GÜNCEL
İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen toplantıya; İstanbul İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı, parti temsilcileri, Saadet Partisi belediye başkan adayları ve çok sayıda parti üyesi eşlik etti.
ÖMER FARUK YAZICI: "ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZİ MİLLETİMİZLE PAYLAŞIYORUZ"
“Saadet Partisi olarak seçimlere sadece 2 aydır hazırlanmıyoruz. 2 seçim arasında teşkilat gücüyle İstanbul nüfusunun yüzde 80’ine hitap edecek mahalle teşkilatlarımızla seçimlere hazırlık yapıyoruz. Siyasetimizdeki veri temelli çalışma potansiyelimizle beraber İstanbul’umuzun gerçek problemlerine çözüm önerilerimizi Büyükşehir Belediye Başkan Adayımızla paylaşmış olacağız. 1 sene önce ‘Her Mahalle 1 İstanbul’ ismiyle genel başkan yardımcılarımız, milletvekillerimiz ve partimizin yetkili birimleriyle birlikte mahalle buluşması gerçekleştirdik. STK temsilcileriyle, mahalle sakinleriyle bir araya geldik. İstanbul’un gerçek sorunlarını onlardan dinledik. Ardından fedakar, cefakar teşkilat kadrolarımızla birlikte ‘Her Eve Saadet’ ismini verdiğimiz hane ziyaretleri gerçekleştirdik. Yaptırdığımız ankette 38 bin 760 İstanbulluya ‘sorununuz nedir?’, ‘belediye başkan adaylarınızdan beklentileriniz nelerdir?’ sorularını yönelttik. Bu sayede mahalle mahalle İstanbul’un sorunlarını tespit ettik ve ilçe belediye başkan adaylarımızla birlikte çözüm önerilerimizi anlatacağız. 31 Mart gecesi İstanbul’a yeniden Milli Görüş Belediyeciliği ile buluşturacağız.”
BİROL AYDIN: "BİRÇOĞU KONUŞMAK İÇİN KONUŞUYOR"
“Basınımızın kıymetli mensupları, değerli misafirler, televizyon ekranlarından ve sosyal medya hesaplarından bizleri takip eden aziz İstanbullular, hepinizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Mahalli İdareler seçimlerine sadece 39 gün kaldı. Birçok siyasi parti ve aday bu yarışa katılıyor. Herkes, seçmeni etkileyebilmek için çeşitli yollar arıyor. İşte bazıları benim gibi kedi seviyor. Kimileri Kürtçe şarkı söyleyip, halay çekmeye başladı. Kimileri de her sabah; “acaba bugün adaylıktan çekileceğim mi” duygusuyla güne başlıyor. Bazıları adaylık hesabı yaptı, bazıları da ne söylediyse tersini yaptı… Projeler, vaatler, sorunlar, çözümler konuşuluyor. Ama inanın, birçoğu sırf yapmış olmak için yapılıyor ve sadece konuşmuş olmak için konuşuluyor.”
“İSTANBUL’UN VE İSTANBULLUNUN TEMEL SORUNU; GEÇİMDİR”
“Herkes, seçmeni etkileyebilmek için çeşitli yollar arıyor. İşte bazıları benim gibi kedi seviyor. Kimileri Kürtçe şarkı söyleyip, halay çekmeye başladı. Kimileri de her sabah; “acaba bugün adaylıktan çekileceğim mi” duygusuyla güne başlıyor. Bazıları adaylık hesabı yaptı, bazıları da ne söylediyse tersini yaptı… Projeler, vaatler, sorunlar, çözümler konuşuluyor. Ama inanın, birçoğu sırf yapmış olmak için yapılıyor ve sadece konuşmuş olmak için konuşuluyor. İstanbul’un sorunları adı altında trafikle ilgili, depremle ve diğer konularla ilgili bir sürü alternatif çözümler sunuluyor, çokça proje vaat ediliyor. Ancak İstanbul’un asıl sorunu, ne sadece trafiktir ne de sadece deprem... İstanbul’un ve İstanbullunun temel sorunu; geçimdir, geçimdir, geçimdir! Şimdi tüm siyasi fikirlerinizi, parti mensubiyetlerinizi bir kenara bırakarak; beni dinlemenizi rica ediyorum.”
