Şuanda bütün ülkelerin Afganistan’dan göç etmek isteyen mültecilere kısıtlı sayıda olmak üzere sınır kapılarını açmış olduğunu açıklayan Karamollaoğlu, bunun; ‘ben ancak Afganistan’dan vasıflı eleman alırım’ manasına geldiğini vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti; “Tecrübeli mühendislerini alırım, ekonomistlerini alırım, sağlıkçılarını alırım ama orada karnını doyuramayıp da karnını doyurmak için gelmek isteyenlere kapılarım kapalı’ diyor bu göç politikasını uygulayan ülkeler. Bunun için de gelin, ‘Afganistan’dan göç etmek isteyenler için bir politika oluşturalım’ demeyi doğru bulmuyorum bu yönüyle. Mazlumlara kapılarımızı açabilirsek açalım ama oranın kalifiye insanlarını oradan alıp onları başıboş bırakmayalım, bunu doğru bulmuyoruz. Maalesef Batı’nın yaklaşımı hep bencillik üzerine inşa edilmiştir. Irak’ta bunu yaptılar, Suriye’de bunu yaptılar, Libya’da bunu yaptılar. Başka ülkelerde bunu yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar.
‘SADECE KALİFİYE ELEMAN İSTEMEK, O ÜLKELERİN DAHA DA ÇOK ÇÖKMESİNE NEDEN OLUYOR’
Sadece kalifiye insan istiyor, mağdur olanları alıp da onların mağduriyetlerini giderelim diye bir dertleri yok. Yardım edelim diye bir dertleri yok. Bu yaklaşım o ülkeleri daha da zor duruma sokuyor maalesef. Göç politikalarının nasıl tanzim edildiğine baktığımız zaman bu manzarayı görüyoruz hep. Buna rıza göstermek kalkınmakta olan veya çökmüş olan ülkelerin daha da çökmesine vesile olacak adım atmak manasına gelir. Onun için bende diyorum ki Türkiye’de veya başka ülkelerde, Afganistan’dan veya başka yerlerden gelecek insanlara kontenjan ayırıp da onları belli yerde toplamayı doğru bulmuyorum. Bu kontenjanlar ayrılacaksa Afganistan’nın içinde ayrılsın. Orada bir takım kamplar oluşturulsun. Batı’da Türkiye’de destek verecekse oradaki insanlara destek versin ama Afganistan’ı kalifiye insan ihtiyacına mahkum etmesin”
Tuğçe HUY - İstanbul Gündemi