Lakin birkaç gün sonra popülizmin esiri spor medyası çok yer vermeyeceği için toplum unutsa da, bir sonraki Dünya ve Avrupa Şampiyonası’nda eminim ki kendilerini yeniden hatırlatacaklardır. Çünkü ortada başarıya alışmış ve bu milleti de başarıya alıştaracak bir ekipten bahsediyoruz. Avrupa şampiyonalarında final oynayıp son ikisinde şampiyon olup, 2018 Dünya Kupası’nda da final oynadılar. 2022 Dünya kupasına da sadece final oynamak değil şampiyonluk hedefi ile çalışan bir kadro. Saydığımız bu istikrarlı performansın yanında son şampiyonlukta 36 gol atıp sadece kalesinde 2 gol görmesi bu başarının tesadüf olmadığının ve devamının geleceğinin göstergesidir.
Şimdiye kadar yazdığım madalyonun bizi gururlandıran tarafıydı. Madalyonun birde bizi duygulandıran tarafı vardı. Hepsinin ayrı bir dramatik ve kahramanlık hikayeleri var. Ama ortak hikayeleri ise azim ve gayret ile gelen şampiyonluk ve başarı. Ama buna rağmen maç bitiminde yapılan röportaj da hepsinin dilinde devlete, millete ve vatana olan vefası ile kurulan mütevazi cümleler. Şampiyonluk maçı bitimi mikrofon uzatılan kahraman oyuncularımızın “Biz buraya milletimizin verdiği vergiler ve devletimizin sağladığı imkanlar ile geldik karşılığı şampiyon olmaktı” cümleleri eminim ki bir çoğumuzu derinden etkiledi. Adeta hepimize ders niteliğindeydi. Özellikle A milli futbol takımı ve TFF’nin bundan kendilerine ders çıkarması gerekir. Futbolun sadece para, malzeme, tesis ve diğer imkanlarla değil ruh ve maneviyatın da ne kadar önemli olduğunu hepimize gösterdiler.
Bu büyük başarının ve gururun en önemli mimarlarından olan takımın eski kaptanı ve şimdiki hocası Osman ÇAKMAK hocadan biraz bahsetmek istiyorum. Yaklaşık 3 ay önce Ankara’da düzenlenen Ampute 2. Lig müsabakaları terfi maçlarını takip ederken Osman hoca ile tanışma ve sohbet etme imkanım oldu. Düşünseniz milli takımın hocası 2. Lig maçlarında hem tribünde hem sahada futbolcular, kulüp yöneticileri ve maçı izlemeye gelen misafirler ile iç içe zaman geçiriyor. Ampute futbolun ülkemizde artması ve gelişmesi için onlara moral ve motivasyon veriyordu. Son görüşmemizde ise “Ülkemizde hiç kimsenin engelli ve gazi olmasını istemiyoruz, ama var olan engelli ve gazilerimizin de sporu sevdirerek Bedensel Engelliler Federasyonu bünyesinde faaliyet gösteren 22 branşta sosyal sorumluluk projeleri ile katılımlarını sağlamak istiyoruz” dedi. Hiç çekinmeden kıyaslama yapacak olursak A Milli futbol takımımızın hocalarının bırakın alt ligleri, dört büyük takımlar dışında müsabakaları izlemeye gittiğini hatırlayanımız var mı? Ben hatırlamıyorum. İşte başarının temel taşlarından biri de bu samimiyet ve gayret. Bu yüzden Osman hocanın şampiyonluk sonrası yaptığı açıklamada A Milli Futbol takımını çalıştırma isteğini destekliyorum. Ama milli ve manevi değerleri yüksek birini astronomik rakamların döndüğü bu acımasız sektör kabullenir mi bilemem. Son olarak Avrupa şampiyonu olup bize bu gururu yaşatmalarına rağmen, milletin verdiği vergiler ve devletin sağladığı imkanları unutmayan koca yürekli adamlar! Bu milletin ve devletin hakkı size sonuna kadar helaldir.
Sağlıcakla ve sporla kalın.
GÜNCEL
Sayfa başına git