“SİZLERLE İSTANBUL’U KONUŞACAĞIZ”
“Bugün sizlerle İstanbul’u konuşacağız. İstanbul’un sorunlarını, bu sorunlara önerdiğimiz çözümleri ve İstanbul tasavvurumuzu konuşacağız. İnşallah 31 Mart sonrası; İstanbul’u hangi anlayışla yöneteceğimizi, neleri önceleyeceğimizi ve neler yapacağımızı konuşacağız. Ancak bunlara geçmeden, öncelikle İstanbul’un bütün sorunlarının yegane sebebini ifade etmek istiyorum. En küçüğünden en büyüğüne, İstanbul’un sorunlarının biricik sebebi; bugüne kadar İstanbul’a hizmet makamında olanların, bu aziz şehre baktıklarında yalnızca birtakım sayılar görmüş olmalarıdır. Maalesef, İstanbul’a baktıklarında;
-Metre kare hesapları gördüler.
-Emsal oranları gördüler.
-Döviz cinsinden ihale rakamları gördüler.
-Seçmen sayıları gördüler. -Dünyanın en büyüğü cinsinden bina uzunlukları gördüler.
-Hafriyat kamyonlarının sayılarını gördüler.
-Bağlanan demirlerin, dökülen asfaltların kaç ton olduğunu gördüler. Onlarca farklı sayıya kilitlendiler ve bu sebeple iyi niyetli olsalar bile, İstanbul’un hiçbir problemini kalıcı olarak çözemediler. Hal böyle olunca da zaten çözemezlerdi.”
“UMUTLARINI YEŞERTMEYİ YÖNETİMİMİZİN TEMEL ŞİARI YAPACAĞIZ”
“Aslında yöneticilerin görmeleri ve akıllarından hiç çıkarmamaları gereken yalnızca 3 sayı vardı. İşte biz, inşallah 1 Nisan sabahı göreve başlayıp 5 sene sonra görev süremizin sonuna geldiğimizde; Şu 3 sayıyı işin merkezine almadığımız, aldığımız her kararda bu 3 sayının temsil ettiklerini öncelemediğimiz bir tek gün bile geçirmeyeceğiz. Peki bu sayılar hangileridir ve ne anlam ifade etmektedir? Birinci Sayımız; 86 milyon 99 bin 53! Bu, biricik evimiz Türkiye’mizde yaşayan insanların sayısıdır. Altını çizerek söylüyorum. İstanbul, sadece İstanbul değildir! İstanbul, Türkiye’dir. İstanbul’da yaptığımız ve yapmadığımız her işin Sivas’ta, Kastamonu’da, Diyarbakır’da, Sinop’ta ve hülasa tüm ülkemizde etkisi olacaktır. Bunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayacağız. İkinci Sayımız; 15 milyon 655 bin 924! Bu, gözbebeğimiz aziz İstanbul’da yaşan insanlarımızın sayısıdır. Görev süremiz boyunca, bu şehirde yaşayan ve Türkiye’mizin; ekonomi, eğitim, sağlık, teknoloji, kültür-sanat ve spor alanlarında, alternatifsiz omurgasını oluşturan hemşerilerimiz için toplam fayda oluşturan işler yapacağız. Vatandaşlarımızın hayat konforunu arttıracak gelişmeleri sağlamayı öncelikli vazifemiz olarak bileceğiz. Üçüncü Sayımız ise 1’dir! Çünkü biz, en küçüğünden en büyüğüne, kadınından erkeğine İstanbul’da yaşayan her bir insanımızın hayalleri, umutları, sevdaları, korkuları, endişeleri olan öznel birer fert olduklarını unutmayacağız. Neşesinde ve üzüntüsünde yanında olmayı, korkularını gidermeyi, umutlarını yeşertmeyi yönetimimizin temel şiarı yapacağız.”
“İSTANBUL’LA ARAMIZ ZORLA AÇILDI!”
