GÜNCEL
Devlet Bahçeli’nin grup toplantısındaki açıklamalarından satır başları:
“Milli egemenliğe dayanan demokratik yöntemlerin tasfiyesi artık hayaldir. Türkiye geri dönülemez bir yoldadır. ‘Kızıl Elmaya kadar varız‘ sözü ete kemiğe bürünmüştür. Türk milleti son sözünü Malazgirt‘te söylemiştir. Hiçbir kuşatmaya eyvallah etmedik, hiçbir saldırıya boyun eğmedik. Dün düşmanlar, müflisler vardı, bugün de emperyalizmin piyonları vardı. Dün işgalciler denize süpürülmüştü bugün de teröristler görüldükleri yere gömülmektedir.”
“Kanlı örgüt eylem yapabilme kabiliyetini yitirmiş, can çekişmeye başlamıştır”
“Milli mücadele zaferle pekişerek, vatan düşmandan temizlenmiş ve 1923‘te Cumhuriyet ilan edilmişti. Cumhuriyetin 100‘üncü yıldönümünde terör belası, bölücülük illeti Türk milletinin makus tarihi olmaktan çıkarılacaktır. Terörün kaçacağı yer kalmamıştır. Pençe-Kilit harekatıyla Zap bölgesinde bayram temizliği yapılmaktadır. Terör örgütü için güvenli hiçbir yer yoktur. Terör örgütleri kırsal alanlardan sökülüp atılmaktadır. PKK/KCK‘nın terör elebaşları nokta operasyonlarla imha edilmiştir. TSK‘mız taktik ve operatif açıdan destan yazmaktadır. Kanlı örgüt eylem yapabilme kabiliyetini yitirmiş, can çekişmeye başlamıştır.”
“Bunların dilinde şehitlerimize rahmet yok, Türkiye‘ye övgü yok”
“Türkiye olağanüstü bir süreçten geçerken, terörle mücadele sürdürülürken zillet ittifakında en küçük destek mesajı gördünüz mü? Sorumlu ve ahlaklı tavır sergileyen duydunuz mu? Zillet ittifakı iyice yoldan çıkmıştır. 24 Nisan 2022‘de 6+1 formatında 3‘üncü kez toplanan partilerin ortak açıklamasının hayat ve siyasetin olağan akışıyla bağdaşan bir yanı var mıdır? Zillet ittifakı Türk milletinin ekmeğini yese de gavurun kılıcını sallamaktan rahatsızlık duymuyor. Bunların dilinde şehitlerimize rahmet yok, Türkiye‘ye övgü yok, teröristlere tepki yok, gelecek için umut yok, yüzlerinde meymenet yok.”
“Karanlık emelleri olanların tercihi yine karanlıktan mesaj vermektir”
“Zillet ittifakını güçlendirmiş, yuvarlak masa bildirilerini hazırlayan dış güçlerdir. Zillet ittifakının tarafı Türkiye‘nin tahribidir, Türk milletinin önüne konulmuş takozdur. CHP Genel Başkanı ise ne yapacağını, ne söyleyeceğini şaşırmış vaziyettedir. Faturayı ödemeyen Kılıçdaroğlu‘nun elektriği kesilmiştir. Ülkemizin aydınlık ortamına gölge düşürmeye çalışmıştır. Karanlık emelleri olanların tercihi yine karanlıktan mesaj vermektir.”
“HDP demek cinayet demektir, ihanet demektir”
“1915 olaylarının iç yüzünü asıl maiyetini saptırmak tarih suçudur. Bu çatı altında sözde soykırımı tanıyan varsa, aklından dahi geçiren bulunuyorsa yeri TBMM olamaz. HDP‘li bölücü milletvekilinin teklifine CHP‘den ‘Herkes kendi işine baksın‘ diyerek mahcup bir eleştiri gelmiştir. Bazı siyasiler de özneyi gizlemiştir. Bu hadsizlik değildir. Şerefsizliğin daniskasıdır. Üstelik CHP‘li bir vekil de sözde soykırım yalanın peşine takılmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu elektrikle ilgili konuştuğun kadar soykırım iddiaları hakkında ne zaman konuşacaksın? Destek misin değil misin? Soykırım 2. Dünya Savaşı sonrası dönemde 1948 Soykırım Sözleşmesiyle litaratüre girmiştir. 1915 olaylarıyla ilgisi olamayacaktır. Türkiye‘nin suçlanması haksızlıktır, insafsızlıktır, skandaldır. Soykırım suçu işlemiş ezik, yaralı bir millet konumuna düşürmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. HDP, PKK‘nın ve Ermeni diasporasının çatlak sesidir, kirli tetikçisidir. Kürt kökenli kardeşlerimle hiçbir alakası yoktur. HDP demek cinayet demektir, ihanet demektir.”
Haber Merkezi-İstanbul Gündemi
Sayfa başına git
