Türkiye’nin en güney uç noktasındaki o küçük ilçede 36. Paralelde yer alan Hatay’ın Yayladağı ilçesinden yazıyorum bu yazıyı.
Bundan bir ay kadar evvel, Rusya Devlet başkanı Viladimir Putin “Dünyanın barış ve güvenliği Rusya ile ABD’nin ilişkilerine bağlıdır” diye bir açıklama yaptı durduk yere. Sonra Rejim TSK unsurlarına saldırdı, Türkiye Cumhurbaşkanı Rejim’in Rusya’nın desteği olmadan bunu yapamayacağını söylemesi ile ortalık gerilmeye başlandı.
Türkiye Rejime 28 Şubat 2020 tarihine kadar Soçi Mutabakatı sınırlarına çekilmesi için müsaade verdi. (bu yazı yazılırken,verilen süre dolalı 55 dakika oluştu) fakat Rejim geri çekileceğine, bilakis daha şiddetli saldırmaya devam etti. Uyarılar ne kadar sertleşirse sertleşsin saldırılar da o derece sertleşti. Netice itibariyle 27 Şubat günü gelen acı haberle 33 askerimizi şehit verdik.
Rejim böyle bir saldırıyı, ne yapabilecek güce ne teçhizata ne de askeri kabileye sahip. Tüm dünya hatta bölgedeki halk bile biliyor ki Rejimin elinde asker bile yok. Hepsi toplama lejyoner milislerden oluşan bir birlik. Bu cesareti nasıl ve nerden aldı diye soruyorum kendime, içimden bir ses Rusya diyor.
Pekala, Rusya büyük, her alanda Türkiye’ye göre daha gelişmiş bir devlet. Bir Türk-Rus savaşını zihnimde tasarlamaya çalıştığımda ürkütücü sonuçlar çıkıyor ortaya. Tabi ki bu sonuçların çıkacağı ortamlar Rusya ile Türkiye arasında Suriye’de yaşanan bir savaş değil. Coğrafi koşulları düşünüyorum, jeopolitik özelliklere bakıyorum, bölgedeki tecrübeli asker durumuna ve bölge halkının desteği kısmından bakıyorum, hiçbir şekilde Rusya’nın Suriye’de Türkiye’ye karşı bir savaş kazanma şansı yok. Çünkü en kötü ihtimalle, lojistik destek konusunda Türkiye Rusya’ya nazaran bölgede daha avantajlı. Peki benim bu düşündüğümü Rusya’daki güvenlik ve savaş stratejistleri düşünmedi mi? Elbette ki düşündü. İyi de bu saldırılar nedir o zaman?
İki sebebi olabilir diyorum; birincisi Rusya bölgede bir Arap devleti ile anlaştı (ki bunun Suudi Arabistan olma ihtimali çok yüksek) buna güvenerek bu saldırıları yapıyor, ikincisi intihar ediyor.
Birinci ihtimali düşündüğümde aklıma şöyle bir şey daha geliyor. Bölgede Türkiye’nin yanında olan bir tek Arap devleti var, o da Katar; BAE, Suudi Arabistan vb. hepsi, Libya ve Doğu Akdeniz konusunda Türkiye’nin karşısındalar. Tabii bunlar paravanın ön yüzü, bu devletlerin arka yüzünde de bu devletlerin ipini sallayan ABD var. Yani Rusya bölgede ABD ile anlaşıp Türkiye’yi bitirmeye mi çalışıyor? sorusuna kadar gidiyorum.
“İyi ama Türkiye ve ABD, NATO’nun önemli iki devletidir, hatta ABD saldırıların ilk gününden beri Türkiye’ye destek açıklamaları yapıyor” dediniz dimi. Demediyseniz de deyin, ben diyorum çünkü.
Hani yukarıda Putin’in bir ay evvel Dünya barışı ve güvenliği ile ilgili bir açıklamasından bahsetmiştim ya; işte konu tam da buraya sıkışıyor. Konu böyle bir noktada ise gerçekte çok büyük bir tehlike var ortada demektir. Zira yapılan tüm görüşmeler diplomasi baştan söyleyeyim boşuna çıkacaktır. Çünkü konu belli sonu belli bir hadiseden bahsediyoruz.
Ama yok mevzu başka türlü ise, Türkiye ile Rusya’yı savaştırmak isteyen güç kim?