“Normal şartlarda İstanbul’u anlatmaya sözler, şiirler, kitaplar yetmez! Ancak bugün karşı karşıya olduğumuz İstanbul manzarasını, sizlere birkaç başlıkta özetlemek istiyorum. Bugün biz, tekinsizliğin kol gezdiği bir İstanbul’la karşı karşıyayız. Bugün bizler, İstanbul’da yaşamasına yaşayan, ancak şehriyle ve dolayısıyla kendisiyle arası gittikçe açılan insanlarız. İstanbul’da, ekseriyetle mutlu değiliz ve bu durumdan hiç ama hiç memnun değiliz. Bugün İstanbul’da, aile huzuru tehdit altındadır! Uyuşturucu belası yaygınlaşıyor. Maalesef fuhuş, bazı semtleri ele geçirdi. Dijital kumar alışkanlığı, gençlerimizin umutlarını çalıyor. Denge bozuldu! İsraf ve yoksulluk iç içe geçti. İstanbul, puslu ve karanlık bir şehre dönüştürüldü. İstanbul artık, ailelerin yuvası olmaktan çıkıyor. Barınma krizi, her yaştan insanın üzerinden adeta silindir gibi geçiyor. Gençlerimiz çaresiz, ev kurmaya cesaret bile edemiyorlar! Karı-koca çalışmak da bir haneye yetmiyor. Yaşlılarımız cami önünde limon, metro çıkışında çorap satıyor. İstanbul’la aramız zorla açıldı!”
“GÖZ GÖRE GÖRE, YABANCI ELÇİLİK VE VAKIF FONLARIYLA SALDIRIYORLAR!”
“İstanbul’da artık, aileler düzgün beslenemiyor. Gıdaya erişmek bir lüks haline geldi. Pahalılığı tarif edebilmek için bildiğimiz iktisat terimleri yetersiz kalıyor. Hafta sonu beraberce dışarda bir yemek, artık çoğu aile için imkânsız! İstanbul’da, adım başı yutkunur hale geldik. İstanbul’da ailelerin kimyası bozuluyor. Mahalle kültürüne, aile mefhumuna, kadın-erkek uyumuna, çocuk masumiyetine arsızca saldırılıyor. Göz göre göre, yabancı elçilik ve vakıf fonlarıyla saldırıyorlar! Topla, tüfekle yenemeyenler, şimdi temel değerlerimizi dinamitliyor. İstanbul, bir bütün olarak ahlaki yıkımla istila edilmek isteniyor! İstanbul’da yaşayanların can emniyeti önemsenmiyor. Deprem riski öylece ortada dururken, her an yaşanacak kadar yakınken; mühür sahiplerinde hiç yaşanmayacakmış gibi bir kayıtsızlık var. İstanbul’da insan hayatı değersizleştirildi.”
“UMUTSUZLUĞA KAPILMAYIN!”
“İstanbul, halim-selim, iyi insanın zindanı oluyor. Nezaket artık yok hükmünde ama zorbalık geçer akçe! Üstte küçük bir mutlu azınlık sefa sürerken, altta kalan büyük kitlelerin hayatı gittikçe zorlaşıyor. İstanbul’da, adalet mumla aranır hale geldi. Fakat asla, umutsuzluğa kapılmayın! Bu kötü tabloya rağmen, bütün bu olumsuzluklara rağmen; umutsuzluğa sakın kapılmayın! Çünkü; İstanbul’u düşmüş olduğu bu durumdan kurtaracak bir seçenek var. Evet, o seçenek; “Milli Görüş Belediyeciliği”dir!”
“İŞİMİZİ DE DOSDOĞRU YAPACAĞIZ!”
“Önceliğimiz birey olacak, önceliğimiz aile olacak, önceliğimiz mahalle olacak. Bizim önceliğimiz; İstanbullu olacak! Bugün sizlere başka bir İstanbul’un mümkün olduğunu gösteren, İstanbul’umuzu yaşanabilir kılacak ve İstanbul’un sorunlarının kalıcı çözümü olacak projelerimizden bazılarını bu sunumda açıklayacağım. Çok daha fazlasına ise, sizlere ulaştırdığımız kitapçıklarda yer verdik. Bu kitapçıklarımızda göreceksiniz ki; biz her alanın uzmanlarıyla görüştük. Hazırlıklarımızı yaptık. İstanbul’umuzun 39 ilçesi, 964 mahallesi ve 88 binden fazla sokak ve caddesinde, İstanbullu vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştırmak adına hangi çalışmaları yapacağımızı planladık. Biz, Tuzla İstasyon Mahallesindeki koku sorunundan haberdarız. Kadıköy Caferağa Mahallesinde, kafe ve barlardan dolayı geç saatlere kadar gürültü olduğundan haberdarız. Biz, Eyüp Sultan Karadoğan Mahallesindeki çukurlu-yamalı yolları biliyoruz. Beyoğlu Halıcıoğlu Mahallesinde çöp konteynırlarının yetersiz olduğunu biliyoruz. Biz, Sultangazi Cebeci Mahallesindeki çevre pisliğinden de, Bahçelievler Zafer Mahallesinde araç park alanının yetersizliğinden de haberdarız. Şimdi izninizle, projelerimizden bazılarını sizlerle paylaşacağım. Öncelikle, diğer adaylardan bizi 180 derece farklılaştıran, belki de en önemli vaadimiz şudur: Biz, İstanbullu hemşerilerimize karşı, emrolunduğumuz gibi dosdoğru olacağız! Sözün doğrusunu söyleyecek, işi de dosdoğru yapacağız. Oy kaygısıyla veya başka saiklerle asla yalan söylemeyecek, hakikatin köşelerini tırpanlamayacağız! Evet biz, sözü dosdoğru söyleyeceğiz! İşimizi de dosdoğru yapacağız!”
