İstanbul Gündemi

İmamoğlu Hükümete Sarıyer’den yüklendi! ‘Hükümeti yönetenlerin biraz vicdanı varsa...’

İBB Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, dün son halkla buluşmasını, akşam saatlerinde Sarıyer’de gerçekleştirdi.
İmamoğlu Hükümete Sarıyer’den yüklendi! ‘Hükümeti yönetenlerin biraz vicdanı varsa...’
Haberler / Politika
29 Mayıs 2023 Pazartesi 14:04

İmamoğlu’nun aracının Ayazağa’ya girişi sırasında küçük bir grup karşı slogan attı. Bunun üzerine alandaki vatandaşlar da ellerindeki Türk bayraklarını sallayarak karşılık verdi. Ayazağa Meydanı’nı hınca hınç dolduran coşkulu kalabalık, İmamoğlu’na ve Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’e sevgi gösterilerinde bulundu.

“PARAMIZ PUL OLMUŞ CEBİMİZDE”

“Ülkenin ekonomisi, freni boşalmış bir kamyon gibi. Çocuklarımız, bu ülkede artık hayallerini kurmak istemiyor. Gençler, hep yurt dışını konuşuyorlar. Paramız pul olmuş cebimizde. Vatandaş markete, pazara gidiyor, fiyatlara bakmaya korkuyor. Ben pazar yerlerini geziyorum. Pazarlarda insanlar bana torbalarını gösteriyorlar. Eskiden torbalar dolar taşar, taşıyamazdık. Bu, büyük bir krizdir. Bu şehrin evlerinin kirasını, bu şehirde yaşayanlar ödeyemez durumdadır. Biz, bu sene çocuklara eğer bu öğrenci yurtlarını açmasaydık… Anadolu'dan buraya yerleştiğimiz kızlarımız, oğullarımızın söylediğini söyleyeyim: ‘Bu yurt çıkmasaydı, siz bana burs vermeseydiniz, beni ailem üniversite okumaya yollamayacaktı.’ Bakın burada çok deneyimli dostlarımız var. Konuştuğumuz yıllar 40 sene, 50 sene, 30 sene öncesi değil. Bunları konuşmak utanç verici 21. yüzyılda, Cumhuriyetin 100’ncü yılında. Anadolu'daki bir gencimize, bir kızımıza, bir oğlumuza, ‘Oğlum, sen İstanbul'a gideceksin ama ben senin kiranı ödeyemem, cebine de harçlık koyamam. Onun için seni üniversiteye yollayamıyorum’ diyorsa, bu büyük krizdir. Bundan, bu hükümeti yönetenlerin, biraz vicdanı varsa, utanması lazım.”

“BEN, VATANDAŞIMIZA GÜVENİYORUM”

“Göz boyamak kolay. Bugünün Türkiye'sinde öyle bir para krizi var ki, öyle bir Finans krizi var ki; Allah muhafaza. Bunlar iktidarda kalsınlar… Şu anda Merkez Bankası'nın kasası 42 yılın en dip noktasında. İhtilal zamanlarından, 1980’lerden bu yana gördüğü en dip noktada. Diyebilirsiniz ki, ‘Dövizle benimle alakam var.’ Öyle demeyin. Arabanın benzininden giydiğiniz cekete, kullandığınız bütün 28 Mayıs tarihi çok önemli. Bu seçim, yalnızca Cumhurbaşkanlığı seçimi değil kıymetli hemşerilerim, Türkiye'nin geleceğine dair bir karar verme seçimi. Şunu biliyorum: Bu millet bu sorumluluğu taşıyacak ve doğru kararlar alacak vicdana ve muhakeme yeteneğine sahiptir. Ben, vatandaşımıza güveniyorum. Bu memleketin, milletin ferasetine güveniyorum. Onun için, bu iktidarın devam etmesi halinde olabilecekleri düşünemiyorum bile. Bakın bunlar, milletin kaynaklarını bir avuç ayrıcalıklı, torpilli insanların zenginliği için harcamaya, göz göre göre devam ederler. Bu ülkeyi iyice dışa bağımlı hale getirirler. Bozulmuş ekonomimiz iyice çöker ve buna itiraz ettikçe de vatandaşın sesini kesmek için ona baskıyı arttırırlar. İnsanları konuşturmazlar. Bu gençler, bir tweet attı diye, fikrini söyledi diye kapısına polis dayarlar. Böyle bir toplum haline getirirler. Özgürlüğünü kısıtlarlar.”

