5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. Maddesi İş Kazasını şu şekilde tanımlamıştır:
Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada;
İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
Çocuğunu emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
Sigortalının, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaylardır.
Teknik açıdan ise iş kazasını şu şekilde tanımlamak mümkündür:
Kişilere veya eşyaya zarar verdiği için işletmedeki faaliyetin durmasına ya da kesintiye uğramasına neden olan, istenmeyen ani bir olaydır. Başka bir tanımlamaya göre de; İş kazası, olaylar zincirinde beklenmedik ve hatalı bir davranış ya da teknik bir arıza nedeniyle ortaya çıkan, sonucunda her zaman bir bedensel zarar, ölüm ya da darbe olmasa bile faaliyetin tamamlanmasını engelleyen olaydır, diyebiliriz. Teknik açıdan iş kazasının tanımını çoğaltmak mümkündür.
İş Kazasının unsurlarını sayarken,
öncelikle sigortalı olma unsurunu söyleyebiliriz. Şöyle ki, sigortalı olmayan birinden iş kazasına uğradı tabirini kullanamayız. Ancak, işe alınan çalışanlar sigorta yapılmamış olsa bile “işçi”sıfatını değiştirmez ve iş kazasına uğraması halinde iş kazası hükümleri uygulanır. İşe başlayan bir kişi ister 10 dakika önce işbaşı yapmış olsun, ister sigortası yapılmamış olsun kaza vuku bulması halinde iş kazası kabul edilir.
5510 Sayılı Kanunun 13. Maddesinde beş bent halinde iş kazasının tanımı yapılmış olmakla birlikte, Yargıtay verdiği çeşitli kararlarında bazı durumları iş kazası saymış, bazılarını kabul etmemiştir.
Örneğin; İşyeri sahası için de personelin ikametgahı için ayrılmış lojmanda vuku olabilecek durumlar iş kazası kabul edilmezken, sigortalının mesai saati bitiminde işyerinde intihar etmesini iş kazası kabul etmiştir. Yargıtay, vermiş olduğu bir kararda mesai bitimine yakın işini bırakarak işyerinin çatı katında ikametgahına ayrılmış işçi yatakhanesinde kendini asarak intihar eden işçi için bu olayı iş kazası kabul etmiştir. Yargıtay bu kararını 5510 Sayılı Kanunu 13. Maddesinin a bendine dayandırmıştır. Lojmanda yaşanan intihar olayını ise iş kazası olarak kabul etmemiştir. Yargıtay, bir kararında işyerinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden çalışanı iş kazası kapsamında değerlendirmiştir.
Sonuç olarak; Mesai bitmesine yakın bir zamanda ikametgah için tahsis edilen işçi yatakhanesinde intihar eden işçi için Yargıtay iş kazası derken, yine aynı iş sahası içindeki lojmanda yaşanan intihar olayına iş kazası dememiştir.