Aydın oldu gözleri, renklendi ışık doldu yaz ayı,
Ay hatun bir erkek oğul doğurdu!
Bozkırda Kağan Boran dendi/ Beşikte Ninni
Nicedir beklenen çağrı bugün geldi
Yere düştü elinden kılıcı zalimler zaliminin
Bilir misiniz kutlu çağrı kimden geldi?
Bir güneş gibi doğdu kızıl bayrak teninde
Geceye şavkı vuran ay ve hilal renginde
Yürüdü zalimin üstüne
Benzi soldu o anda halk düşmanı cellâdın
Hangi koç yiğidin çağrısıydı bu gelen?
Vaktinde yetişen halkın ölümsüzlük meyvesi
Kağan Boran Serpilip Büyüyende
Kaya diplerinde çiçekler serpildi birden,
Ağlayan bebekler güldü anne ninnisinde
Bilgelik bildirisi elimize ulaştı çok şükür bugün.
…………………………
İnsanlığın tarihsel serüveni bize çok şey anlatıyor. Oysa insanlık bu muazzam tarihine asla dönüp bakma cesareti, aklı bulamıyor. Oysa Kapitalist – Emperyalist sistem her geçen gün daha da yoz bir kültür dayatıyor küresel merkezlerin kumandasıyla.
İnsanlığın eşitlik, özgürlük, kardeşlik mücadelesi elbette devam ediyor. Bu mücadele hak – ile batıl ve sömüren ile sömürülenlerin mücadelesidir. Bu mücadelenin ölçüsü!
Filistin de olanlara karşı durmak…
Milyonlarca Afrikalı çoğun açlık ve yokluk acısını hissetmek…
Ve de obez batının yüzüne tükürmek olmalı esas olarak…
Saraylara çöreklenen sultanlara, hırsızlara karşı durmak!
En nihayetin de insanlığın baş düşmanı Emperyalizm…
Onun kuklaları tarafından sömürülen insanlığı daha yaşanılır ve adil bir dünya mümkündür diye bilmek için ayağa kalkmak.
Oğlum Kağan Boran böyle adaletsiz-yoz bir dünyaya doğdu ve bu belki de hepimizin suçu, belki de dünyayı daha güzel / yaşanılır yapa bilirdik tüm dünya çocuklarına…
İşte bu şiir ve kısa söylev belki de hepimizin ortak değerleri için daha çok mücadele zorunluluğu dayatıyor. Beki de bu şiir ve söylev kendime. Birlikte büyüyerek öğrenmek içindir tüm gayretim belki de.
Birlikte büyüyoruz zira…
Emekleyerek.