FİLİZ ÖZTÜRK ÇELİK’TEN İSTANBUL GÜNDEMİ'NE ÇARPICI AÇIKLAMALAR

Ümraniye Meclisi’nin gür sesi, kadın hakları savunucusu CHP Meclis Üyesi Av. Filiz Öztürk Çelik, güncel faaliyetleri ve geleceğe dair düşüncelerini İstanbul Gündemi okurları için aktardı.

Arkadaşımız Göksenin Aktaş’ın sorularını yanıtlayan Çelik, Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği üzerine yapılan bir çalışmanın sonuçlarını paylaşarak, Ümraniye’de kadınların CHP’li ilçelere oranla daha fazla eşitsizliğe maruz kaldığını ifade etti. Önümüzdeki dönem CHP’nin Ümraniye Belediyesi’ni alacağına inandığını belirten Çelik, “ İki tane bina yapmakla bu işler olmuyor. İnsana dokunmak gerekir, betona değil İnsana yatırım yapmak gerekir “dedi. Çelik, belediyeciliği bu anlamıyla çok değerli bulduğunu ifade etti. 

“ÜMRANİYE KARA LİSTEDE”

-Bize araştırmanın detaylarından bahseder misiniz?

“İstanbul Üniversitesi, Yanındayız Derneği ve Kanada Büyükelçiliği tarafından ortaklaşa yapılan bir çalışma. 281 il ve 284 ilçeyi kapsayacak şekilde yapıldı. Alanında ilk kez gerçekleştirilen bir çalışma özeliği taşıyor. Siyasi, ekonomik ve toplumsal hayatta kadın ile erkek bireylerin arasındaki cinsiyet eşitsizliğini açıkça ortaya koyuyor. Maalesef Ümraniye 36 ilçe arasında 28’inci sırada bulunuyor. Hakikaten kara listede diyebiliriz. Bu çalışmanın en önemli özelliği de ilk 10’a girmiş belediyelere baktığımızda tamamen CHP belediyeleri olduğunu görüyoruz. İzmir’de Karşıyaka ilk sırada örneğin. İstanbul’da Bakırköy, Maltepe, Kadıköy, Beşiktaş var mesela. Bu belediyelerin tamamının ortak özelliği Toplumsal Cinsiyet Eşitliği konusunda çalışmalar yapıyor olmaları.

Çalışmanın yapıldığı 100.000 üstü nüfuslu ilçeler içinde Ümraniye 104. sırada. İstanbul içinde ise 36 ilçeden (Adalar, Şile ve Çatalca 100.000 altı nüfuslu olduğu için çalışma dışında) 28. sırada. Ümraniye Belediyesinde kadın müdürlerin erkek müdürlere oranı %17 iken, yönetilen bütçede bu oran %1’e düşüyor. Aslında %1 bile değil, %0.8 ama yuvarladıkları için %1’e gelmiş. Bu politika aslında ‘sen kadınsın, para ve bütçeden anlamazsın’ yaklaşımı.... Ümraniye’de kadınların %8’i okuma yazma bilmiyor, erkeklerin ise %5’i. Ortalama eğitim süresi erkek için 9 yıl iken, kadın için 6 yıl !  Tapuların %70’i erkekler üstüne kayıtlı, ehliyetli kadın ehliyetli erkek sayısının yarısı.”

-Ümraniye Belediyesi’nin Toplumsal Cinsiyet Komisyonu’na karşı çıkmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

“LGBT’LER DE BU ÜLKENİN VATANDAŞIDIR”

