiyerarşik bir düzen yoktur. AYM'nin millet vicdanına adalet ruhuna ve hukuki normlara göre ihlal kararları yeniden yargılama sebebidir. Yargı AYM'nın vesayeti altında değildir. Bireysel başvuru kapsamında AYM'nin görevi bir temel hakkın ihlal edilip edilmediğini ve ihlal varsa nasıl ortadan kaldırılacağının belirlemesiyle sınırlıdır. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Meclis'te oturma eylemi yapan güruhun AYM'nin yasamayı etkisiz hale getirme girişimini görmezden gelmesi küstahlıktır, hadsizliktir, seviyesizliktir. Oturanlara sesleniyorum, siz oturmaya devam edin, Türk milleti size Osmanlı şamarını vura vura 31 Mart'ta kaldırmasını bilecektir. AYM yetki alanını genişleterek TBMM ve diğer yüksek yargıya parmak sağlamaktadır. AYM ile Yargıtay özelinde süre gelen sıcak tartışmanın son ihlal kararına özgü olmadığı açıktır. Böyle giderse bu mahkeme, Fethullah Gülen ile Murat Karayılan'a da hak ihlali kararı verecektir.”
“ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANI TARAFSIZLIĞINI KAYBETMİŞTİR”
“AYM zulmün yanındadır. Hainleri hak ihlali kararlarıyla ödüllendiriyor. Can Atalay konusunda gereken neyse TBMM'de yapılmalıdır. Egemenlik milletindir, milletin üstünde bir güç olamaz. Yeni sivil, kapsayıcı anayasa kazandırmak hepimizin görevi ve gündemidir. Bize göre Yargıtay 3. Ceza dairesi görevini eksiksiz yapmıştır. AYM Başkanı, zillet ittifakının hastalıklı koludur. Bu kişinin haddini ve hududunu açıkça aştığını düşünüyoruz. Anayasa Mahkemesi Başkanı tarafsızlığını kaybetmiştir. Ya AYM kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalıdır.”
Haber Merkezi – İstanbul Gündemi