Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayten Ferahbaş Kesikoğlu sonbahar ve kış aylarında deri bariyeri bozularak, kuruma, kepeklenme, çatlama, kaşıntı, kızarıklık, kabalaşma hatta kanamanın benzer biçimde sorunlara yol açtığını söyledi.
Derinin kış koşullarından fizikselliğin yanı sıra ruhsal olarak da etkilendiğini anlatan Kesikoğlu, 'Kışın gelmesi hafif bir depresyona, harekette kısıtlılığa, metabolizmada yavaşlamaya neden olur. Bu nedenlerle kışın koruma fonksiyonu bozulan cilt, daha fazla özene ve bakıma ihtiyaç duyar.' dedi.
Kesikoğlu, kışın cildi korumanın etkili yolları hakkında şunları kaydetti:
'YÜZÜNÜZÜ YIKAYIN'
Yatmadan önce, uyandığınızda ve terledikten sonra cilde bulaşmış olabilecek bakterileri, kir ve duman artıklarını gidermek için ne olursa olsun yüzün uygun bir temizleyici ile yıkanması gerektiğini belirten Kesikoğlu “Yorgunum diyerek makyajı çıkarmadan yatmak da, gece boyu cildin havasız kalmasına, nefes alamamasına, bakterilerin cilt tarafınca emilmesine, gözeneklerin tıkanmasına ve erken yaşlanmaya niçin olacaktır. Bundan dolayı yatmadan önce ne olursa olsun makyaj çıkarılmalı, uygun bir temizleyici ile yüz hem akşam yatmadan önce hem de sabah kalkınca yıkanmalıdır. Cilt tipine uygun hafif, kokusuz temizleyici ürünler tercih edilmeli, kuruluğu artıracağı için alkol içeriklerinden kaçınılmalıdır. Ek olarak çok sıcak yahut soğuk değil, ılık su tercih edilmelidir” dedi.
'YETERLİ VE KALİTELİ UYKU'
Prof. Dr. Ayten Ferahbaş Kesikoğlu, yeterli ve kaliteli uykunun cilt sağlığı üzerinde de büyük önemi olduğunu vurgulayarak, Günlük ortalama 6- 8 saat uyumak gerekir. Uykunun en önemli saatlerinin 23.00- 04.00 içinde olduğu yapılan araştırmalarda gösterilmiştir. Büyüme hormonu uykuda salgılanır. Düzenli uyumadığımız vakit cildin kendini onarma ve yenileme süreci azalır. Az uyuyan kişilerde vücutta steroid yani kortizon salınımı artar, kortizon artışı vücutta stresi tetikler, kolajen yapısını bozar. Uykusuzluk gözaltı torbalanması, şişliğin artması, gözaltında morlukların oluşması, cilt tonunda deforme, cildin canlı ve parlak görüntüsünü kaybetmeye neden olur.” diye konuştu.
'STRESİ YÖNETİN'
Kış aylarında havaların erken kararması ve güneşin iyice azalması sebebiyle ruhsal açıdan daha karamsar olunabilirken, stresi yönetmek de zorlaşabiliyor. Prof. Dr. Ayten Ferahbaş Kesikoğlu, stresi yönetmenin sağlıklı yollarını bulmak icap ettiğini çünkü stresin akne, egzama, sedef hastalığı, yağlı egzama ve gül hastalığı benzer biçimde bir çok cilt hastalığını tetikleyebildiğini söylüyor.
'CİLDİ NEMLENDİRİN'
Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayten Ferahbaş Kesikoğlu ayrıca şunları aktardı:
“Nemi cilde hapsetmenin en etkili yolu ise bölgeye uygun bir nemlendiriciyi, yıkadıktan derhal sonrasında ve düzenli olarak uygulamaktır. Kış aylarında kullanacağınız nemlendiricilerin yaz aylarında kullandıklarınıza göre daha yağ bazlı (merhem yapısında) olmasında yarar var. Böylelikle nemlendirici cilt yüzeyinde koruyucu bir katman oluşturabiliyor ve rutubet kaybını engelleyebiliyor.”
'SİGARA İÇMEYİN'
Bilimsel çalışmaların, sigaranın cilt sağlığına da büyük zararları olduğunu emsalsiz şekilde kanıtladığını vurgulayan Kesikoğlu, sigara kullanımının cildin hızlı yaşlanmasında da önemli bir müessir bulunduğunu, ayrıca sigara içenlerde yaraların iyileşmesinin de uzun sürdüğünü söylüyor.
Haber Merkezi - İstanbul Gündemi