Bugüne kadar Arka Sokaklar’daki Sami’den Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’daki Tuncay’a, Poyraz Karayel‘deki Şevket‘ten Bir Annenin Günahı‘ndaki Kâzım‘a kadar pek çok role hayat veren Emir Çiçek, sorularımızı yanıtladı.
İlk olarak oyunculukla ilgili sormak istiyorum. Kamera önünde başka biri olmak nasıl bir duygu?
Kamera önünde başka biri olmak aslında bize konservatuar yıllarında sahnede başka biri olmak olarak öğretilir ve biz o öğretilen duyguları sahnede biraz daha büyük, kamera önünde daha küçük bir yerden oynayarak tecrübe ederiz. Canlandırdığım karakterler her zaman hayatımda iki yönlü etki bıraktı. Hem ben Emir olarak onlardan kendime bir şeyler kattım hem de o karakterler bana bir şeyler kattı. Dolayısıyla, hem sahnede hem de kamera önünde oynadığım her rol ve karakter beni zenginleştirdi.
Sizi son olarak Bir Annenin Günahı’nda izledik. Yeni projeleriniz var mı?
Henüz netleşmedi ama görüştüğümüz birkaç proje var. Bir sinema film projesi için anlaşmak üzereyiz. Elbette büyük bir heyecanla tiyatrolarımızın açılmasını bekliyoruz.
Gelen teklifleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Kriterleriniz nelerdir?
Gelen teklifleri önce menajerim Aslı Bankoğlu değerlendirip, bana uygun olanları benimle paylaşıyor. Sonrasında, benim için önemli olan kriterler; senaryo bütünlüğü, karakterin açılımları, benim katabileceklerim, yönetmen ve yapım şirketi.
Pandemi dönemi sizi nasıl etkiledi?
İstanbul Devlet Tiyatrosu kadrolu oyuncusu olmam sebebi ile diğer oyuncu arkadaşlarıma göre pandemi döneminden nispeten maddi olarak daha az etkilendim. Ancak, bir oyuncu olarak sahneye çıkamamak, seyirci ile buluşamamak, alışık olduğumuzun dışında önlemlerle kamera karşısına geçmek de manen yıpratıcı tarafları.
Tiyatronun hayatınızdaki yeri nedir?
Bursa Devlet Tiyatrosu Feraicizade Mehmet Şakir gençlik kurslarından yetişen, sonrasında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro bölümünde Türk tiyatrosunun duayeni Yıldız Kenter başta olmak üzere pek çok değerli hocamın bana kattıklarıyla yaklaşık 35 senedir sahneye çıkan ve oyunculuk yapmaya çalışan biri olarak ve 2 çocuğumu bu meslekten kazandıklarımla yetiştirmeye çalışan biri olarak tiyatro benim evim, nefesim, kendimi bulduğum, büyüttüğüm ve hâlâ yaşadığım ve âşık olduğumdur.
Dijital yayıncılık dönemindeyiz. Dijitalde yayınlanan dizileri, filmleri nasıl buluyorsunuz?
Çok kaliteli, anlatılmak isteneni sansürsüz, en yalın ve doğal hali ile hem oyuncunun hem yönetmenin hem senaristin özgür olduğu bir platform olarak görüyorum. Dijital hayatımızda yeni de olsa kendini çok çabuk kabul ettirdi. Çok daha güzel işler izleyeceğimize eminim.
En sevdiğiniz film hangisi? O filmde hangi karakteri canlandırmak isterdiniz?
Benim için tüm zamanların en iyi filmi; Godfather ‘Baba’. O seride herhangi bir rol, hatta sokaktan geçen birini bile oynamayı çok isterdim.
Oyunculuk dışında Emir Çiçek neler yapar? Ayrıca sanatın başka dallarıyla da ilgileniyor musunuz?
16 yaşında Sera ve Yamaç isimlerinde ikizlerim var. Onlarla zaman geçirmek benim için büyük keyif. Ayrıca, yeni yerlere gidip, keşfetmeyi çok seviyorum. Fotoğraf çekmek benim için güzel bir hobi.
Bu keyifli söyleşi için teşekkür ederim.
Ben teşekkür ederim.
Hande Yöremen -İstanbul Gündemi
[email protected]