“TEŞVİKLERİ KARARLILIKLA UYGULAYACAĞIZ”
“Hazırsanız, işte şimdi dosdoğru söylüyorum: İstanbul’un kentsel dönüşüm ve trafik gibi sorunlarını hafifletmek, yönetilebilir kılmak mümkündür. Ancak İstanbul’un nüfusu azalmadığı sürece, bu sorunların kesin olarak çözülebilmesi mümkün değildir. Eğer su havzalarını ve kalan son yeşil alanları da korumak istiyorsak, Cenâb-ı Allah’ın İstanbul’a bahşettiği coğrafya, bu kadar kalabalık bir nüfusun konforlu ve insanca bir yaşam sürmesine uygun değildir. Bizim Hizmet Dönemimizde; İstanbul’un nüfusunu arttıracak her projenin İstanbul’a ve Türkiye’ye ihanet olduğu bilinciyle hareket edeceğiz. Biz tam tersine, İstanbul’un nüfusunu azaltacak tedbirleri alacak, teşvikleri kararlılıkla uygulayacağız.”
“MEMLEKET İSTERİM”
“Özellikle İstanbul’da iş bağlantısı olmayan, emekli olmuş veya işleri uzaktan çalışma modeline uygun vatandaşlarımızın memleketlerinde veya tercih ettikleri başka bir şehirde yaşamalarını teşvik edeceğiz. Bu kapsamda Büyükşehir iştiraki Kiptaş’ın Anadolu ve Trakya’da üreteceği nitelikli konutlarla, bu projeye dahil olmak isteyen vatandaşlarımızın İstanbul’daki konutlarına takas imkanı getireceğiz. Böylelikle İstanbul’da Kiptaş mülkiyetine geçecek konutları da, şehir içinde kentsel dönüşümü kolaylaştıracak bir araç olarak kullanacağız. İstanbul’dan Anadolu’ya Kalkınma Merkezleri Anadolu ve Trakya’daki belediyelerle iş birliği yaparak inşa edeceğimiz tam teşekküllü Kalkınma Merkezleriyle, özellikle genç girişimcilerimizin hayatlarını bu illerde kurmalarını teşvik edeceğiz. Belirli bir süreyle; bu girişimcilerimize ücretsiz ofis, lojman, kreş, laboratuvar ve test merkezi, finansal ve hukuki danışmanlık, ihracat danışmanlığı ve tanıtım destekleri vereceğiz. Böylece yetişmiş ve enerjik insan göçüyle bu illerimizi cazibe merkezleri haline getirecek, oluşacak ekonomik potansiyelle yan sektörlerin de bu illerde yatırım yapmalarını teşvik etmiş olacağız. Bu kalkınma merkezleri, gençlerimiz için de ayrıca girişimlerinin ilk 5 yılında hem ekonomik hem altyapı anlamında önemli bir tutundurma-destek noktası işlevi görecek. Girişimcilerimizin başarısı hem bulundukları illere, hem ülkemiz ekonomisine, hem de İstanbul’umuza katkı sağlamış olacak.”
İSTANBUL TARIM MERKEZLERİ...