“Ben yaklaşık 25 yıldır kadın hareketinin içerisindeyim. Siyasete atılmadan önce de başta meslek örgütüm barolar olmak üzere birçok STK’da, İnsan Hakları Dernekleri’nde çalıştım. Şiddet Yasası’nın görüşüldüğü dönemde 2000 li yılların başında Ankara’da avukatlık yapıyordum. Bizzat mecliste bu yasa için çalıştım. Aktif olarak Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü’nde yapılan çalışmalarda ve Türkiye Barolar Birliği Kadın Komisyonu’nda görev aldım. Çocuk alanında da faaliyet gösterdim ama asıl alanım kadındır. Dolayısı ile ben bu durumun çok farkındayım ve farkındalık yaratmak için elimden geleni yapıyorum. Siyasi arenada da bunları gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Siyaset, düşündüklerimizi, inandıklarımızı hayata geçirmenin zemini. Ümraniye Belediyesi’nde de bunu anlatmaya çalışıyorum. Tek derdim Kadın konusu siyasete alet edilmesin. Malzeme konusu olmasın.. Kadın-Erkek eşitliği ve Toplumsal cinsiyet temelli eşitlik içselleştirilerek çalışmalar yürütülsün. Bu kavramları pek çok AK Partili Belediye anlayıp hayata geçirmek adına Toplumsal Cinsiyet Komisyonu’nu kurarak adım attı. Biz aynı adımı Ümraniye Belediyesinden de bekliyoruz. 

Ben sadece hak savunuculuğu konusunda LGBT’yi dile getirdim. Yoksa kimsenin cinsel tercihi ile ilgilenmiyorum. Bunu ne sorgularım ne tartışırım ama vatandaşlık düzleminde herkesin olduğu gibi LGBT li bireylerinde haklarını sonuna kadar savunurum. Zira onlarda bu ülkenin bir vatandaşı ve hepsinin hakları var. Toplumsal cinsiyet konusunu sadece LGBT liler üzerinden tartışmak gerçekten çok büyük bir haksızlık.. O kadar çok şey dendiki bu konuda, yok onları getirecekmişiz, İBB’yi ele geçireceklermiş falan… Şaka gibi, böyle bir şey olabilir mi?” Artık öyle bir noktaya geldiler ki kendi imzaladıkları İstanbul Sözleşmesini dahi reddediyorlar ve kaldırmaktan bahsediyorlar. İstanbul Sözleşmesi yürürlükteyken dahi kadın cinayetleri, taciz, tecavüz , mobbing, tüm alanlarda eşitsizlik önlenemezken aksi kabul edilir bir durum asla olamaz. 

“EKREM BAŞKAN’IN KADIN DANIŞMANI YOK”

“Bir de o insanlara ‘yazık’ gözüyle bakılıyor ya.. İşte bu yaklaşımları görünce daha çok işimiz var diyorum ve mücadele gücüm katlanarak artıyor. Sonuçta LGBT bir tercih. Herkesin saygı duyması gereken bir tercih.. Etrafımızda bu şekilde tercihini yapmış bir sürü insan var. Ben evliyim, çocuğum var. Böyle konuşunca sen erkek düşmanlığı yapıyorsun deniyor ama benim tek derdim, yasalardaki eşitliğin gerçek yaşamda da hayata geçirilmesi. Yasalara göre hepimiz kaymakam, vali, Cumhurbaşkanı her şey olabiliyoruz ama gerçekte durum böyle mi ?? değil. Mesela Ümraniye’de 45 meclis üyesinin sadece 9’u kadın. Bu sayıyı artırmalıyız. Ben burada kendi partimi de eleştiriyorum. Tüzüğüne Kadın kotasını koymasına karşın maalesef uygulamasını tam olarak hayata geçiremiyor. Kotayı çok kıymetli buluyorum. Tam olarak eşitlik sağlanana kadar olması elzem. Pozitif ayrımcılık kavramı da aynı şekilde kadın ile erkek gerçek anlamda eşitlenene hayatımızda var olmaya devam etmeli.. Sen hiç duydun mu 4 yaşındaki bir erkek çocuğuna 50 yaşındaki bir kadının tecavüz ettiğini? Bir kadının bir erkeğin boğazını kesip ormana attığını? Veya eşi boşanmak istiyor diye onu sokak ortasında öldüresiye dövdüğünü ..Yok. İşte Bunlar hayatımızdan çıkana değin bu pozitif ayrımcılığın her alanda yapılması gerekiyor. İBB Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu bu durumu gerçekten içselleştirmiş bir başkan .. Kadın-Erkek eşitliğine ve Toplumsal Cinsiyet eşitliğine gönülden inandığını yakınen biliyorum. Elinden geldiğince ve her türlü engellemeye karşın her alanda kadınları ön plana çıkarmaya çalışıyor. İlk defa kadın makinistler, vatmanlar, İETT şoförleri, cankurtaranlar, İspark görevlileri, itfaiyeciler işe alınarak İBB de çalışmaya başladı. Bakın, fırsat verilirse kadınlar da yapabiliyormuş demek ki. Hala eksiklerimiz yok mu var mesela Ekrem Başkanı bir konuda çok eleştiriyorum, bir tane kadın danışmanı yok. Olması lazım ve inanıyorum ki en kısa zamanda o da olacaktır. 

