Soğuk havanın etkisiyle düşüşe geçen bağışıklık mevsimsel gripten koronavirüse kadar birçok hastalığa neden oluyor.
Önerilerini sıraladı
Formda kalırken bağışıklığı güçlendirmenin önemini belirten Beslenme Uzmanı ve Diyetisyen Pınar Demirkaya, diyet yaparken kalori hesabı yapmaya gerek olmadığını söyledi. Özellikle kış mevsiminde bünyeyi tehdit eden virüslere karşı metabolizmayı güçlendiren besinlerin tüketilmesi gerektiğinin altını çizen Demirkaya, obeziteden hipertansiyona, Haşimato Hastalığı’ndan kalp-damar sorunlarına ve insülin direncinden diyabete varıncaya kadar birçok rahatsızlığın önüne geçilebildiğini ifade etti. Demirkaya’ya göre kalori hesabı yapmadan hem zayıflamak hem de bağışıklığı güçlendirmek önemli. Ancak yapılacak diyetler kişiye özel olmalı çünkü her diyet herkese uymuyor. Dahası, kalori hesabı yapılan diyetler yanlış sonuçlar verebiliyorken, Demirkaya, konuyla ilgili önerilerini sıraladı.
“Vücut kitlesi, yaş, cinsiyet, stres…”
“Kişinin tüketebileceği gıdaların detaylı incelemelerden sonra belirlenmesi gerekiyor. Bu konuda vücut kitlesi, hareket sıklığı ve uyku düzeni iyi saptanmalı. Ayrıca genetik faktörler, cinsiyet ve yaş aralığının yanında stres ölçüsü de yine önemli bir etken. Mikrobiyom analizi sonrası ise gerekli diyet programına başlanabiliyor. Unutmamak gerekiyor ki, diyet kişiye özel hazırlanmalı. Ancak genel programlara yumurtayla birlikte lif ve mineral bakımından zengin domates, karalahana, şalgam ve turp gibi süper gıda adı verilen besinler dahil edilebiliyor.
“Tahin, brokoli, zencefil…”
Güçsüz bir bedene sahip olduktan sonra zayıflamak önemli değil çünkü hastalıklar soğuk havanın, hareketsizliğin ve düzensiz beslenme gibi birçok faktörün etkisiyle bünyeyi tehdit ediyor. Bağışıklığı güçlendirmek için zencefil, kırmızı pancar, avokadonun yanında çinko değerleri yüksek kabak çekirdeği ve tahin tüketilebiliyor. Ayrıca C vitamini açısından yüksek değerlere sahip besinler de beslenme planına eklenmeli. Brokoli ve maydanoz bol miktarda C vitamini içeren gıdalar arasında yer alıyor.
“Fırınlayın veya haşlayın”
Düşük glisemik indeksli ve lif içeriği bakımından zengin besinler hem tok tutuyor hem de dengeli beslenme için hassas öneme sahip gıdalar arasında sıralanıyor. Bu doğrultuda kabak, patlıcan ve karnabahar tercih edilebiliyor. Ancak pişirme yöntemi açısından kızartmak yerine fırınlama ile haşlama, sağlıklı yaşam için denge köprüsü görüyor. Ayrıca yoğurt ile armut, kivi, elma, kuru kayısı gibi meyve ve sebzelerden hazırlanan zeytinyağlı ve limonlu salatalar yine dengeli beslenme için tüketilebiliyor. Ceviz, fındık, badem, kabak çekirdeği gibi yağlı tohumlar ise beslenme modellerine kolaylıkla dahil edilebiliyor.”
Haber Merkezi-İstanbul Gündemi