İstanbul Gündemi

‘ÖYLE BİR YER DÜŞÜNÜN Kİ, TÜRK OLMAK YASAK’

Player yükleniyor...
Haberler / STK
1 Nisan 2021 Perşembe 22:06

İlginin yoğun olduğu programa, İHH İnsanı Yardım Vakfı Ümraniye Temsilcisi Talip Enes, İHH Gençlik ve Kadın Kolları ile çok sayıda vatandaş katıldı.

İHH Ümraniye Gençlik Kolları Başkanı Taha Üzümcü’nün yaptığı basın açıklamasında birbirinden önemli ifadelere değinerek, ‘İstanbul’da Çin Konsolosluğu önünde on yaşlarında küçük bir kız çocuğu gözyaşları içerisinde şöyle haykırıyor: “Sizin çocuklarınız yok mu? 4 yıldır babamı ve kardeşlerimi görmüyorum!” Oyun çağında bir çocuğun yaşadığı travmayı hiçbirimiz tarif edemeyiz. İşin aslı son dokuz yıldır Doğu Türkistan tam bir cinnet halini yaşıyor‘ dedi.

‘DOĞU TÜRKİSTAN NESLİ YOK EDİLEN MİLLETLERDEN OLMA YOLUNDA’

11 Eylül sonrasında terörle mücadele bahanesiyle Doğu Türkistan’a yönelik artan baskılar bir yana, 2012 sonunda Xi Jinping ile başlayan sürecin apayrı acı bir öyküsü olduğunu belirten Başkan Taha Üzümcü, ‘Dünya üzerinde yaşamanın en zor olduğu, “Uygur, Kazak, Kırgız olma suçundan” milyonların demir parmaklıklara mahkûm edildiği Doğu Türkistan, nesli yok edilen milletlerden biri olma yolunda!‘ diye konuştu.

Dünyada bir ilkin yaşandığını belirten Üzümcü, bir milletin topyekün gözaltına alındığını söyleyerek şöyle devam etti: “Dünya tarihinde bir milletin topyekûn gözaltına alındığı, kadın erkek, genç yaşlı toplama kampları, çocuk kampları ve hapishanelere doldurulduğu, kalanların da “aile olmak” projesi adı altında evlerde Çinli gardiyanların insafına terk edildiği, insanların sokaklarda dahi yüz tanıma sistemleriyle adım adım izlendiği başkaca bir dönem var mı bilemiyoruz. Fakat bildiğimiz 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana kitlesel olarak en büyük özgürlükten men etme operasyonunun Doğu Türkistan’da yürütülmekte olduğu!' dedi.

‘2017’DEN BU YANA TOPLAMA KAMPLARININ SAYISI 1.200’Ü GEÇTİ’

Üzümcü, 2014 yılından itibaren Teröre Karşı Sert Darbe Operasyonu ve ilan edilen “75 Aşırılık Belirtisi”yle başlatılan keskin saldırıların, 2017 Nisan’ından itibaren Doğu Türkistan genelinde yoğun bir şekilde kurulmaya başlayan ve sayılarının 1.200’ü geçtiği belirtilen toplama kamplarıyla bambaşka bir noktaya taşındığını belirterek, 'Evlerinden, çocuk ve eşlerinden, anne-babalarından, akraba ve arkadaşlarından, işlerinden, okullarından hasılı en sevdiklerinden kopartılan, dünyanın en ağır işkence ve mahrumiyetlerini yaşayan 3-8 milyon Doğu Türkistanlı Çin’in gönüllü mesleki eğitim kamplarında soykırıma uğruyor!” diye konuştu.

‘BAŞÜRTÜ TAKMAK, CAMİYE GİTMEK VE ORUÇ TUTMAK SUÇ’

Başkan Üzümcü, Çin‘de yoğun bir işkence ve beyin yıkama faaliyetleri olduğunu belirterek, “Öyle bir yer düşünün ki; bir çadıra ya da pusulaya sahip olmak, mutfağında birden fazla bıçağı olmak, pasaportu olmak, başörtüsü takmak, camiye gitmek, oruç tutmak, okulda ve resmi dairelerde ana dili kullanmak bile bir kişinin toplama kamplarına alınması için yeterli sebep olarak görülmektedir.

Çin’in genel hukuk ilkesi olarak bilinen masumiyet karinesini hiçe sayan ‘suçu önceden önleme prensibi’ ile herhangi bir suçu bulunmayan ve mahkeme edilmeyen milyonlarca insan ‘ayrımcılık, aşırılık ve terör’ suçlamalarıyla toplama kamplarına dolduruldular. Burada kalabalık hücrelerde sırt üstü yatabilecek kadar bir yer bile bulamayan insanlar yoğun beyin yıkama faaliyetlerine ve işkencelere maruz kalıyorlar‘ açıklamasında bulundu.

‘ÇİN, BM İNSAN HAKLARI BEYANNAMESİNİ İHLAL ETMEKTEDİR’

Toplama kamplarında keyfî güç kullanımı, özgürlüğün sistematik olarak kaldırılması, kültür ve inançların tahkiri, ideolojik baskılama, insanlıktan çıkarma, taciz, tecavüz, fiziki ve psikolojik işkence, cinayet ve soykırım suçlarının işlenmekte olduğunu vurgulayan Üzümcü, ‘Bu kamplar, tüm insan haklarının ihlal edildiği yerlerdir. Çin, BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde ilan edilen tüm hakları gasp etmekte, BM Soykırım Sözleşmesi’nde bulunan beş maddenin tamamını ve dahi Roma Statüsü’nde düzenlenen ‘Soykırım Suçu ve İnsanlığa Karşı Suçlar’ın tamamını ihlal etmektedir.

Bu insanlarla aynı gökyüzünü paylaşmak ve onların acı ve ıstıraplarına, yürek yangınlarına, kalp kırıklıklarına uzaktan da olsa şahitlik etmek, bizleri yaşadığımız çağın, adaletten uzak düzeninde insanlığımızdan utandırıyor. Dünyanın insanlık adına Doğu Türkistan için söyleyecek bir sözü olmalı! Doğu Türkistan’daki toplama kampları kayıtsız şartsız bir an evvel kapatılmalı, bölgede uygulanan tüm hak ihlallerine derhal son verilmelidir‘ ifadelerine değindi.

‘TÜRKİYE BU ZULMÜN BİTİRİLMESİ İÇİN ÖNCÜ OLMALI’

Taha Üzümcü son olarak, BM‘nin Çin’in insan haklarını ayaklar altına alan toplama kampları vahşetini derhâl durduracak sahici adımlar atması gerektiğini savunarak, ‘İslam İşbirliği Teşkilatı ya İslam ülkelerini bu zulme karşı mobilize etmeli ya da kendini lağvetmelidir. Zira İİT’nin mevcut tutumu Çin’i daha da cesaretlendirmektedir. Türkiye bu zulmün bitirilmesi için öncü olmalıdır. Çin bu zulmü sonlandırıncaya kadar tüm dünya halkları Çin mallarını boykot etmelidir‘ diyerek konuşmasını tamamladı.

TUĞÇE HUY - İSTANBUL GÜNDEMİ

 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER SPOR EKONOMİ MAGAZİN YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ STK SAĞLIK KÜLTÜR-SANAT TEKNOLOJİ EĞİTİM YAŞAM TURİZM OTOMOTİV GAYRİMENKUL NEDİR? MODA
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Hakkımızda
Copyright © 2024 İstanbul Gündemi