“İSMEK’İN İNTİKAMINI ALDILAR”

“Kadın Danışmanımız henüz olmasa da alanlarında çok başarılı iki adet kadın Genel Sekreter Yardımcımız vardı. Maalesef bunlardan biri olan Yeşim Hanım İsmek kursiyerlerinin hakkındaki asılsız iddiaları sonucu asılsız diyorum zira yargılandı ve hakkındaki tüm suçlamalardan beraat etti. Fakat buna rağmen İBB ye ve Ekrem Başkana zarar gelmemesi adına istifa etmek zorunda kalarak görevinden ayrıldı. Şengül Hanım ise başarılı çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Ak Parti Gen. Başkan Yrd. Özlem Zengin çıktı, ‘ben çıplak aramaya inanmıyorum, öyle bir şey olsa bu kadınlar bir sene susmazdı’ dedi. Öyle olsa Yeşim Hanım’ı şikâyet eden kadınların neden üzerinden altı ay geçtikten sonra bu şikâyetlerini dillendirmelerini nasıl açıklayacağız. Bakın yaşadığımız toplumda Bir kadının bunları dillendirmesi kolay şey değil. AK Parti kendisiyle çok çelişiyor. Hep diyorum yine diyorum kadınlar üzerinden siyaset yapmayı bıraksınlar..

-İsmet Yıldırım ve Kiptaş’ta yapıldığı iddia edilen yolsuzluklar ile ilgili ne söylemek istersiniz?

“Bu konu ne yazık ki İBB Meclis toplantısında gündeme geldi. Grup Sözcümüz Tarık Balyalı çok detaylı bir şekilde isimle ve yapılan ihalelerden de örnekler vererek durumu anlattı. Ben o gün de ifade ettim, İlçemiz Belediye Başkanının bu şekilde böyle bir konuya adının karışmasına çok üzüldüm. Tarık’ın konuşmasının tamamının belgeli olduğunu biliyorum. İsmet Başkan cevaben ‘Söylediklerini ispatla doğruysa Belediye Başkanlığından istifa ederim’ dedi o kadar.. Ama ben biliyorum ki hepsi belgeli bundan sonrası İsmet Başkanın ve kamuoyunun takdiri. Pek çok konu Teftiş kuruluna da verildi sanırım ama İçişleri Bakanlığı müfettişleri de aynı zamanda pek çok dosyaya hiç uygulaması olmamış bir şekilde el koydu. Sorun yoksa böyle bir telaşa neden kapıldı bakanlık onu da anlamış değilim. Ben bu konuyu Ümraniye Belediyesinde hiç dillendirmedim ama yeri gelir konuşuruz gerekirse.. 

“ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM ÜMRANİYE’Yİ CHP KADROLARI YÖNETECEK”

“Ülkede normalleşme başladı, güzel şeyler oluyor. Ekrem Başkan’ın biz ilk dönemine denk geldik, bütün zorlukları ne yazık ki bu dönemde bizler yaşıyoruz. Önümüzdeki dönem meclis üyesi olacaklar bizlere göre çok daha şanslı. Ben inanıyorum ki önümüzdeki dönemde meclisi de alacağız. Zaten herkes biliyor ki ilçelerde de seçimler yenilense Ak parti elindeki ilçe belediyelerinin yarısını da kaybediyordu. 

Benim siyasi hayatım nasıl devam eder bilemiyorum. Siyasette malum bir saat bile çok uzun bir zaman.. Önümüzdeki dönem Ümraniye’nin CHP kadroları tarafından yönetileceğine gönülden inanıyorum. Ben de bu kadro içinde tarafıma bir görev tevdi edilirse seve seve çalışmaya, katkı koymaya hazırım.”