Gürsel Tekin: ‘Yapısal sorunumuz var’

ÖNCELİKLE SEÇİM SONUCUNU NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

“Seçim sonuçları ortada. Kazanamadık. Temel yaklaşım ‘mazeret bulmak’ olmamalı. Seçim meşruydu ama adil değildi. Devletin bütün imkânları bir kişi için kullanılınca sonuç da adil olmadı. Ben Gürsel Tekin olarak, kendi adıma bize oy veren tüm seçmenlerden öncelikle özür diliyorum, kanamadığımız için.”

14 Mayıs seçim sonuçlarını değerlendirmek kolay iş değil, çünkü ortada biri CB seçimlerine diğeri parlamento seçimlerine ait iki sonuç var. Birinci öncelik olarak milletvekili genel seçimleri üstünde düşünmenin daha kıymetli olduğu kanısındayım. Çünkü bir seçim sonucu mutlaka diğerini etkileyecekti ve öyle de oldu.

Cumhurbaşkanlığı 2.Tur seçimlerini kaybetmemizde, milletvekilliği seçimlerinde aldığımız sonucun çok ciddi etkisi oldu. Vatandaş“İktidarın meclisle aynı yönde olmasını seçti” diyebiliriz. Ama şunu unutmamak lazım, devletin bütün imkânları ve gücü bir aday için kullanıldı. İktidarın ekonomik modeli çöktükten sonra yapabileceği tek şey vardı yoksulluğu yönetmek. Bunu da çok iyi becerdiler. Bu durum sonucu doğal olarak etkiledi.

Unutturmamız gereken bir kazanım var ortada, Genel başkanımızın en büyük siyasi başarısı, Türkiye’nin siyasal tarihinde görülmemiş bir ittifak anlayışının hayata geçirmesiydi. Belki de en stratejik hata işte bu noktada yapıldı. Genel Başkanın ne yapmak istediğini öncelikle yanı başında ki kurmayları dahi anlayamamıştı. Genel Başkan, ‘birleşe birleşe kazanacağız’ derken, parti yönetiminde ve örgütlerde görev alan bazı arkadaşlar ayrıla ayrıla kazanmayı tercih ettiler. CHP’ne oy vermek isteyen milyonlarca seçmenin tercihlerine saygı dahi duymadılar. Özellikle Kürt ve muhafazakâr seçmen bağrına taş basmadan partimize oy vermeye kararlıyken bizim sadece onlara el uzatmamız gerekirken, bazı arkadaşlar sadecekoltuklarını korumanın ve milletvekili olmanın hesabına koyuldular. Farklı alanlarda başarı elde etme gayesinde oldular. Milletvekilliği için planlanan, düşünülen, tasarlanan küçük hesaplar CB seçimini de doğal sekteye uğrattı.

ERDOĞAN’IN KAZANMASINI NEYE BAĞLIYORSUNUZ? HANGİ SÖYLEMİ, BU SONUCU DOĞURDU?

AKP bütün hatalarına, kusurlarına rağmen hala halkın gözünde kendisini değiştiren yenileyen bir partiymiş gibi pazarlamayı becerdi. Oysaki değişim demek CHP demek, yenilenme demek CHP demektir. CHP gibi 100 yıllık siyasi tarihi olan bir partinin bu tarih boyunca değişmediğini yenilenmediğini söylemek mümkün değildir. Bu değişim de kabul edelim ki doğaldır. Değişmek toplumsal değişim ve taleplere uyum sağlamak kadar siyaseten var olmanın da önemli koşullarından birisidir. Ama öncelikle bu değişimi halka anlatmada başarılı olmalısınız. Böyle bir dönüşüm başında siyasi taşıyıcı lider olsa da, değişime ait düşünceyi ve pratiği halka anlatacak, siyaseten kamusal alanda taşıyabilecek bir kadro kurmanız gerekiyor. Genel Başkanımız yol arkadaşı seçerken “CHP’de bir şey olmak” için değil, “CHP’de bir şeyler yapmak” isteyen, kişilerle yana olsaydı belki de bu fırsat bugün kullanılabilirdi.

SİZ DEĞİŞİM İSTİYOR MUSUNUZ? ÖZELLİKLE GENEL BAŞKAN DEĞİŞMELİ Mİ SİZE GÖRE?

“Ben, kurultay takviminin başladığı bir ortamda sayın genel başkanın ayrılmasını doğru bulmuyorum. Seçimlerden önce arkadaşlarıma yalvardım, defalarca çağrıda bulundum. Gelin kongreleri seçimden önce yapalım, CHP için kongre sürecinin başlatılması, Türk Siyasetin geleceği açısından yaşamsal önemde bir konudur. CHP üyelerinin, partilerine ve Türkiye’ye sahip çıkması için, sandıklarda oylarına sahip çıkmaları adına son fırsat dedim ama dinletemedim. Partinin emektarların, parti içi tüm demokratik zeminleri kullanılabilmesinin önünü seçimlerden önce açmalıydık. Ülkenin kaderini etkileyecek kararların alındığı CHP kurultayları; bir anlamda hedefe ulaşmak için seferber olmak demek olduğunu unutmamalıydık. Değişim ve yenileşmeyi yaparak gidilecek seçimlerden her zaman daha net sonuçlar çıktığı görmezden gelinemezdi.Ama o şansı yakalayamadık. Şimdi hep birlikte, yerel seçimleri yeniden kazanmak adına, bıkmadan, usanmadan yeni fikirler bulunması anlamına gelen kongreleri hızlıca yapacağız. Siyasi partiler ancak bu şekilde topluma güven verebilirler ve umut olabilirler.

CHP tarihinde, olağan ve olağanüstü olmak üzere defalarca kurultay gerçekleştirdi. CHP'de genel başkanlığı bugüne kadar 7 isim üstlendi. Sadece kişileri değiştirerek değişim de başarılı olunsaydı, CHP devamlı iktidarda olurdu. CHP’nin sorunu, bir liderlik sorunundan çok, özellikle kentlerde ve kırsalda ki geniş kitleleri kavrayabilecek iletişim ağlarını ortaya koyamamasıyla ilgilidir. CHP'nin temel ilkelerini kurucusu ortaya koymuştur. Bu ilkeler ifadesini partinin amblemi de olan Altı Ok'ta bulmaktadır. Mesele Ahmet gitsin Mehmet gelsin meselesinin ötesinde çözmemiz gereken bazı sorunlarımız var bunları parti içinde konuşup tartışıp yapısal sorunlarımızı çözmek durumundayız.”

Türkiye çok önemli bir seçim geçirdi, bu seçimde toplumun da beklentisine cevap verecek bir değişime elbette ihtiyaç var. Çünkü CHP’nin bundan sonraki süreçte en büyük sınavı, bugüne kadar yaşanan değişimin sürdürülmesi, derinleştirilmesi ve sahiplenilmesinde olacaktır.”

Haber Merkezi – İstanbul Gündemi