Kentlerdeki sermaye, toprak yatırımlarıyla verimli kırsal alanlara kaymaya başlarken, istatistikler orta-uzun vadede kırsal bölgelere yeniden bir göç yaşanabileceğinin habercisi niteliğinde.
Türkiye’nin her zaman en hareketli ve bol yatırımlı sektörlerinden biri olan inşaat sektöründe son yıllarda yaşanan bazı değişimler bu kentsel/kırsal sirkülasyonu daha net gözler önüne serebilmek adına önemli veriler barındırıyor.
uparazzi.com.tr’de yayınlanan rapora göre, Türkiye’de bir arazi üzerinde yapı inşa etmek için zorunlu başvurulan yapı ruhsatı sayısında son 4 yılda istikrarlı bir düşüş söz konusu. Rapora göre; 2019’da ulaşılan toplam yapı ruhsatı sayısı 2018’deki sayının neredeyse yarısına tekabül ederken, 2020’nin ilk yarısı itibariyle, 2017’nin ilk yarısına oranla yaklaşık %70’lik bir düşüş görülüyor. Tarım sektörlerinde büyüyen istihdam ve sermaye payı da bu verilerin üzerine eklendiğinde, insanların kırsala dönmeye başladıkları ve ruhsat gerektiren inşa işlerine yatırımda bulunmaktansa, arsalarına yerleşmeyi tercih ettikleri sonucuna ulaşılıyor.
ORGANİK TARIMA DAYALI ÜRETİM MİKTARI SON 5 YILDA %40 ARTTI
40’tan fazla ülkeye organik ürün ihraç edilen Türkiye’de 2016 itibariyle 2 milyon tonun üzerine çıkan organik tarıma dayalı üretim miktarı aynı zamanda rekor niteliğindeydi. Rapor; tarımın ülke kalkınmasında büyük önem arz ettiğinin bilinciyle yapılan yatırımların sadece ulusal ölçekte değil, vatandaşlar ölçeğinde de benimsendiğini ortaya koyuyor. Köyüne dönüp yeniden toprağını işlemek isteyenlerin arttığını belirten uparazzi Genel Müdürü Serkan Şenyer, beyaz yakalıların da sahip oldukları girişimci ruhu kırsal bölgelerde değerlendirmek istediğini belirtti.