Memorial Şişli Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Ela Araz Server, sinüzit ve tedavisi hakkında açıklamalar yaptı.
Sinüzitin, geniz akıntısı olarak tabir edilen burun boşluğunun arka kısmında meydana geldiğini anlatan Server, 'Kişi konuşurken o akıntının boğazını hatta geniz boşluğunu rahatsız ettiğini hissetmektedir. Yutkunarak, öksürerek, geniz salgılarını derin nefesle birlikte çekerek temizlik yapma, hatta daha sık olarak konuşurken cümle aralarında küçük öksürüklerle boğaz temizleme ihtiyacı duymaktadır.' dedi.
'AĞRIYA YOL AÇABİLİR'
Server, sinüsler enfekte olduklarında içinde bulundukları yüz kemiklerini ağrıtabileceğini belirterek, şöyle devam etti:
'Sinüsün içindeki bakteriyel hakimiyetin çok olduğu durumlarda yakma benzeri bir etkiyle kimyasal olarak mukozayı tahriş edebilmekte ve basınç oluşturabilmektedir. Sinüzitin yol açtığı baş ağrılarının çok büyük bir kısmı yüz iskeletine yakındır. Başın arkasında, ensede ya da tam tepede olan ağrıların sinüzit kaynaklı olması beklenmez. Sinüzit ağrıları başın ön yarısında ve yüz iskeletinde olmaktadır. Bunun dışındaki özelliklerinde şu baş ağrıları sinüzittendir ya da değildir ayrımına gitmek zor olmaktadır.
Geniz temizleme daha sert ve daha yoğun bir öksürük şeklinde de olabildiği için, sinüzitin bir belirtisi de öksürüktür. Sinüzitte bakterilerin türüne, yoğunluğuna ve şiddetine göre kötü ağız kokusu da görülebilmektedir. Yine yaşanan yoğunluğa bağlı olarak geniz akıntısının yanı sıra burun akıntısı da olabilmektedir. Burun yoğun bir akıntı biriktirmekte bununla beraber burun boşluğu içindeki tahriş olan alanın miktarıyla orantılı olarak burun tıkanıklığı da görülebilmektedir. Genel olarak belirtiler arasında; geniz akıntısı, öksürük, baş veya yüz ağrısı, burun tıkanıklığı ve burun akıntısı olarak sayılabilmektedir. Çoğunlukla sinüzitler geçirilmiş griplerin kalıntıları üzerine yerleşmektedir. Tam iyileşememiş griplerde sinüzitin oluşumunu kolaylaştırmaktadır.'
KORUNMA YÖNTEMLERİ
Sinüzite karşı önerilerde de bulunan Server, 'Vücudun korunma mekanizmaları sekteye uğradığında sinüzite yakalanmak kolaylaşmaktadır. Bu mekanizmalardan biri burnun, sinüs boşluklarını ve kendi iç boşluğunu sulu bir salgı üreterek yıkamasıdır. Bu yıkama işlemi kesintisiz her an olur, yavaş ama devamlıdır, boşluklar içinde mikropların tutunmasına engel olmaktadır. Ama kişi vücudunu susuz bırakıyorsa bu yıkama çok aksar, salgılar çok kıvamlanır ve temizlenme sekteye uğrayarak bakterilerin çoğalmasını kolaylaştırmaktadır. Düzenli ve yeterli su tüketimi metabolizmanın düzgün çalışması için çok önemlidir.' diye konuştu.
'TEDAVİSİ ÇOK KOLAY'
Dr. Server ayrıca, şunları iletti:
'Sinüzit tanısı hastanın şikayetlerini anlatmasıyla ve muayene sonucu değerlendirmeden yola çıkılarak pek çok vakada muayeneyle konulmaktadır. Burun boşluğunun içerisinin görüntülendiği endoskopik aparatlarla sinüzite dair izler tespit edilmekte ve teşhis edilebilmektedir. Muayenede görülemeyen alanlarda sinüzitin ya da başka sinüs rahatsızlıklarının olup olmadığını anlamak için sinüs tomografisine başvurulmaktadır.
Sinüzite yol açan mikroorganizma hangisiyse onu ortadan kaldıracak tedavi seçilmektedir. Karşılaşılan bakteriyel bir sinüzitse, bakterilerle tek savaşma silahı olan antibiyotikler tercih edilmelidir. Bunun dışında organizmanın bu rahatsızlıklarla baş etme becerisi göstermesine yardım etmeye çalışılmalıdır. Burun içinde mikroorganizmaların kolay barınmasını engellemek amacıyla burnun havalanmasının artırılması gerekmektedir. Bunun içinde burun içerisinde birikmiş salgıları temizleyecek tıkanıklık açıcı spreyler önerilmektedir. Ayrıca burun içindeki et kabarıklıklarını, mukoza kabarıklıklarını azaltıcı ilaçlarla havanın daha çok yere ulaşması sağlanmaya çalışılmaktadır.'
Haber Merkezi - İstanbul Gündemi