Ders zilinin çalmasına sayılı günler kala bazı evlerde tatlı bir heyecan yaşanırken, çocukları okul disiplinine hazırlama çalışmaları bazı aileler için sancılı olabiliyor. Ancak telaşa gerek yok.
OKUL HAKKINDAKİ DUYGU VE DÜŞÜNCELERİNİ SORUN
Çocukların okul hakkında akıllarında yer alabilecek soruları düşünün. Neler aynı, neler farklı olacak? ‘Hangi okula gidecek? Orada neler yapacak? Arkadaşları olacak mı? Öğretmeni kim olacak ya da aynı mı kalacak?’ vb.. Bunlar hakkında onlarla iletişim kurmanız yaşadıkları stresi ciddi ölçüde azaltabilir. Uzman Psikololg Hepgüler “Okul ile ilgili belirsizliklerle baş edebilmeleri için detaylı bilgi verilmelidir. Bilinmezlik veya belirsizlik herkeste olduğu gibi çocuklarda da önemli ölçüde kaygı yaratır. Siz konuştukça sorularına cevap bulup duygularını ifade ettikçe kaygıları azalacaktır. Daha da önemlisi, çocuğunuza sizinle konuşabileceği şeyler hakkında bir sınır olmadığını bildirin. Okul dönemi boyunca sohbet etmek için mutlaka zaman ayırın” diyor.
BİRLİKTE ALIŞVERİŞ LİSTESİ HAZIRLAYIN
Çocuğunuz okula yeni başlarken veya devam ederken gergin hissedebilir. Hangisi olursa olsun, okul konusunda heyecanlı olmaları önemlidir. Bu heyecanı oluşturmak için birlikte hazırladığınız bir alışveriş listesi çok işe yarayacaktır. Listeyi birlikte hazırlayıp, birlikte alışveriş yapmak hem işbirliği açısından hem de motivasyon açısından büyük önem taşır. Okul için alınan tüm eşyaları çocuğunuzla birlikte etiketlemeniz önerisinde bulunan Ecem Hepgüler, etiketlemenin; çocuğun eşyasını daha kolay tanımasını ve kaybolma ihtimalini azaltmasını sağlarken, bunu birlikte yapmanın ise okul motivasyonunu artırıcı olacağını söylüyor.
TEKNOLOJİ KULLANIM SÜRESİNİ GÜNCELLEYİN
Sürekli bilgisayar, tablet başında olan bir çocuğun zihninin tamamının sanal dünya ile meşgul olması, tatil bittikten sonra ise gerçek dünya ile yüzleşmesi adaptasyon sürecini etkilemektedir. Bilgisayar ya da tablet başında çok durmak, gözlerde bozulma, beden duruşunda bozukluk, elde uyuşukluk, halsizlik, ders başarısında düşüş, kişisel, aile ve okul sorunları, zamanı idare etmede başarısızlık, uyku bozuklukları, yemek yememe, aktivitelerde azalma, sanal arkadaşlar dışında izolasyon gibi pek çok sorunu da beraberinde getirmektedir. Okullar açılmadan kullanım süreleri minimuma indirerek kontrollü bir rutin oluştururken, özellikle yatmadan önce kitap okuma/dinleme alışkanlığını günlük rutininin bir parçası haline getirmeye çalışın.
BİR RUTİN OLUŞTURUN
Okulların açılmasına en az bir hafta kala uyku ve yemek düzenini gözden geçirip planlayın. Değişim ve geçiş dönemleri çoğumuz için zordur. Yaz aylarında uyku ve dinlenme süreleri değiştiğinden çocuğun yaşına göre gözden geçirilip yeniden ayarlanması gerekir. Özellikle geç yatmaya alışmış çocuklar için gece erken uyumak, sabahları daha enerjik uyanmalarına yardımcı olabilir. Bu süreçte bir çizelge oluşturabilirsiniz, programın somut bir şekilde yazılmış olması işleri daha kolaylaştıracaktır. Örneğin; uyanma, kahvaltı, ders çalışma, teknoloji kullanımı, kitap okuma, diş fırçalama, uyku gibi. Çocuğunuzun size ihtiyacı olması durumunda kişisel işlerinizi düzenleyin.
ÇOCUĞUNUZU GELİŞİMSEL OLARAK DESTEKLEYİN
Uzman Psikolog Ecem Hepgüler “Bir çocuğun okuldaki ilk yılının temel amaçlarından biri, hem kişisel hem de akademik olarak bağımsızlıklarını geliştirmelerine yardımcı olmaktır. Çocukların yetişkinlere olan bağımlılıklarından pozitif ve kendine güvenen bireyler olma aşamasına geçebilmeleri önemlidir. Okuldaki öğretmenler ve personel, çocuğunuzun öğrenimine erişimde bağımsız olmasını destekleyecektir, ancak çocuğunuz okula başlamadan önce bağımsızlığını desteklemek için buna önce evde siz başlamalısınız. Okula başladıklarında, tuvaleti bağımsız olarak kullanabilmeli, gerekli giysilerini çıkarabilmeli, kişisel hijyenlerini sağlayabilmeli, kendi başlarına yemek yiyebilmelidir” diyor.
KENDİNİZİ HAZIRLAYIN
Okula başlamanın sadece çocuklar için değil, ebeveynler için de göz korkutucu bir deneyim olabildiğini belirten Uzman Psikolog Ecem Hepgüler şöyle konuşuyor: “Özellikle ilk çocuğunuz okula başlıyorsa onu okula gönderdiğinizde, bir dizi duyguya boğulmuş olabilirsiniz - gurur, üzüntü, özlem, endişe, mutluluk ve hatta suçluluk. Aklınıza bir sürü soru gelebilir ‘okula uyum sağlayabilecek mi?, Kendini koruyabilecek mi?, Arkadaş edinebilecek mi? Yemeğini yer mi?, Tuvaletini yapabilir mi? Ve daha pek çok soru… Korku ve kaygılarınız oldukça olağan bir durumdur. Ancak kaygılarınızı çocuklarınıza hissettirirseniz, uyum ve adaptasyon süreci her iki taraf için de zorlayıcı olabilir. Zaman içerisinde çocuklarınızı gözlemledikçe rahatlayacağınızdan dolayı stresinizi kontrol altına almaya çalışın.”
Haber Merkezi – İstanbul Gündemi