“BU MESELEYİ ÇÖZMEMİZ LAZIM”

“Bunları konuşacağız. Niye konuşacağız biliyor musunuz? O vaiz koltuğu, bizim sevgili peygamberimiz Hazreti Muhammed'in koltuğu. Sen, o koltukta konuşurken dinimizin güzelliklerini anlatacaksın. İnancımızın güzelliklerini anlatacaksın. ‘Komşusu açken tok yatan benden değildir’ diyeceksin? Sen, o koltukta kalkıp cemaatin huzurunda başkalarına ‘terörist’ deme cihetinde bulunamazsın. İmam değil o. O müptezel. Kötü olan ne? Bu kötü değil. İşimizi bir imamla hallederiz. Sorun yok. Burada İmamoğlu var. Onu çözer. Endişeniz olmasın. Ama mesele ne biliyor musunuz? Orada bir vatandaş çıkıyor, ona tepkisini gösteriyor. İmam, o camide vatandaşı ayağa kaldırıyor. Diğer vatandaşlar, o tepkiyi gösteren vatandaşa saldırıyor.  O daha kötü. Yani cemaatin aldanması daha kötü. Mesele orada. Bu meseleyi çözmemiz lazım. Bu samimiyetsizliği çözmemiz lazım. Bu niye böyle olur biliyor musunuz? Siz caminin içinde miting yaparsanız, oradaki imamlar da size tabi olur. Cami, bu milletin ibadethanesi. Cami senindir. Cami, insanların eşitlendiği bir yerdir. Kulun, Yaradan’la baş başa kaldığı yerdir. Yaradan’la kul arasına, orada kimse giremez. Ve oradaki din görevlileri, insanlarına güzel ahlakı anlatır. Yaradan'ın ayetlerinden örnekler verir. Burası siyaset yeri değildir. Siyasetin camide, kışlada, okulda işi olmaz.”

“28 MAYIS’I DEMOKRASİ BAYRAMI'NA DÖNÜŞTÜRECEĞİZ”

“Onun için biz, çok erdemli bir döneme hazırlıyoruz. Bu dönemi anlatın diye anlatıyorum bunları. Bir kişiyi ikna edin. Başka hiçbir şey istemiyoruz. Allah, bizi mahcup etmesin size, milletimize. Allah bunlara iktidar nasip etsin, bunların ilk işleri ne olacak biliyor musun. İlk işleri İstanbul'u talan etmek olacak. Zaten diyorlar, ‘Efendim Ekrem İmamoğlu'nun defterini düreceklermiş.’ Bu milletin kalbine gireni, ancak millet yollar. Onun için İstanbul'a da Türkiye'ye de Ayazağa'ya da Sarıyer'e de sahip çıkacağız. Hazır mıyız? Çalışacağız. ‘Ya zaten bir gün kaldı…’ Osun. 24 saat, 30 saat çalışacak mıyız? Hazır mıyız? Sandıkta görev alacağız. Sandığa sahip çıkacağız. Tamam mı? Bu bayraklarımızla, canım bayraklarımızla, 28 Mayıs’ı Demokrasi Bayramı'na dönüştüreceğiz. Hazır mıyız? Allah sizi korusun, bu demokrasi bayramına dönsün, Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olsun, Çankaya’ya Atatürk'ün evine hep beraber yürüyelim. Kalın sağlıcakla. Her şey çok güzel olsun.”

 

Haber Merkezi – İstanbul Gündemi

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER SPOR EKONOMİ MAGAZİN YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ STK SAĞLIK KÜLTÜR-SANAT TEKNOLOJİ EĞİTİM YAŞAM TURİZM OTOMOTİV GAYRİMENKUL NEDİR? MODA
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Hakkımızda
Copyright © 2024 İstanbul Gündemi