Memorial Antalya Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Tülay Kadıoğlu, ferritin eksikliği ve tedavisi konusunda bilgi verdi.
“Ferritin, vücudun demir deposu”
Ferritin, vücudun demir deposu olduğunu söyleyen Uz. Dr. Tülay Kadıoğlu, “Hemoglobin, kırmızı kan hücrelerine rengini veren oksijenin kanda taşınmasını sağlayan bir proteindir. Demir de hemoglobinin temel yapısına giren bir elementtir ve akciğerden alınan oksijenin hemoglabine bağlanarak dokulara aktarılmasında büyük önem taşır. Beslenme yolu ile alınan besinlerden vücuda demir minerali girişi gerçekleşir. Demir minerali metabolizma ve hücre içi-dışı reaksiyonlar için oldukça önemli bir mineraldir. Ferritin, demiri vücutta depolayan ve salınımını kontrol eden bir protein kompleksidir. Vücudun demir deposu olarak da tanımlanabilir” şeklinde konuştu.
Yaş ve cinsiyete göre değerler farklılık gösterebilir
“Ferritin eksikliği, vücutta bulunan demir deposu seviyesinin düşüklüğünü gösterir” diyen Kadıoğlu, “Normal ferritin değeri, yaşa ve cinsiyete göre farklılık gösterebilir. Genel olarak erkeklerde 20-500 ml/ng, kadınlarda ise 20-200 ml/ng arasındaki değerler normal aralık olarak kabul edilir. Kadınlarda erkeklere göre aylık adet kanamaları nedeni ile kısmi olarak daha düşük olarak tespit edilir. Çocuklarda ise ideal ferritin düzeyleri değişkenlik gösterir. Ortalama olarak yeni doğan bebeklerde 25- 200 ng/ml, bir aylık bebeklerde 200 ile 600 ng/ml, 2- 5 aylık bebeklerde 50- 200 ng/ml, 6 aylık bebekler ile 15 yaş arası çocuklarda 7-142 ng/ml arasında olması normal olarak kabul edilir” ifadelerini kullandı.
Az miktarda düşüklük belirti vermeyebilir
Kadıoğlu, “Ferritin eksikliği vücutta ölçülen ferritin değerinin belirtilen normal seviyelerden aşağıda olması durumudur. Bu tablo vücutta demir eksikliği olduğunu gösterir. Demir minerali özellikle kırmızı kan hücrelerinde bulunan ve oksijenin taşınmasından sorumlu olan hemoglobin molekülünün üretimi için gereklidir. Demirin vücutta yeterli miktarda bulunmaması ile kırmızı kan hücrelerinin doku ve organlara taşıdığı oksijen miktarı azalır. Buna bağlı olarak doku ve organların yeterince oksijenlenememesi sonucu işleyişleri bozulur. Bu durum bazı belirtilere yol açar. Ferritin düşüklüğü az ya da orta miktarda ise herhangi bir belirti göstermeyebilir. Ancak ağır seviyede ferritin eksikliği mevcut ise daha çok belirti görülür” dedi.
Tedavide kansızlığa neden olan etkenin bulunması önem taşıyor
Ferritin düşüklüğünün tespit edilmesi durumunda mutlaka altta yatan nedenin aydınlatılması gerektiğini vurgulayan Kadıoğlu, şunları söyledi: “Bu durum başka bir hastalığın habercisi de olabilir. Tedavide hastanın durumuna ve değerlerine göre değişkenlik gösterecek şekilde tablet, şurup ya da damardan (intravenöz) demir takviyeleri planlanabilir. Tedavi sürecinin yakından takibi ve yarıda kesilmemesi oldukça önemlidir. Ortalama 3-6 ay kadar süre ile tedaviye devam etmek gerekmektedir. Tedaviyi yarıda kesmek tekrarlayan demir eksikliğine neden olabilmektedir. Medikal tedavinin yanı sıra hastanın beslenmesi de demir eksikliğine göre planlanmalı.”
Haber Merkezi-İstanbul Gündemi