“Biz, öncelikle İstanbul’a yakın illerde tarımsal üretimi teşvik edeceğiz. Edirne, Tekirdağ, Kırklareli, Kocaeli, Sakarya, Yalova gibi illerin nüfusuna kayıtlı vatandaşlarımızın kendi memleketlerinde tarımsal üretim yapmaları için teşvikler sağlayacağız. Bu merkezlerde üretilen tarım ürünlerine alım garantisi verecek, bu ürünleri zincir marketler ve oluşturacağımız raf marketler aracılığıyla; vatandaşımızla buluşturacağız. Çok net söylüyorum. Bizim Hizmet Dönemimizde; Kantinden veya yemekhaneden yiyecek alamayan 4.sınıf öğrencisi Ahmet’in beslenme ihtiyacını karşılamaktan, Hijyen sıkıntısı nedeniyle kızına okulda tuvalete gitmemesini öğütleyen Emine Hanımın bu endişesini gidermekten daha büyük bir projemiz olmayacak! Her gece olası bir depremde çocuklarını hangi masa altına saklayacağını düşünen Mehmet beyin huzurlu bir uyku uyuyabilmesinden, Ömrünün kıymetli saatlerini trafikte, duraklarda harcayan Mustafa beyin, Fatma hanımın israf olan ömrünü kendisine ve sevdiklerine ayırabilmesinden daha mega bir projemiz olmayacak.”
KANTİN KART
“Biz, İstanbul’umuzda ilk ve orta dereceli tüm okullarda ihtiyaç sahibi ailelelerimizin çocuklarına vereceğimiz Kantin Kartlarla; İstanbul’un geleceği olan çocuklarımızın okul kantinlerinde ve yemekhanelerinde sağlıklı ve doyurucu gıdaya erişimini sağlayacağız. İstanbul’da, beslenme saatlerini imkansızlıklar yüzünden sınıfta veya okul bahçesinde geçiştiren tek bir çocuğumuz kalmayacak!”
HİJYEN TİMLERİ
“Değerli İstanbullu anne-babalar; okullarımıza ayrılan bütçelerin yetersizliği sebebiyle, özellikle temizlik ve güvenlik personeli gibi ihtiyaçların okul aile birliği ve okul idaresi iş birliğiyle çözülmeye çalışıldığını biliyoruz. Özellikle dar gelirli vatandaşlarımızın yoğun olduğu mahallelerde bu ihtiyaçların karşılanması çok daha zor olmaktadır. Çocuklarımızın temiz ortamlarda eğitim alması, olmazsa olmaz bir konudur. Göreve geldiğimizde; Milli Eğitim Bakanlığımız ile iş birliği yaparak, okullarımızın temizlik personeli ve malzeme ihtiyaçlarını biz karşılayacağız.”
ÜCRETSİZ KENTSEL DÖNÜŞÜM
“İstanbul’umuzda güvenlik riski olan binaların hızlıca tespitini yapacak, bu binalarda oturan vatandaşlarımız için metrekaresi azalan ama daha işlevsel olacak konutları Kiptaş öncülüğünde ve kontrolünde inşa edeceğiz. Takas yoluyla Kiptaş mülkiyetine aldığımız konutları da bu kapsamda kullanacağız.”
MAHALLEM İSTANBUL YAŞAM MERKEZLERİ
“Bu amaçla; özellikle Kamu Donatıları anlamında en az hizmet almış mahallelerimizden başlayarak, içerisinde Aile Sağlığı Merkezi ünitesi, Aile Danışma Bürosu, Bağımlılıkla Mücadele Bürosu, SporJimnastik Salonu, Cep Tiyatrosu, Kütüphane, Etüt Salonu, Takviye Dersler Sınıfları, Çok Amaçlı Toplantı Salonu, Yaşlı Kulüp Merkezi, Bankamatik Üniteleri, Raf Market Ünitesi bulunan yaşam merkezleri inşa edeceğiz.”
RAF MARKETLER
“Raf marketler aracılığıyla; İstanbulluların, mahallerinde uygun fiyatlı ve sağlıklı tarım ürünlerine doğrudan ulaşmasını sağlayacağız. Bu marketlerde satılacak ürünler civar illerde üretilerek, komşu illerin ekonomisine katkı sağlayacak ve böylece tersine göçü de teşvik etmiş olacağız.”
ÖĞRETENE DESTEK, ÖĞRENENE FIRSAT
“Mahallem İstanbul Yaşam Merkezlerinde, özellikle dar gelirli ailelerin çocuklarına yönelik ücretsiz etüt ve takviye ders imkanları oluşturacağız. Aynı zamanda bu merkezlerde, atanamayan öğretmenlerimize ve İstanbul’da üniversite okuyan gençlerimize de tam zamanlı ve part-time iş imkanları sağlamış olacağız.”
