AH BU HAKEMLER!
2022-2023 futbol sezonu başladı ve 7. Haftayı geride bırakarak milli araya girdi. Süper Lig’de birçok takımımız kaliteli antrenör ve futbolcu transferleri gerçekleştirdi. Bundan dolayı çok kaliteli ve üst düzeyde müsabakalar oynanıyor. Daha ligin başında olmamıza rağmen kıyasıya ve heyecanlı bir mücadele var. Maçı kaybeden takımlar bile üstü düzey performans sergiledikleri için taraftarları bu duruma çok olumsuz tepki vermiyor. Çünkü taraftarı olduğu takım sahada samimi bir mücadele veriyor. Ancak bu kalite ve üst düzey mücadeleye gölge düşüren ise daha önceki sezonlarda da olduğu gibi adil olmayan, istikrarsız ve kalitesiz hakem yönetimleri. Bu da ligin keyfinde limon sıkıyor.
Şimdi federasyon başkanı ya da MHK başkanı çıkıp hakemler ile alakalı açıklama yapsa “hakemlerimizi şu aşamalardan geçirip bu eğitimleri vererek şu şekilde gelişimlerini sağlıyoruz” diyerek klasik ve temelsiz savunma amaçlı konuşmalar yapacaktır. Ama şimdi ben size bir hakemin yıllar önceki şahit olduğum olaylarını anlatayım takdirini siz verin. 2012 yılı, Ankara Yenimahalle Hasan Doğan stadyumu. O dönem futbolcuyum ve yaş sınırından dolayı maçı tribünden izliyorum. Daha geniş görmek için tribünün en üst basamaklarına doğru çıktım. Amatör maç olduğu için stadyum pek kalabalık değil. Birkaç basamak önümde takım elbiseli iki kişi oturuyordu. Birinin boynunda akreditasyon kartı, önünde dosya ve kalemle not tutuyordu. Anladığım kadarıyla maçın gözlemcisiydi. Arkalarında benim olduğumu fark etmeden sohbet ediyorlardı ve haliyle kulak misafiri oldum. Konu ise maçın orta hakemi. Babasının eski hakemlerden ve yakın dostu olduğu, çok güzel maçlar yönettiğini, 2 sezondur performansının çok iyi olduğu ve geleceği parlak daha üst seviyelerde maçlar yöneteceği gibi metiyeler dizdiler. Ama sahada durum pek de öyle anlattıkları gibi değildi. O öve öve bitiremedikleri hakem arkadaş facia bir yönetim sergileyerek resmen maçı katlediyor, oyuncu ve antrenörlere saç baş yolduruyordu. Bu katlettiği ilk maç değildi son maçta olmadı.
Her takım aynı sabrı göstermediği için neticesinde bir ilçe takımı bu facia yönetime daha fazla dayanamadı ve sporda hiç de istemediğimiz şiddet görüntüleri ortaya çıktı. Kendisi hastanelik, ona saldıran futbolcular mahkemelik, olaylar ise akşam televizyonda haberlik oldu. Peki o hakem arkadaş şu an ne yapıyor diye merak ediyorsanız hemen söyleyeyim. Süper Lig’de maç yönetiyor! Evet yanlış okumadınız şu anda Süper Lig’de maç yönetiyor. Ancak hikayesini anlattığım bu hakem arkadaşı hedef göstermiş gibi olmamak, özel hayatına saygım ve diğer etik durumlardan dolayı ismini vermiyorum. Hakemliğe alt kategoride devam eden ya da hakemliği bırakan birçok arkadaşım da bu çarpık düzenden şikayetçi. Geçen sezon eski MHK başkanı Serdar TATLI döneminde, 12.03.2021 tarihinde kendisine hitaben “SUSMAYIN SAYIN BAŞKAN” başlığı ile bir çağrı yapmıştık. Ama nedense kendisi, konuşmak yerine daha sezon bitmeden ve tek bir kelime söylemeden istifa etmeyi tercih etti.
Yönetilen sanki TFF MHK başkanlığını değil de istihbarat teşkilatı sanırsınız. Halbuki en şeffaf ve adil kurumlardan birisi olması gerekirken bu kadar gizemli bir yönetim neden? Maç sonu nasıl teknik adamlar ve futbolcular açıklama yapıyorlarsa hakemler de açıklama yapsalar daha güzel olmaz mı? Ya da onların adına MHK başkanı her hafta basın karşısına geçerek, görev verdikleri hakemlerin hatalarına da başarılarına da sahip çıksa mesela! Aksi takdirde anlattığım ve ona benzer olayları da göz önünde bulundurarak aklımıza şu soru geliyor. Acaba görev verilen hakemler maçları daha adil yönetsinler diye mi, yoksa maç ve ligi domine etsinler diye mi seçiliyor? Süper Lig’de seviyesinde görev yapan hakemler çok yetenekliler ve Türkiye’nin en iyi hakemleri(!) ise alt düzey hakemler nasıl düşünemiyoruz bile!
Tüm bunların üzerine bir de ithal hakem saçmalığı var. 85 milyonluk ülkeden kaliteli adil ve üst düzey hakem çıkaramıyor muyuz? Eğer çıkaramıyorsak bunun sorumlusu sizlersiniz sayın MHK yöneticileri! Bu ithal hakem söylentileri, yaşanan gerilim, stres ve kaosun en büyük sebepleri sizlersiniz. Dünyada gelişmiş ülkelerde futbol severler maçlarda streslerini atıp deşarj olurken ülkemizde ise futbol severler sayenizde strese giriyor. Bu da Ankaragücü-Beşiktaş maçında olduğu gibi istenmeyen saha olaylarına davetiye çıkartıyor. Bu yüzden kendinize çeki düzen verip daha adil, istikrarlı ve Süper lige ayak uyduracak kalitede bir yönetim göstererek almış olduğunuz bu sorumluluğu hakkı ile yerine getirmelisiniz. Sağlıcakla ve sporla kalın.