Ülkenin son 15 yılına genel olarak bakıyorum tuhaf değişimler söz konusu. Kendimde bile bu değişimleri hissedilir derecede görüyorum. Dün ak dediğime bu gün kara diyebilecek düzeyde üstelik. Kimine göre bu değişim döneklik, kimine göre ise ?İnsan değişken bir organizmadır; değişerek gelişir? durumu.
Aynı değişimi ülkeyi yönetenlerde de görmek mümkün. Hani diyorum ki çok güzel şeyler oluyor diye umutlanıyorum ülkemin geleceğine, sonra ayrı bazı halleri görünce tamamen karamsarlığa kapılıyorum. Evet evet, çok güzel şeyler olduğu gibi facia denecek derecede hadiseler de yok değil.
(Bir); Devlet içine çöreklenmiş kenelerin gerçek yüzünün ortaya çıkmasıyla devletin başlattığı bir mücadele ve ardından yıllardır uğraştığımız bir PKK belası. Son 7 yılımız bu iki terör örgütü ile mücadele etmekle geçti. Bu artı değer taşıyan süreç elbette. Hendek Operasyonları ile PKK´nın şehir yapılanması, FETÖ ile mücadele ile elin düşman devletlerinin ajan yollamadan ülkenin içinden rahatlıkla istihbarat toplayabildikleri hainlerin temizlenmesi girişimi, Cerablus ve El Bab ile sınır ötesi temizlik ve ardından Afrin ile Dünyaya ciddi bir mesaj !
(İki); Yıllardır devletin içine çöreklenen hain topluluğunun (Bakanlar, Başbakan ve Cumhurbaşkanı danışmanlarına kadar) ülkenin ekonomisini ortaya koydukları yalan yanlış raporlarla tüketim ekonomisine dönüştürmeleri sonucu elde avuçta da bir şey kalmayınca geldiğimiz noktada zemin de hazır hale ulaşmış oluyor zaten.
İki önemli unsuru ortadan kaldırdık ve çok önemli bir unsuru hayata geçirdik. Hal böyle olunca da düşman tüm çıplaklığı ile karşımıza dikildi. Bugüne kadar çeşitli aracılarla bizi meşgul eden (alt etmek derdi değil meşguliyettir) düşman aracılarının bir bir ortadan kalkmasından sonra her şey ayyuka çıktı.
Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarında sen adamın on bine yakın TIR dolusuna silahına el koyarsan ?
Ortadoğu ve ülkendeki tüm ajanlarını (yerli yabancı fark etmez) deşifre edersen?
Akdeniz´de onlara rağmen enerji aramaya kalkarsan
Silah ihalelerinde adama alternatif bulursan
Vb.
Bütün bunların bir bedeli olmalı öyle değil mi ?
Bir arkadaşımla sohbet ederken çok değişik bir bakış açısı ile öyle bir detay paylaştı ki hiç düşünmediklerimi düşünmememi sağladı. ?Yeni sistemle (Cumhurbaşkanlığı sistemi) kim bilir geçmişteki hangi anlaşmalar çöp oluyor??
Evet günümüzdeki döviz kurunun kurgu oynamalar olduğu çok aşikar, fakat bir başka aşikar durum daha var ki o da ekonomimizin durumu? Düşmanın eline fırsat verirsen düşman o fırsatı elbette kullanacak, yoksa neden düşman olsun ki ? (iki) paragrafta belirttiğim detaylardan dolayı ekonomimizin durumu bu saldırıya müsait bir durumdu belli ki, fakat biz Türk Milletine düşen tek bir görev var.
Bu sürecin sonu ABD mandasından tamamen kurtulmaksa, bu sürecin sonu kendi kendine yetebilen, üreten ürettiğini dünya pazarına rahatlıkla satan bir Türkiye ise?
Ya devlet başa Ya kuzgun Leşe!