Alican Albayrak ile Pazar söyleşisi

Merhaba Alican, sen de okullu oyuncularımızdansın. Hangi okullarda okudun? Okullu olmanın farkları nelerdir sence?

Merhaba, Ben Süleyman Demirel Üniversitesi- GSF Sahne Sanatları mezunuyum. Aslında okulun insana vizyon kattığına ve yol gösterdiğine inanıyorum ama çok bariz bir farktan söz etmek biraz iddialı olur. Çekirdekten yetişmiş ve çoğu okullu sanatçıdan çok daha yetenekli ve disiplinli insanlar tanıdım. Okul değil de kişi fark ediyor biraz.

Amerika’da bir süre bulundun ve eğitimine devam ettin. Orada oyunculuğa dair gözlemlerini anlatır mısın?

Gelişen teknoloji ve iletişim çağı önümüze dünyanın enformasyonunu serdikten sonra yurt dışı ve yurt içi arasındaki makas ciddi oranda kapandı. Elbette bir geleneğin etkisi var ve bu bazı nüanslar yaratıyor yine de “dünyanın gerisindeyiz” gibi bir cümle kuramam bu konuda. Çok iyi hocalarımız ve marka değeri yüksekokullarımız var. Sektörel anlamda da her sektörde ne sıkıntılar varsa bizde de benzer şeyler var. Yani orada “oyunculuk” namına ne yapılıyorsa burada da yapılabilir, seyirci talebi doğrultusunda.

Sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor musun? Sence bir oyuncu olarak avantajları ve dezavantajları nelerdir sana göre?

Eskiden daha aktif kullanıyordum artık soğudum biraz o işten. Sosyal medya sadece Türkiye’ de değil tüm dünyada bir dezenformasyon ve propaganda aracı olarak kullanılmaya başlandı. Dünya bir değişim sürecinden geçiyor ve bu süreçte bence oyuncu olarak PR kaygısıyla değil sadece, günlük hayatımızda bağımsız/tarafsız habere ulaşmaya çalışırken de dikkatli ve asgari düzeyde kullanılması gereken bir mecra halinde şu an. Ne kadar duru bilinç, o kadar sağlıklı karar..

Arka Sokaklar’da oynuyorsun. Rolünden bahseder misin?

Arka Sokaklar’ a savcı rolünde girdim. Ekiple sürekli etkileşim halinde, ekibin müdahil olduğu olaylarda yine ekiple birlikte hareket eden ve ileride sürprizli, keyifli bir karakter.

Bugüne kadar hangi projelerde rol aldın?

Birçok projede rol aldım hepsini tek nefeste sayamam herhalde. Günlük dizi ile başlamıştım yıllar önce. Uçurum, Diğer Yarım, Savaşçı, Arka Sokaklar şeklinde devam ediyor.

Pandemi seni nasıl etkiledi?

Tabii herkesi ne kadar olumsuz etkilediyse beni de hem mesleki olarak hem psikolojik olarak o kadar etkiledi. Nihayetinde dünyanın içinden geçtiği çok zor ve sıkıntılı bir süreç.

Herkes evdeyken ben de evdeydim, herkes ekmek yaparken ben de yapıyordum. Mayalandık diyebilirim bu süreçte. Bir an evvel bitmesini ve eski hayatımıza dönebilmeyi diliyorum.

Kariyer hedefin nedir?

Bir hedef gütmeden, yapmak istediğim şeyler var. Çok iyi bir film çekmek isterim mesela. Kendim bir şeyler karalıyorum bir gün bir senaryoya dönüşsün ve bunu çekebileyim isterim. Sadece “iyi adam” ya da “kötücül karakter” değil yelpazenin her kanadına doğru çeşitliliği genişletmeyi arzuluyorum. Güzel bir festival filmi çıkartsak ve ödül alsak, keyifli olabilir. Bakalım, hayat karşıma ne çıkartırsa.

Bayramlarla ilgili neler söylemek istersin?

Bayram deyince aklıma Barış Manço ve 90’lar geliyor. O dönem çocuk olduğum için, bayram da çocuklar için hep özel olduğundan aklımda o zamanlar kalmış. Ramazan atmosferini de, bayramları da oldum olası çok sevmişimdir.

Hande Yöremen - İstanbul Gündemi