İÇME SUYU MUSLUKLARDAN
“İstanbulluların evlerinde mutfaklarında akan suyu içebilecekleri altyapı yatırımlarını tamamlayacağız. İstanbul’daki her binaya içilebilir su gelmesini sağlayacağız. İstanbullular yapacağımız periyodik kontrollerle, musluklarından akan suyu güvenle içebilecekler. Vatandaşlarımız içme suyuna ayrıca para ödeme zorunda kalmayacak.”
GENÇLER MUTLU, İSTANBUL MUTLU
“Aile toplumuzun temel direğidir. Evlenmek zor olmayacak, yuva kurmak artık lüks olmayacak. Biz, evlenmek için başvuran dar gelirli gençlerimize destek sağlayacağız. Geleneğimizde Karz-ı Hasen adı verilen sistemin bir benzerini, İstanbul Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde kuracağımız ve hayırsever vatandaşlarımızın katkılarıyla güçlenecek Yeni Yuva Vakfı ile hayata geçireceğiz.”
GENÇ VE SAĞLIKLI NÜFUS, YENİDEN BÜYÜK TÜRKİYE
“İstanbul’da son yıllarda gözlemlediğimiz ve konuşulması gereken bir konu da yeni doğum oranlarının sert bir şekilde düşüşüdür. 2018’de binde 1.73 olan doğurganlık hızı, 2022 yılında binde 1.29 a düşmüştür. Çocuk yapmak isteyen çiftlerimizin karşılaştıkları en önemli sorunlardan, belki de en önemlisi yüksek yaşam maliyetleri ve bunun getirdiği ekonomik endişedir. Biz bu amaçla, 0-2 yaş arası çocuğu bulunan ailelerin doğalgaz tüketimlerinin ilk 125 metre küpünü ücretsiz yapacağız.”
TAKSİ AŞ.
“İstanbul büyüklüğünde bir şehirde, ilk olarak asgari ne kadar olması gerekiyorsa, işte o kadar taksi sayısına ulaşmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda, İstanbul’a 35 bin yeni taksi kazandıracağız. Özellikle elektrikli araçlarla taksi stoğunu arttırarak, maliyetlerin ve böylece ücretlerin düşmesini sağlayacağız.”
PEMBE METROBÜS
“Kadınların, engellilerin ve 65 yaş üstü vatandaşlarımızın güvenle ve huzurla ulaşımını sağlayacak, metrobüslerde daha konforlu ulaşımı temin edeceğiz.”
ENGELLİ VATANDAŞLARIMIZ İSTİHDAM
“Engelli vatandaşlarımıza iş arama süreçlerinde destek olacağız. Ayrıca engelli vatandaşlarımızı istihdam eden işverenlere yönelik teşvik programları uygulayacağız. Binlerce engelli vatandaşımızı istihdama kazandıracak, “Engelsiz bir İstanbul”u mümkün kılacağız.”
İŞSİZLERE ÜCRETSİZ ULAŞIM
“İşkur’a kayıtlı işsiz vatandaşlarımız için ücretsiz ulaşım imkanı sağlayacağız. Böylece işsiz vatandaşlarımız, iş arayış süreçlerinde zaten kısıtlı olan imkanlarını yol masraflarına harcamamış olacaklar.”
GÜVENLİ SOKAKLAR
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak, İstanbul’umuzun sokaklarının başta çocuklarımız, yaşlılarımız ve tüm vatandaşlarımız için yaşanabilir, güvenli ve ölüm tehlikesinden uzak olması, en acil önceliğimiz olacaktır. İstanbul’un sokaklarındaki köpek sürülerinin, bir çocuğumuza daha dişlerini geçirmemesi için biz ne gerekiyorsa yapacağız! Bu bağlamda; yaygın bir popülasyona ve kriz durumuna ulaşmış ölüm tehlikesi saçan başıboş sokak köpeklerini takip edilebilir barınaklarda toplayacağız. Rehabilite edecek ve kontrollü bir şekilde sahiplendireceğiz.”
