Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 'Yeşil Kalkınma Yolunda Türkiye' temalı istişare toplantısının sonuç bildirgesinde 'İklim dostu yeşil binaların yapımına öncelik verilmesi ve bu kapsamda teşviklerin artırılmasına ilişkin madde doğrultusunda yapılacakları duyurdu. Bu kapsamda yapılacak en önemli düzenlemelerden birini, Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği‘nde gerçekleştirilecek değişiklik oluşturuyor.
“Enerji limitlerimiz gelişmiş seviyesine getirilmeli”
İZODER (Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği), Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği‘nde yapılacak değişiklikle ilgili olarak bir açıklama yaptı. Enerji limitlerimiz gelişmiş seviyesine getirilmeli. Türkiye’de 2020 yılındaki toplam enerji tüketiminin yüzde 33 gibi büyük bir payının binalarda gerçekleştiğini belirten Eruslu, “Gelişmiş ülkelerde binalarda enerji verimliliğine yönelik birçok adım atılarak enerji limitleri düşürülürken, ülkemizde 2008 yılında tanımlanmış enerji limitleri kullanılmaktadır. AB’nde 2019 yılından bu yana yeni kamu binalarının tümü neredeyse sıfır enerjili olarak üretiliyor. 2020 yılının başından itibaren ise tüm yeni binalar neredeyse sıfır enerjili olarak yapılıyor. Birçok gelişmiş ülkede binalar ısıtma ve soğutmaya yönelik birim metrekaredeki yıllık enerji tüketimi 30-50 kW olacak şekilde yalıtımlı olarak tasarlanıyor ve inşa ediliyor. Ülkemizde ise halen bina enerji tüketimi 120-150 kW (birim metrekare/yıl) seviyesinde” diye konuştu.
“Kentsel dönüşüm fırsatını kaçırmamamız çok önemli”
“Kentsel dönüşüm fırsatını kaçırmamamız çok önemli” diyen Eruslu, “Enerji verimliliğinde gelişmiş ülkelerle aramızdaki mesafeyi kapatacak esaslı adımları atarak enerji limitlerimizi belirlememiz gerekiyor. Ortak hedefimiz Türkiye’deki binaların çok daha az enerji harcayan çevre dostu bir yapıya kavuşması olmalı. Tüm dünyada olduğu gibi önce Isı yalıtımı uygulamaları ile enerji ihtiyacı en düşük seviyeye getirmeli ve kalan enerji ihtiyacının mümkün olduğu kadar yenilenebilir enerji ile karşılanması hedeflenmelidir. Bu noktada kentsel dönüşüm sürecini enerji verimli yapılaşmada fırsat olarak değerlendirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
“Yalıtım kalınlığının artmasının inşaat maliyeti etkisi oldukça azdır”
Yalıtım kalınlığının arttıkça sağlanacak enerji verimliliğinin de aynı oranda arttığını ifade eden Eruslu şunları söyledi: “Buna karşılık kalınlık artışının inşaat maliyetine etkisi oldukça azdır. Genel olarak uygulamalarda yalıtım malzemesinin maliyetinin dışında, yalıtım kalınlığından bağımsız olarak; iskele kurulumu, elektrik, su gibi alt yapı maliyetleri; yapıştırıcı, sıva vb yardımcı malzeme maliyetleri; boya, dış cephe kaplaması, alçı levha gibi iç yüzey kaplamaları, şap gibi tamamlayıcı malzeme maliyetleri ve işçilik maliyetleri oluşur. Oysa ısı yalıtımı uygulaması içerisinde ısı yalıtım malzemelerinin maliyeti, toplam maliyetin içinde belli bir paya sahip. Tüm bu maliyetlerin içerisinde yalıtım malzemesinin kalınlığının arttırılmasından oluşacak ilave maliyeti uygulamadan uygulamaya değişmekle birlikte oldukça düşüktür. Bunu iki katına çıkardığımız zaman toplam bedel ikiye katlanmayacak. Ama bu sayede ısıtma ve soğutmada tasarruf potansiyeli iki kat olacak. Isı yalıtımı uygulamaları hem ilk yatırım hem işletme maliyetlerini düşürerek kendini kısa sürede geri öder, bina ömrü boyunca tasarruf sağlamaya devam eder.”
Haber Merkezi-İstanbul Gündemi