“GÜVENLİĞİMİZ İÇİN GÜVENDE OLACAKLAR”
“6 Şubat depreminde bir kez daha görülmüştür ki, afet anında arama-kurtarma, ilk yardım ve destek hizmeti veren insanların olay mahalline hızlı ulaşımı ve müdahalesi hayati önem taşımaktadır. Allah korusun, İstanbul’da bir afet yaşandığı takdirde uzmanlıklarına en çok ihtiyaç duyacağımız meslek gruplarında yaşayan vatandaşlarımızın güvenliklerini öncelikli olarak sağlayacağız. İtfaiye Personelimiz, Sağlık Çalışanlarımız ve Arama Kurtarma uzmanlarımız için güvenli lojmanlar inşa edeceğiz. Böylece, olası bir afet anında personellerimizin ve ailelerinin can güvenliğini sağlamış olacağız. Unutulmamalıdır ki, bu alanda hem nicelik hem de nitelik bakımından Türkiye’nin en donanımlı kadroları İstanbul’da yaşamaktadır.”
İSTANBUL TEKNOLOJİ VE BİLİM VADİLERİ
“Özellikle, “İstanbul’dan Anadolu’ya Kalkınma Merkezleri”nde yer bulacak girişimlerin kuluçka dönemleri için sağlıklı bir başlangıç yapacakları, hata yapıp düzeltme imkanı, eksiklerini görüp giderme fırsatı bulacakları kampüsler oluşturacağız. Belirli bir noktaya gelen girişimci adaylarımıza ise; bu merkezlerimizde öncelikli yerleşme imkanı vereceğiz.”
GÖNÜLLÜLÜĞÜ TEŞVİK
“Eğitimcilik, arama kurtarma, danışmanlık vb. konularda gönüllüğü teşvik edeceğiz. İstanbulluya gönüllü olarak hizmet eden vatandaşlarımıza, “marifet iltifata tabidir düsturunca” çeşitli teşvikler sağlayarak, teşekkür edeceğiz.”
İSTANBUL ULAŞIMINDA REJİM DEĞİŞİKLİĞİ
“Trafiğin sıkıntılı noktalarına, akupunktur hassasiyetinde dokunuşlar yapacağız. Sadece makro çözümlerle, yıllara sair çözümlerden medet ummayacak; noktasal dokunuşlarla hemen fark edilen rahatlamalar sağlayacağız. Biz, İETT’yi üst kuruluş haline getirerek; tüm toplu taşımayı tek merkezden yönetmiş olacağız.”
PLANLI YATIRIMLAR
“İstanbul’un kronik trafik krizini kilit noktalar üzerinde çalışarak çözeceğiz. Her yere bir şey yapmayacağız. Nereye ne gerekiyorsa onu yapacağız! Sinyalizasyon sistemi ile bölgelerin trafik yoğunluğunu karayolu ile uyumlu hale getireceğiz. Yaygın “Park ve Devam Et” noktaları ile, vatandaşlarımızın özel araçtan toplu taşımaya geçişini sağlayacağız. Hemzemin tramvay hatları ile, metro hatlarına ve ana ulaşım akslarına ulaşımı kolaylaştıracağız. Kısa mesafeli ulaşımı teşvik ederek, İstanbul genelinde uzun mesafeli ulaşım ihtiyacını azaltacağız. Paylaşımlı Yolculuk modeli ile, tek bir sürücünün kullandığı binlerce aracın oluşturduğu yükü azaltacağız. Paylaşımlı Yolculuk modelini kullanan kişilere ve kurumları teşvik edecek destekler, imkanlar sunacağız. Bu amaçla, gerekli teknolojik altyapıyı oluşturacağız. Toplu Taşıma Yolları ile, özellikle ana akslarda toplu taşıma araçlarının trafiğe takılmadan ilerleyebilmelerini sağlayacağız.”
“HEP BİRLİKTE BUNU BAŞARACAĞIZ”
“Bir vazifemiz var! Emrolunduğu gibi dosdoğru olmak! Söz veriyoruz! Dosdoğru olacağız. İsraftan, haramdan, haksızlıktan sakınacağız. Adam kayırmayacak, insanı asla aldatmayacağız. Çalışacak, çalışacak, çok çalışacağız. Dosdoğru Belediyecilik İstanbul’un hakkı, sizin hakkınız! Milli Görüş Belediyeciliği ile hakkımız olanı alacağız. Hep birlikte bunu başaracağız! Haydi Bismillah!”
Haber Merkezi – İstanbul Gündemi
Sayfa başına git
